Yapay zeka devriminin faturasını kim ödeyecek?

Yapay zeka altyapısına yönelik trilyon dolarlık yatırımlar, teknoloji devlerini borç sarmalına ve finansal dönüşüme sürüklüyor.

Yapay zeka çağını ayakta tutacak altyapının maliyeti hızla yükseliyor. The Economist’in haberine göre, teknoloji şirketlerinin 2025 yılı sonunda sadece yapay zekaya yönelik altyapı harcamaları 400 milyar doları bulacak. 2028’e kadar toplam harcamanın 2,9 trilyon doları, 2030’a kadar ise 6,7 trilyon doları aşabileceği tahmin ediliyor.

Bu maliyetin önemli bir bölümünü ise Alphabet, Meta, Microsoft, Amazon ve Oracle gibi teknoloji devleri üstleniyor. Son bir yılda bu beş şirketin yaptığı sermaye yatırımları, ABD’deki tüm halka açık sanayi şirketlerinin yatırımlarını geride bıraktı.

2014 yılında fiziksel varlıkları (bina, ekipman vb.) özsermayelerinin yüzde 20’si düzeyindeyken, bu oran bugün yüzde 60’ı aşmış durumda. Başka bir ifadeyle, Silikon Vadisi şirketleri üretim şirketlerine benzer bilançolara sahip olmaya başladı.

Şirketlerin nakit akışları, bu yatırımları karşılamakta yetersiz kalıyor. Morgan Stanley, önümüzdeki üç yıl içinde teknoloji devlerinin karşı karşıya kalacağı finansman açığını 1,5 trilyon dolar olarak hesaplıyor. Teknolojideki ilerlemelerin bu açığı daha da büyütmesi olası.

Bu tablo, şirketleri borçlanmaya yöneltti. 2025’in ilk yarısında teknoloji firmalarının yatırım yapılabilir seviyedeki borçlanmaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 arttı. Alphabet, 2020’den bu yana ilk kez tahvil ihracı yaptı. Microsoft’un veri merkezlerine yönelik finansal kiralamaları 2023’e göre üç kat artarak 46 milyar dolara ulaştı. Meta ise Apollo, Brookfield ve Carlyle gibi özel kredi şirketlerinden 30 milyar dolarlık kredi arayışında.

Özel kredi piyasaları da hızla büyüyor. Veri merkezleri yatırımlarına dayalı borç menkul kıymetlerinin toplam hacmi 2018’de sıfıra yakınken bugün 50 milyar dolara ulaştı. Bu menkul kıymetler, mortgage tahvillerine benzer şekilde yapılandırılıyor.

Yalnızca büyükler değil, onların rakipleri de borçla büyüyor. Yapay zeka bulut hizmeti sunan CoreWeave, Nvidia’dan çip alabilmek için özel kredi fonlarından yüklü miktarda borç aldı. Fluidstack adlı girişim ise çiplerini teminat göstererek fon sağladı. Japon yatırım şirketi SoftBank, OpenAI ile kurduğu ortaklığı borçla finanse ediyor. Elon Musk’ın kurduğu xAI, yılın başında 5 milyar dolar borç topladıktan sonra şimdi de 12 milyar dolarlık yeni bir borç planlıyor.

The Economist, bu gelişmeleri sadece bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda büyük bir finansal dönüşüm olarak tanımlıyor. Emeklilik ve sigorta fonları yöneten özel sermaye şirketleri, artık doğrudan borç veren yapılara dönüşüyor. Bu firmalar, yapay zekadan doğacak kazançların az sayıda oyuncuda toplanacağını öngörüyor ve yatırımlarını bu beklentiye göre şekillendiriyor.

Ancak bu hızlı büyüme, yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Kredi sağlayan yatırımcılar artık sadece faiz ve temerrüt riski değil, teknoloji riski de taşıyor. The Economist, daha önceki yatırım patlamalarında görüldüğü gibi, aşırı kapasite ve düşük getiri döngüsünün sonunda ciddi iflasların yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.

Hisse yatırımcıları bu tür çöküşleri göğüsleyebilirken, sabit getirili tahvillere yatırım yapan bankalar ve sigorta şirketleri için tablo daha sert olabilir. The Economist’e göre yapay zeka patlamasında sadece “kim kazanacak?” sorusu değil, aynı zamanda “kim bedelini ödeyecek?” sorusu da giderek daha fazla önem kazanıyor. 

Kaynak: The Economist