Yeşil enerjide Çin liderliğini sürdürüyor

Dünya, Çin’in yeşil enerji üretimindeki liderliğine bağlı kalırken, bu bağımlılığın yaratabileceği ekonomik ve güvenlik riskleriyle yüzleşiyor.

Dünya geçen yıl ilk kez 1,5 derece ısınma eşiğini geçti. İklim değişikliği beklenenden hızlı ilerliyor ve Çin bu süreçte kritik bir rol oynuyor. 

Financial Times’da (FT) yer alan habere göre küresel sera gazı emisyonlarının en büyük kaynağı olan Çin, aynı zamanda yenilenebilir enerji yarışında lider durumda. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, 2030’a kadar kurulacak yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 60’ı Çin kaynaklı olacak. Çin, rüzgar türbini, güneş paneli ve elektrikli araç üretiminde liderliğini sürdürüyor. Ayrıca kritik madenler üzerindeki kontrolüyle tedarik zincirine de hakim.

FT, Batı için bu durum iki temel endişe doğurduğunu öne sürüyor. İlki, Çin’in düşük maliyet avantajıyla Batılı rakipleri saf dışı bırakabileceği korkusu. İkincisi ise “akıllı” teknolojilerin güvenlik riskleri oluşturması. Ancak gelişmiş ülkeler, yeşil enerji hedeflerine ulaşmak için Çin’in düşük maliyetli teknolojilerine ihtiyaç duyuyor.

Çin’in teknolojilerine bağımlılık riskleri olsa da, bu durum Batılı ülkelerin karbon yakalama, yeşil finansman ve yenilikçi teknolojiler gibi alanlarda rekabetçiliğini artırması için bir fırsat. ABD karbon yakalama, Avrupa ise yeşil teknoloji araştırmalarında güçlü konumda. Küresel enerji dönüşümünde bu alanlardaki iş birliği büyük önem taşıyor.

Çin’in yeşil enerjideki üstünlüğü, yıllar öncesine dayanan kritik maden yatırımları ve devlet destekleriyle başladı. 2023’te temiz enerji yatırımlarını yüzde 40 artırarak 890 milyar dolara ulaştırdı. Ülke, güneş ve rüzgar enerjisi hedeflerini altı yıl erken tamamladı ve elektrikli araç satışlarında dünya lideri konumunda.

Kaynak: Financial Times