Yapay zekanın veri setlerinde yer alan önyargılar, kadınlara karşı ayrımcılığı etkileyerek cinsiyetçi yaklaşımların daha da artmasına neden oluyor.
Yapay zekanın veri setlerinde yer alan önyargılar, kadınlara karşı ayrımcılığı etkileyerek cinsiyetçi yaklaşımların daha da artmasına neden oluyor.
Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), 8-9 Kasım 2024 tarihlerinde Haliç Üniversitesi’nde “Yapay Zekâ ve Kadın” başlığı altında 6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’ni gerçekleştirdi. Zirvede, yapay zekâ teknolojilerinin kadınlar üzerindeki etkileri ve bu teknolojilerin toplumsal cinsiyet eşitliğine olan katkıları değerlendirildi.
Yapay zekanın kadınlara yönelik tutumu, genellikle kullanılan verilerin toplumsal önyargıları yansıtması ve teknoloji alanında kadın temsilinin düşük olması gibi faktörlerden etkileniyor.
Cinsiyetçi kalıpları tekrar ediyor
Yapay zeka sistemlerinin topladığı veri setlerinden beslenmesi sebebiyle tarihsel önyargılar veya cinsiyetçi kalıplar tekrar edilebiliyor. Örneğin, bazı dil modelleri belirli meslekleri cinsiyete göre sınıflandırırken doktorları erkek, hemşireleri ise kadın olarak etiketleyebiliyor.
Bu durum, yapay zekanın günlük hayatta kadınlara yönelik tutumlarını doğrudan etkiliyor. Özellikle yüz tanıma teknolojilerinde kadınların, özellikle de siyahi kadınların daha az tanındığı veya doğru sınıflandırılmadığı görülüyor. Bu tür sorunlar, yapay zekanın kadınları güvenilir bir şekilde temsil etmesini zorlaştırırken, kadınların teknolojiye olan güvenini de sarsabiliyor.
Yapay zeka algoritmalarının kadınlara yönelik ön yargılı davranmasını düşündüren birçok neden bulunuyor. Yapay zeka bilim insanı aramalarında erkek görseli sunarken temizlik çalışmalarında kadın görseli sunuyor.
Bu durum yapay zekanın kadınlara karşı önyargılı tutumlarından sadece biri olarak görülüyor.
Cinsiyet eşitsizliğine dair bu tür sorunların kökeninde, kadınların teknoloji alanında yeterince temsil edilmemesi de yer alıyor. Avrupa’daki birçok girişim, kadınların bilgisayar bilimleri, bilgi teknolojileri ve yapay zeka alanında daha fazla yer almasını sağlamaya yönelik çalışmalara imza atıyor.
Yapay zekanın potansiyeli
Yapay zeka kadınlar için iş, eğitim, sağlık gibi alanlarda fırsat eşitliği oluşturmaya da katkıda bulunabiliyor.
Etkinliğe katılan bir diğer isim, Avustralyalı araştırmacı yazar Dr. David Tuffley, yapay zekanın kadınlar için büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak 2N News’e şunları söyledi:
“Aslında yapay zeka kadınlar için muazzam bir ilerleme potansiyeli de sunuyor. Yapay zeka sayesinde kadınlar, üniversiteye veya farklı derslere gitmeden, istedikleri bilgi ve beceriyi kazanabilecek ve diledikleri işi yapabilecek konuma gelebilecekler.“
Yapay zekanın hem güçlü fırsatlar sunduğunu hem de bazı tehlikeler barındırdığını söyleyen Tuffley “Bu teknolojinin çok güçlü ve ve birçok fırsat sunuyor. Ancak, teknoloji kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken bazı sorunlar ve tehlikeler de var. Özellikle yapay zekanın taraflı verilerle eğitilmesi durumunda, yanlı kararlar verebilme tehlikesi de bulunuyor” ifadelerini kullanıyor.
Yapay zeka, her ne kadar kadınlara karşı cinsiyetçi tutumu yüzünden tartışmalara yol açsa da, doğru verilerle eğitildiğinde ve tarafsız algoritmalarla geliştirildiğinde toplumsal cinsiyetçiliği açısından güçlü bir araç olarak görülüyor.