Yapay kalp ile 100 gün: Kalp yetmezliği tedavisinde yeni gelişme

Kalp nakli bekleyen hastalar için geliştirilen BiVACOR, ilk tam yapay kalp olarak test edildi. Cihazla 100 gün boyunca yaşamını sürdüren hasta, sürecin sonunda başarılı bir kalp nakli operasyonu geçirdi.

Kalp yetmezliği, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Hastalığın ileri evrelerinde, kalp nakli genellikle en etkili tedavi yöntemi olarak kabul ediliyor. Donör organların sınırlı olması nedeniyle birçok hasta uzun bekleme listelerinde yer alıyor. Bu durum, alternatif tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini zorunlu hale getiriyor. 

BiVACOR yapay kalbi
(BİVACOR Resmi Web Sitesi)

Bu kapsamda, Avustralya’da gerçekleştirilen bir klinik uygulamada, ileri evre kalp yetmezliği teşhisi konan bir hastaya tamamen titanyumdan üretilmiş BiVACOR yapay kalbi takıldı. Hasta, bu cihazla 100 gün boyunca hastane dışında yaşamını sürdürdü ve daha sonra kalp nakli gerçekleştirildi. Bu gelişme, tam yapay bir kalbin hastane ortamı dışında uzun süre kullanıldığı ilk vaka olarak kaydedildi​.

Yapay kalpler, kalp yetmezliği olan hastalara destek sağlamak için kullanılsa da çoğu yalnızca kalbin bir tarafına yardımcı olabiliyor. Bu tür cihazlar genellikle sol ventrikülü destekleyerek kan akışını kısmen iyileştiriyor. BiVACOR ise bu sınırlamayı aşarak, kalbin her iki bölmesini de çalıştıran ve tamamen onun yerini alabilen bir yapay kalp olarak geliştirildi.

BiVACOR, kan akışını sağlamak için manyetik olarak havada tutulan tek bir döner parça kullanıyor. Sürtünme olmadan çalışan bu mekanizma, cihazın aşınmasını azaltarak daha uzun süre dayanmasını sağlıyor. Geleneksel yapay kalplerle karşılaştırıldığında, çift ventrikül desteği sunması hastaların dolaşımını daha stabil hale getiriyor ve günlük yaşamlarını daha rahat sürdürebilmelerine olanak tanıyor.

Hastane dışında test edildi

Yapay kalplerle yapılan önceki uygulamalarda, hastalar genellikle hastane ortamında tutuluyor ve sürekli tıbbi gözetim altında kalıyordu. BiVACOR’un kullanıldığı bu vakada ise, hasta taburcu edilerek hastane dışında yaşamını sürdürebildi. Bu durum, yapay kalbin uzun vadede hastane dışında ne kadar güvenli ve etkili çalışabileceğine dair klinik veriler elde edilmesini sağladı.

Hasta, cihazı kullandığı süre boyunca günlük aktivitelerine devam etti ve hareket kabiliyeti korundu. BiVACOR, harici bir batarya sistemiyle çalıştığı için gündüzleri taşınabilir bir güç kaynağına bağlandı, geceleri ise şarj edildi. Cihazın sürekli enerjiye ihtiyaç duyması nedeniyle hasta, belirli aralıklarla güç kaynağına bağlanarak sistemi çalıştırmak zorunda kaldı.

BiVACOR yapay kalbi
(BİVACOR Resmi Web Sitesi)

Bilimsel ve klinik değerlendirmeler

Bu gelişme, yapay kalplerin hastane dışı kullanımına ilişkin önemli veriler sağlaması açısından dikkat çekiyor. Texas Kalp Enstitüsü Başkanı ve kalp yetmezliği uzmanı Dr. Joseph Rogers, BiVACOR’un yalnızca geçici bir destek sağlamak yerine, kalıcı bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilme ihtimalinin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor​.

ABD’de kalp yetmezliği teşhisi konan hasta sayısının 7 milyona ulaştığı ancak 2023 yılında yalnızca 4.500 kalp naklinin gerçekleştirildiği göz önüne alındığında, yapay kalp teknolojilerinin gelecekte organ bağışına alternatif bir seçenek oluşturabileceği tartışılıyor.

Dr. Sarah Aitken, bu tür cihazların potansiyeline dikkat çekerken, yüksek maliyetleri ve cerrahi risklerin yaygın klinik kullanımı zorlaştıran etkenler arasında bulunduğunu belirtiyor​.

FDA onaylı klinik deneyler 

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), BiVACOR’un klinik araştırma sürecinin genişletilmesine onay verdi. Bu kapsamda 15 yeni hasta üzerinde denemelerin yapılması planlanıyor. Uzun vadeli kullanım sonuçları ve hasta yaşam kalitesine etkileri konusunda daha fazla bilimsel veri toplanması amaçlanıyor.

Yapay kalp teknolojilerinin yaygın tıbbi uygulamalarda kullanılabilmesi için daha fazla klinik araştırma yapılması gerekiyor. Biyomedikal mühendisleri ve kardiyovasküler cerrahlar, cihazın biyouyumluluğunu ve hastalar üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde incelemeye devam ediyor​.

Kaynak: Nature