Yapay zekanın tehlikeleri: Sosyal izolasyon ve bağımlılık

Özel haber: Yapay zekanın aşırı kullanımının yalnızlık, empati eksikliği ve yanlış bilgiye dayalı önyargıları artırabileceği öne sürülüyor. Yapay zekanın olumsuz etkilerini ve korunma yollarını Doç. Dr. Ekmel Geçer ile konuştuk.

Yapay zeka teknolojileri hayatın birçok alanında kolaylık sağlasa da, insan psikolojisi üzerindeki etkileri tam olarak anlaşılmış değil. Yapay zekanın bilinçsiz ve aşırı kullanımının sosyal izolasyon, empati eksikliği ve intihar gibi psikolojik sorunlara yol açabileceği öne sürülüyor.

Ergenlik çağındaki gençlerin ve duygusal olarak hassas insanların bu risklere daha açık olabileceği belirtiliyor. Son yıllarda yapay zeka destekli sohbet botlarıyla kurulan duygusal bağlar ise intihar olayları ile ilişkilendiriliyor. 

Belçika ve ABD’deki iki kullanıcı, yapay zeka sohbet botlarıyla derin etkileşimlerinin ardından intihar etti. Uzmanlara göre bunun sebebi yapay zekanın insani duyguları karşılayamaması ve bazı bireylerde boşluk hissi oluşturabilmesi.

Marmara Üniversitesi
Psikoloji Bölümü’nden
Doç. Dr. Ekmel Geçer

Yapay zeka ve insan ilişkileri hakkında 2N News’e konuşan Marmara Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ekmel Geçer, yapay zekanın gerçek insan ilişkilerinin yerini almaması gerektiğini belirterek, yapay zekayla kurulan yoğun ilişkilerin, bireylerin gerçek dünyadaki sosyal bağlarını zayıflatabileceğini söylüyor. 

Dr. Geçer, “İnsanlar yapay zekayla derin ve sürekli bir ilişki kurduğunda, sosyal izolasyon kaçınılmaz hale gelir. Bu, yalnızlık duygusunu artırarak bireylerin psikolojik sağlığını olumsuz etkiler” diyor.

Gerçek sosyal etkileşimlerin yerini yapay zeka ile doldurmaya çalışan insanlar, bir süre sonra duygusal kopukluk yaşayabiliyor. Özellikle ergenlik döneminde kimlik arayışında olan gençler için bu risk daha da yüksek.  Bireylerin yapay zeka ile etkileşim kurarken gerçek sosyal ilişkilerini ihmal etmemesi büyük önem taşıyor. Dr. Geçer’e göre, gerçek iyileşme ve duygusal destek, ancak insani etkileşimlerle mümkün.

İntihar vakaları endişe verici

Florida’da 14 yaşındaki Sewell Setzer’in yapay zeka destekli sohbet botuyla duygusal bağ kurarak intihar etmesi, bu teknolojinin duygusal zorluklar yaşayan bireyler üzerindeki potansiyel tehlikesini gösteriyor.

Dr. Geçer, bu tür vakaların yapay zekanın sınırlı duygusal kapasitesinden kaynaklandığını belirterek “Yapay zekadan duygusal destek bekleyen bireyler, aldıkları yetersiz veya yanlış cevaplar nedeniyle hayal kırıklığına uğrayabilir. Bu durum, duygusal çöküşü tetikleyerek trajik sonuçlara yol açabilir. Yapay zeka, ne kadar gelişmiş olursa olsun empati kuramaz ve insanın duygusal ihtiyaçlarına tam anlamıyla yanıt veremez.” diyor.

Modern hayat sorunları

Empati eksikliği ve duygusal boşluk kişilerin psikolojisinde büyük etkilere yol açabiliyor. Dr.Geçer’e göre bu kaygı bozukluğu gibi sorunları derinleştiriyor, Oluşan duygusal boşluk, bireylerin sosyal ilişkilerden kopmasına ve içe kapanmasına neden oluyor.

Özellikle yapay zekayla kurulan ilişkiler, bu boşluğu doldurmak yerine daha da büyütüyor. Dr. Geçer, bu duruma dikkat çekerek, “Yapay zekayla sürekli etkileşim kurmak, insanı gerçek duygusal bağlantılardan uzaklaştırır ve yalnızlık hissini pekiştirir” diyor.

Depresyon ve kaygı gibi psikolojik sorunlarla mücadelede, yapay zekadan destek almak yerine profesyonel yardım ve sağlam sosyal ilişkiler kurulması gerekiyor.

Yapay zeka “yapay”

Yapay zekanın verdiği cevapların kullanıcının yönelttiği sorulara dayalı olduğuna dikkat çeken Dr. Geçer, “Yapay zeka, sorularınıza göre cevap verir. Eğer sorularınız önyargılıysa, yapay zeka bu önyargıları destekleyen cevaplar üretebilir. Bu, bireylerde yanlış yargıların artmasına ve toplumsal kutuplaşmaya yol açar” diyor. 

Dr. Geçer’in bu uyarısı, yapay zekadan alınan bilgilerin doğruluğunun sorgulanmasının ve farklı kaynaklarla doğrulanmasının önemini ortaya koyuyor. 

Yapay zekanın olumsuz etkilerinden korunmanın en etkili yollarından biri, sağlam sosyal ilişkiler kurmak ve teknolojiyi bilinçli kullanmak. Dr. Geçer, bu konuda önemli bir uyarıda bulunarak, “Psikolojik sağlığımızı korumak için sosyal etkileşimlere ihtiyacımız var. Yapay zekayı, gerçek insan ilişkilerinin yerine koymak yalnızlık ve çaresizlik duygularını artırabilir” ifadelerini kullanıyor.

Dr. Geçer, insan etkileşimlerinin duygusal ihtiyaçları karşıladığını ve yalnızlık hissini azalttığını belirterek, yapay zekanın doğru şekilde kullanıldığında faydalı olabileceğini, ancak insan ilişkilerinin yerini almaya çalışmasının psikolojik sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini vurguluyor.

Yapay zekanın sunduğu imkanları tamamen reddetmek yerine, bilinçli ve dengeli bir şekilde kullanmanın önemli olduğunu belirten Dr. Geçer, “Yapay zeka, bilgiye hızlı erişim ve rutin işlerin otomasyonu gibi alanlarda büyük kolaylıklar sağlasa da, duygusal destek ve empati gerektiren durumlarda insan etkileşiminin yerini tutamaz” diyor.

Bu nedenle, teknolojiyi hayatımızı kolaylaştıran bir araç olarak görmek, ancak duygusal ve sosyal ihtiyaçlarımızı karşılamak için insan ilişkilerine öncelik vermek gerektiği ifade ediliyor.

Kaynak: 2N News