Osmanlı mirasına dijital köprü: Vesiqari 

Özel haber: Osmanlıca metinler, yapay zeka desteğiyle dijital çağa taşınıyor. Vesiqari projesi, tarihi belgeleri Latin alfabesine çevirerek hem akademisyenler hem de genel okuyucular için erişilebilir hale getiriyor.

Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzyıllar boyunca biriktirdiği yazılı miras, 1928’de gerçekleştirilen harf devrimi ile büyük ölçüde halkın erişiminden uzaklaştı. Bu köklü değişiklik, Arap alfabesiyle yazılmış milyonlarca belge ve kitabı, yalnızca belli sınırlı sayıda insanın inceleyebileceği bir hale getirdi. Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel ve entelektüel mirasının büyük bir kısmı unutulmaya yüz tuttu. 

Vesiqari.com ana sayfa görseli (Vesiqari)

Bugün, Osmanlı Türkçesi yalnızca tarih, edebiyat ve Türkoloji gibi akademik alanlarda veya özel kurslarda öğretiliyor. Öte yandan bu dilin zengin mirası, bireysel çabalarla modern okuyuculara ulaştırılmaya çalışılıyor. İşte bu noktada, Boğaziçi Üniversitesi mezunu girişimci Abdullah Tarık Ömeroğlu ve arkadaşları, bu kültürel boşluğu doldurmak için önemli bir adım attı.

Geliştirdikleri yapay zeka destekli Vesiqari projesi, Osmanlı Türkçesi ile yazılmış milyonlarca sayfa belgeyi dijitalleştirerek Latin alfabesine çeviriyor ve bu eserleri modern Türkçeye kazandırıyor. Proje, Osmanlıca metinlerin okunabilirliğini artırmayı, bu kültürel mirası koruyarak geleceğe taşımayı hedefliyor. 

Vesiqari ekibi, geçmişin izlerini sürerek Osmanlı dönemi edebiyatını ve bilimsel metinlerini günümüz okuruna sunmak için yapay zeka teknolojisini başarılı bir şekilde kullanıyor. Proje, yalnızca metinlerin dijitalleştirilmesini değil, aynı zamanda kullanıcıların metinler içinde kelime araması yapabilmesini ve farklı baskılarda metinlerin karşılaştırılmasını da sağlıyor.

Vesiqari platformu, Osmanlı Türkçesi metinlerini hem akademisyenler hem de okuyucular için erişilebilir hale getiriyor. Bu platform sayesinde, Osmanlı dönemi belgelerinin yanı sıra Halide Edib Adıvar gibi modernleşme dönemi yazarlarının metinleri de yeniden hayat buluyor.

Üniversite ödevinden dijital platforma 

Girişimci Abdullah Tarık Ömeroğlu (2N News)

2N News’e konuşan. Ömeroğlu, projenin temellerinin 2020 yılında, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciyken, bir yayınevinde Osmanlıca kitaplar çevirirken atıldığını belirtiyor. Bu dönemde kitap çevirisi yaparken bir arkadaşından gelen önerinin, projenin başlangıç noktasını oluşturduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Bu kitapları hazırlarken (Osmanlıca çeviriler), bir ev arkadaşım yazılım mühendisiydi. O da bana, ‘Gel, biz bu konudan bitirme ödevini alalım. Ben yazılım kısmına bakayım, sen Osmanlıca kısmına bak, birlikte yapalım,’ dedi. Diğer ev arkadaşımız da endüstri mühendisiydi. Hasbelkader, o gün TÜBİTAK’tan bir bildirim geldi mail kutuma. ‘Sen de bu projeye başvur, biz üçümüz ortak olalım,’ dedi. Böylece başvurduk. Sonra TÜBİTAK teşviği çıkınca çok hoşumuza gitti ve projeye başladık. Hem TÜBİTAK’tan çok cüzi bir destek aldık, hem de geri kalanını kendi imkanlarımızla topladık.”

Başlangıçta bir üniversite projesi olarak şekillenen Vesiqari, bugün geldiğimiz noktada Osmanlı Türkçesi’ni herkese erişilebilir kılan bir dijital platform olarak karşımıza çıkıyor. Ömeroğlu projenin geliştirilmesinin yaklaşık 3,5 yıl sürdüğünü ve bu süreçte ekibin, milyonlarca sayfa tarihi belgeyi dijitalleştirmek için büyük bir emek harcadıklarını söylüyor.

Teknoloji ve Osmanlıca buluşuyor

Vesiqari projesinin merkezinde, Osmanlı Türkçesi metinlerini dijitalleştiren ve modern Türkçeye dönüştüren gelişmiş bir yapay zeka teknolojisi yer alıyor. Bu teknolojiyle, metinleri analiz etmek, çevirilerini oluşturmak ve kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun bir şekilde erişim sağlamalarına yardımcı olmak mümkün hale geliyor . 

Ömeroğlu, yapay zeka teknolojisinin nasıl çalıştığını şu sözlerle açıklıyor: “Yapay zeka burada 56 adımdan oluşan bir süreçle çalışıyor. İlk olarak, metni büyük bir kutucuk içerisine alıyor. Daha sonra bunun matbu mu yoksa el yazısı mı olduğunu belirliyor. Ardından başlıklar, metinler, sayılar ve resimler gibi farklı unsurları tespit ederek sınıflandırıyor.”

Vesiqari web sitesinden bir çeviri görüntüsü (Vesiqari)

Vesiqari platformu yapay zekayla birlikte metinlerde kelime arama yapmayı ve bu kelimelerin bağlam içinde incelenebilmesini sağlayabiliyor. Ömeroğlu, “Metnin içerisinde arama yapma imkanı da sunuyoruz. Mesela, diyelim ki “İngiltere” yazıyor. İngiltere’yi aradığınızda, sayfanın şu satırında ya da başka bir sayfada “İngiltere” ifadesi geçtiğini görebiliyorsunuz. Bu şekilde, metin içerisinde kelime arama yapma imkanı sağlıyoruz.” diyor.

Vesiqari sistemi ile çeviri işlemi 1 dakikadan az sürede tamamlanabiliyor. Bu hız, kullanıcıların istedikleri metinlere hızlı bir şekilde erişebilmelerini sağlıyor. 

Gelecek planları

Vesiqari platformu halihazırda verimli bir şekilde kullanılmaya devam etse de, Ömeroğlu ileride geliştirmeler yapılacağının müjdesini veriyor. Kullanıcıların, ilerleyen süreçte platformda bulunan Osmanlıca metinlerin sadeleştirilmiş Türkçe versiyonlarına kolayca erişebileceklerini belirtiyor. Bu sadeleştirmeler, metinlerin daha anlaşılır hale gelmesini sağlıyor. Osmanlıca bilmeyenler için veya geçmişte Osmanlı Dönemi’nde kullanılan Arapça ve Farsça kelimelere aşina olmayanlar için metinlerin çok daha anlaşılabilir hale getirilmesi önem arz ediyor.

Ömeroğlu, ilerleyen süreçte metinlerin özetleri veya chatbotlarla etkileşimli olarak içerik keşfetme imkanı da sunulabileceklerden bahsediyor. Kullanıcılar, belirli metinlerle ilgili sorular sorabilecek ve chatbotlar sayesinde metinlerin ana temalarını, yazıldığı dönemin bağlamını daha iyi anlayabilecek. 

Ömeroğlu, bu özellik hakkında şöyle diyor: “Çok yakında metinlerin sadeleştirilmiş versiyonları da sunulacak. Örneğin, kullanıcı buraya geldiğinde “yegane” gibi bir kelimeyi görebilir. Gerçi “yegane” çok zor bir kelime değil, ancak daha karmaşık bir ifade olan “kitabı kebir” gibi bir cümle, sadeleştirme ile “büyük kitap” olarak anlaşılabilir hale gelecek. Bu özellik, hem okumayı kolaylaştıracak hem de sonrasında çeşitli eleme modelleri sayesinde metinlerin özetlenmesini ve chatbotların oluşturulmasını daha kolay hale getirecek.”

Vesiqari projesinde kullanılan yapay zeka teknolojilerinin daha büyük veri setleriyle geliştirilerek doğruluk ve kapsamının artırılması hedefleniyor. İlk aşamada metinlerin dijitalleştirilmesi ve çevirisi konusunda başarılı sonuçlar elde eden sistem, gelecekte daha büyük ve karmaşık metinlerle çalışarak derinlemesine analizler yapabilecek.

Vesiqari’de bulunan Osmanlıca müzik kitabı görseli (Vesiqari)

Proje, bireysel kullanıcılar ve kütüphanelerle sınırlı kalmayıp, akademik ve kültürel kurumlarla işbirliği yaparak veri havuzunu genişletmeyi sürdürüyor. Özellikle kütüphaneler, arşivler ve araştırma merkezleriyle geliştirilen ortaklıklar, daha fazla eserin dijitalleştirilmesine ve kolektif bir veri kaynağı oluşturulmasına katkı sunuyor. Bu işbirlikleri sayesinde  araştırmacılar için daha kapsamlı kaynaklara erişim sağlanıyor. 

Herkes için ulaşılabilir

Vesiqari platformuna erişim, bireysel ve kurumsal kullanıcılar için farklı seçeneklerle sunuluyor. Bireysel kullanıcılar, üyelik sistemi aracılığıyla Osmanlıca metinlerin Latin harflerine çevrilmiş versiyonlarına ulaşabiliyor ve kelime arama, sadeleştirilmiş metinlere erişim gibi özelliklerden faydalanabiliyor. 

Ömeroğlu, üyelik ücretleriyle ilgili olarak, “Bizim burada 75 sayfa çevirisi ve bir aylık üyelik 175 TL gibi bir ücret oluyor. Sadece tek sayfa çevirmek isteyenler için de 10 TL talep ediyoruz,” diyor. Kurumsal kullanıcılar için ise kendi özel veri havuzlarını oluşturma veya kolektif havuza katkı sağlayarak geniş bir kaynak ağına erişme imkanı sunuluyor. Ayrıca kullanıcılar, kendi belgelerini dijital tarama sekmesine yükleyerek sistem üzerinden çeviri yapabiliyor ve çıktı alabiliyor.


Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsça kelimeleri barındıran zengin ve katmanlı bir dil yapısına sahip. Bu dil, sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel ve bilimsel birikimini, düşünsel mirasını ve toplumsal yapısını da yansıtıyor. Vesiqari projesi, bu mirası modern okurlara sunmayı ve korumayı ana hedeflerinden biri olarak belirliyor. Osmanlıca metinlerin günümüze taşınması, geçmişin önemli izlerini ve bilgilerini kaybolmaktan korurken, bu zengin dil yapısının korunmasına da katkı sağlıyor. 

Kaynak: 2N News