Araştırmaya göre, evrenin genişlemesi, daha önce düşünüldüğü gibi sürekli artan bir hızla hızlanmak yerine aslında yavaşlamaya başlamış olabilir.
Araştırmaya göre, evrenin genişlemesi, daha önce düşünüldüğü gibi sürekli artan bir hızla hızlanmak yerine aslında yavaşlamaya başlamış olabilir.
Araştırmacılar, süper kütleli bir kara delikten kaydedilen en güçlü ve en uzak enerji parlamasını gözlemlediklerini ileri sürüyor.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansına (NASA) ait James Webb Uzay Teleskobu’nu (JWST) kullanan bilim insanları, evrenin “kozmik öğle” adlı ilk dönemlerinde var olduğu düşünülen süper kütleli bir kara deliği keşfetti.
Change-6 göreviyle Ay’dan toplanan örneklerin analizinde, Ay’ın “karanlık” yani Dünya’dan görünmeyen tarafındaki Ay regolitinde (yüzey tabakası) beklenmedik parçacıklar keşfedildi.
Güneş’in etrafında Dünya ile neredeyse aynı yörüngede dönen yeni bir gök cismi keşfedildi.
DESI verileri, karanlık enerjinin sabit değil, zamanla değişen dinamik bir bileşen olabileceğini gösteriyor.
NASA’nın Cassini görevinden elde edilen verilerde Satürn’ün uydusu Enceladus’ta yaşama işaret olabilecek bileşenler bulundu.
Güney Dakota’daki LUX-ZEPLIN deneyi, 280 günlük veriyi analiz ederek karanlık madde adayı WIMP’lerin hangi özelliklere sahip olamayacağını ortaya koydu.
NASA, görünmez geokorona ışıklarını incelemek için Carruthers Geocorona Observatory adlı aracını uzaya fırlattı.
Avustralya’daki ASKAP radyo teleskoplarının yürüttüğü geniş alan HI taraması WALLABY’nin pilot çalışması, Virgo kümesinin (Başak kümesi) sınırındaki iki cüce galaksi sistemi hakkında yeni bir bakış sağladı.