Sigara bağımlılığı ve Parkinson arasında bir ilişki olabilir

Bilim insanları, nikotin yoksunluğu sırasında beyinde meydana gelen değişimleri araştırarak yeni bir tedavi yöntemi geliştirmeye bir adım daha yaklaşıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre dünya genelinde her beş kişiden biri sigara içiyor ve her yıl 9 milyondan fazla insan sigara kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Sigara bağımlılığından kurtulmak isteyenler için en büyük zorluklardan biri ise nikotin yoksunluğu sırasında yaşanan fiziksel ve psikolojik belirtiler. Bu belirtiler arasında titreme, sinirlilik, odaklanma güçlüğü ve depresyon yer alıyor.  

Nikotin bağımlılığına karşı kullanılan mevcut tedaviler arasında Bupropion ve Vareniklin bulunuyor. Ancak sigara bırakma sürecini daha etkili hale getirecek yeni tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor. Bu doğrultuda, Kore Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (KIST) Beyin Bozuklukları Merkezi’nden Dr. Heh-In Im liderliğindeki araştırma ekibi, nikotin yoksunluğu sırasında beyinde hangi mekanizmaların devreye girdiğini belirledi ve mevcut bir Parkinson ilacının bu süreci hafifletebileceğini keşfetti.  

Araştırmacılar, nikotin yoksunluğu sırasında beynin belirli bölgelerinde aşırı aktivite oluştuğunu ve bunun fiziksel yoksunluk belirtilerine yol açtığını ortaya koydu. Özellikle striatum adı verilen beyin bölgesindeki kolinerjik internöronlar, yani özel sinir hücrelerinin bu süreçte kritik bir rol oynadığı tespit edildi.  

Fareler üzerinde yapılan deneylerde, araştırmacılar bu hücrelerin aktivitesini belirli genetik tekniklerle baskılayarak nikotin yoksunluğuna bağlı titremeyi önemli ölçüde azalttı. Gelişmiş elektrot sistemleri kullanılarak yapılan ölçümler, bu hücrelerin baskılanmasıyla beyindeki anormal sinyal değişimlerinin tamamen ortadan kalktığını gösterdi.  

Ayrıca, mikro-diyaliz yöntemiyle yapılan testlerde, kolinerjik internöronların baskılanmasının dopamin seviyelerini yeniden dengelediği belirlendi. Dopamin, beyin ödül sisteminde kritik rol oynayan bir nörotransmitter olarak biliniyor ve nikotin yoksunluğu sırasında seviyeleri düşüyor. Yapılan deneylerde, bu hücrelerin aktivitesini baskılamanın dopamin seviyelerini normale döndürdüğü gözlemlendi.  

Elde edilen veriler ışığında, araştırmacılar Procyclidine adlı Parkinson hastalığında kullanılan bir ilacın nikotin yoksunluğuna karşı etkili olabileceğini düşündü. Procyclidine, kolinerjik internöronların aktivitesini baskılayarak nikotin yoksunluğuna bağlı titreme gibi fiziksel belirtileri azaltabiliyor.  

Fareler üzerinde yapılan testlerde, nikotin yoksunluğu başlamadan önce tek bir düşük doz Procyclidine verilmesinin titreme belirtilerini yüzde 50’den fazla azalttığı tespit edildi. Bu sonuçlar, halihazırda FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanmış bir ilacın yeniden kullanıma sunulmasıyla sigara bırakma tedavilerinde yeni bir dönem başlayabileceğini gösteriyor.  

Sigara bırakma tedavileri için bir umut

Dr. Heh-In Im, çalışmanın sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu araştırma, sigara bırakma sürecinde yaşanan yoksunluk belirtilerinin etkilerini azaltarak tedavi sürecine yeni bir seçenek sunuyor. Bupropion ve Vareniklin gibi mevcut tedavilere ek olarak, sigara bırakmak isteyenler için daha fazla seçenek geliştirmeye çalışıyoruz. Gelecekte bağımlılık mekanizmalarını daha derinlemesine inceleyerek daha etkili tedaviler geliştirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.  

Bu çalışma, sigara bırakma sürecindeki en büyük zorluklardan biri olan nikotin yoksunluğunu hafifletmek için güvenilir bir ilaç seçeneği sunarak, tütün bağımlılığına karşı verilen mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor.

Kaynak: Advanced Science