En uzak galakside en eski oksijen 

Yeni gözlemler, en uzak galaksi olan JADES-GS-z14-0’ın ağır elementler bakımından zengin olduğunu ortaya koydu. 

NASA, James Webb Uzay Teleskobu, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansı’ndan (CSA) araştırmacılar, Şili’nin Atacama Çölü’ndeki ALMA teleskobunu kullanarak yaptıkları yeni bir çalışmada, antik bir galakside şimdiye kadar görülen en eski oksijeni tespit etti. 

Bu galaksi, geçtiğimiz yıl Webb Teleskobu ile keşfedilen ve şimdiye kadar doğrulanmış en uzak galaksi olan JADES-GS-z14-0. Evrenin, Büyük Patlama’nın ardından 13,8 milyar yıl önce oluştuğu düşünülürken, JADES-GS-z14-0 galaksisi, Dünya’dan 13,4 milyar ışık yılı uzaklıkta, yani evren henüz 300 milyon yıl yaşındayken meydana geldi. 

Kozmolojik modeller sorgulanıyor 

JADES-GS-z14-0’ın varlığı bile, mevcut kozmolojik modellerle  tam olarak açıklanamıyordu. Çünkü, Webb Teleskobu’nun görüntülediği 700 uzak galaksi arasında en uzak olmasına rağmen üçüncü en parlak galaksiydi. Buna karşın, en eski galaksilerin daha küçük ve daha sönük olması beklenir çünkü evren o zamanlar çok daha küçük.

Bu noktada araştırmacılar, erken galaksilerin beklenenden daha fazla ve daha büyük ölçekte yıldızlar oluşturmuş olabileceğine ve bunun da galaksinin genel parlaklığını etkilediğine inanıyor. 

Galaksiler çok daha hızlı mı gelişiyor? 

Genellikle galaksiler, hafif elementler olan hidrojen ve helyum içeren genç yıldızlarla oluşmaya başlar. Oksijen gibi daha ağır elementler, yıldızların çekirdeklerinde gerçekleşen nükleer füzyonla ortaya çıkar ve süpernova patlamalarıyla uzaya yayılır. 

Ancak JADES-GS-z14-0’da beklenenden yaklaşık 10 kat fazla oksijenin bulunması ağır elementlerin evrende önemli miktarda oluşmasının çok daha uzun sürdüğüne yönelik mevcut bilimsel görüşleri sarstı. 

Galaksilerin oluşumunun ve evriminin tahmin edilenden çok daha hızlı gerçekleştiği fikrine yeni kanıtlar sağlanmış oldu. 

JADES-GS-z14-0 gibi galaksilerin bu kadar kısa sürede nasıl ağır elementler üreten yıldızlara sahip olduğu konusunda ise astronomlar birkaç olasılık üzerinde duruyor; erken dönemde dev kara deliklerin oluşumu, ölen yıldızların geri besleme etkisi ya da evrenin hızlanan genişlemesine neden olan gizemli karanlık enerji. 

Çalışma, iki ayrı ekip tarafından yürütüldü ve iki farklı makale yayınlandı. Leiden Gözlemevi’nden Sander Schouws’un ilk yazar olduğu makale, The Astrophysical Journal dergisinde; Scuola Normale Superiore di Pisa’dan Stefano Carniani’nin baş yazarlığındaki diğer makale ise Astronomy&Astrophysics‘te yayınlanmak üzere kabul edildi.