Hızla ilerleyen yapay zeka teknolojileri, kuantum bilgisayarlara en iddialı olduğu alanlarda bile rakip olmaya başladı.
Hızla ilerleyen yapay zeka teknolojileri, kuantum bilgisayarlara en iddialı olduğu alanlarda bile rakip olmaya başladı.
MIT Technology Review’de yayınlanan bir makaleye göre teknoloji şirketleri, finans, ilaç ve lojistik gibi alanlarda devrim yaratması beklenen kuantum bilgisayarlara milyarlarca dolar yatırım yapıyor ancak yapay zeka, kuantum bilgisayarların özellikle iddialı olduğu fizik ve kimya alanlarında güçlü bir alternatif olarak öne çıkıyor.
École Polytechnique Fédérale de Lausanne Araştırma Enstitüsü’den (EPFL) Profesör Giuseppe Carleo’nun “Science” dergisindeki çalışması, yapay sinir ağlarının, kuantum özellikleri güçlü malzemeleri modellemede en etkili yöntem haline geldiğini gösterdi. Meta’nın malzeme keşfi için geliştirdiği yapay zeka modeli de bu alandaki ilerlemenin hızını gözler önüne seriyor. Araştırmacılar, yapay zekanın, geniş ölçekli kuantum bilgisayarlar hayata geçmeden önce kimya ve malzeme biliminin önemli problemlerini çözebileceğine inanıyor.
Kuantum bilgisayarların avantajı nerede?
Kuantum bilgisayarlar, kuantum mekaniği etkilerinin baskın olduğu sistemleri simüle etmede teorik bir üstünlük vaat ediyor. Ancak günümüzde bu cihazlar, pratikte bu hedeflere ulaşacak kadar gelişmiş değil. Milyonlarca kübite sahip işlemciler olmadan bu üstünlüğün ortaya çıkması mümkün görünmüyor.
Microsoft’tan Matthias Troyer’in araştırmasına göre, mevcut donanımların hız ve veri işleme kapasitesi, kuantum bilgisayarların ticari uygulamalardaki teorik avantajlarını büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. Bu yüzden, kuantum bilgisayarların fizik ve kimya gibi özel alanlara odaklanması gerektiği belirtiliyor.
Yapay zekanın kuantum bilgisayarlar karşısında yükselişi
Yapay zeka, zayıf etkileşimli kuantum sistemlerini simüle etmede klasik yöntemlere göre çok daha hızlı ve verimli hale geldi. Yapay sinir ağları, büyük sistemlerin simülasyonlarını mümkün kılarak daha önce çözülemeyen birçok problemi çözmeye başladı.
Carleo, yapay zekanın karmaşık kuantum sistemleri modelleme konusunda liderliği ele geçirdiğini belirtiyor. DeepMind ve Microsoft gibi teknoloji devleri de bu yöntemlerin yaygınlaşmasını destekleyen açık kaynaklı araçlar sunuyor.
Gelecek tahminleri
MIT’de yayınlanan makaleye göre kuantum bilgisayarların tam potansiyeline ulaşması için uzun yıllar gerekebilir. Yapay zekanın hızlı ilerleyişi ise kimya ve malzeme bilimi gibi alanlarda kuantum bilgisayarlardan önce çözümler sunabilir. Ancak yapay zekanın sınırları, bazı sistemlerde beklenmedik hesaplama maliyetleri ortaya çıkarabiliyor.
Bu tablo, yapay zeka ve kuantum bilgisayarların gelecekte birbirini tamamlayan teknolojiler olabileceğine işaret ediyor. Yapay zekanın pratik çözümler sunma hızı, kuantum bilgisayarların teorik derinliğini tamamlarken, iki alanın işbirliği, bilim ve teknoloji için yeni bir çağın kapılarını aralayabilir. Hangi teknolojinin liderliği ele alacağı şu anlık belirsiz olsa da, her ikisi de insanlık için büyük fırsatlar vaat ediyor.
Kaynak: MIT Technology Review