Bilim kurguya özgü görülen zihin transferi ve ‘dijital ölümsüzlük’ gibi kavramlar, artık nörobilim dünyasında da gerçekçi olasılıklar olarak tartışılıyor.
Yeni yapılan bir araştırma bilinmeyen durumlarda strese girmenin zayıflık değil, kamçılayıcı bir güç olduğunu ortaya koydu. Farklı ortama uyum sağlamaya çalışan insanlar daha hızlı öğrenip adapte oluyor.
Araştırmacıların artan sorumlulukları, akademik yayın baskısı, bilimsel araştırmalara ayrılan fon yetersizliği gibi etmenler ‘çığır açan’ keşiflerin gerçekleşmesini zorlaştırıyor.
Antik filozoflardan Einstein’a kadar birçok bilim insanı boşluğu tanımlamaya çalıştı. Prof. Dr. Sertaç Öztürk, 2NNews olarak katıldığımız Fizik ve Felsefe Çalıştayı’nda tüm bu tarihsel dönüşümü ve boşluk anlayışının geçirdiği evrimi anlattı.