Geceleri sık sık uyanmak, beyindeki damarlara hücresel düzeyde zarar vererek bunamaya yatkınlık oluşturabilir.
Geceleri sık sık uyanmak, beyindeki damarlara hücresel düzeyde zarar vererek bunamaya yatkınlık oluşturabilir.
Brain dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, uyku bozukluğunun doğrudan beyin damarlarına ve kan akışına zarar verdiğine dair ilk hücresel kanıtları sunuyor. Çalışma, Kanada’daki Sunnybrook Sağlık Bilimleri Merkezi ve Toronto Üniversitesi tarafından yapıldı.
Bazı insanlarda uyku bozukluğunun bilişsel bozulmanın başlamasından yıllar önce ortaya çıktığı biliniyor. Uyku bozukluğu ile Alzheimer hastalığı arasında çift yönlü bir bağlantı olduğuna dair kanıtlar da artıyor. Ancak şimdiye kadar bu bağlantıların altında yatan mekanizmalara dair yeterli kanıt yoktu.
Nörolog Andrew Lim ve ekibi 600’den fazla yaşlı yetişkin üzerinde giyilebilir akıllı saat benzeri sensörler kullanarak uyku değerlendirmesi yaptı. Ekip ayrıca, yeni gen dizileme teknolojileriyle beyindeki perisit seviyelerini analiz etti.
1990’lı yıllarda başlayan ilk analizlerin ardından ilerleyen yıllarda katılımcılar hayatlarını kaybetti. Ancak ölmeden önce katılımcıların hepsi beyinlerini, çalışmanın devamı için bağışlamıştı. Bağışlanan beyinler üzerinde analizler yapılarak çalışma sürdürüldü.
Ekip, geceleri sıkça uyanan kişilerde, beyin kan akışını ve kan ile beyin arasındaki madde geçişini düzenleyen perisit hücresi dengesinde değişiklik olduğunu tespit etti. Andrew Lim’e göre, bu problem, katılımcılarının ölümünden önceki on yıllık süreçte bilişsel işlevlerin hızlı düşüşüyle ilişkili bulundu.
Bulgulara göre, uyku bölünmesi, beyin damar hasarına yol açan önemli bir faktör olabilir. Perisitler, bu etkilerin aracılık edilmesinde özellikle önemli. Dolayısıyla, perisitleri hedef almak, uyku bölünmesinin beyin kan akışı ve dolayısıyla Alzheimer ile diğer bunama türleri üzerindeki zararlı etkilerini önlemenin bir mekanizması olabilir.
Kaynak: Brain