Yeni bir araştırma insanların sabahçı mı gece kuşu mu olduğunu belirleyen kronotipin, ödül mekanizmaları, alışkanlıklar ve duygusal düzenleme ile ilişkili beyin bölgeleriyle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Yeni bir araştırma insanların sabahçı mı gece kuşu mu olduğunu belirleyen kronotipin, ödül mekanizmaları, alışkanlıklar ve duygusal düzenleme ile ilişkili beyin bölgeleriyle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Toplumdaki hızlı değişimler, insanların davranış alışkanlıklarını da önemli ölçüde etkiliyor. Özellikle ekran başında geçirilen sürenin artması ve gece saatlerinde daha fazla etkinliğin yapılması, bireylerin uyku düzenini değiştirdi. İnsanların gün içindeki aktiflik zamanlarını tanımlayan “kronotip” ise bu değişimlerin merkezinde yer alıyor. Sabah erken kalkanlar ve gece geç saatlerde aktif olanlar arasındaki farklar sadece yaşam tarzıyla sınırlı değil; bu durumun beyinle yakından ilişkili olduğu ortaya çıktı. Araştırmanın sonuçları 17 Nisan 2025’te Nature Human Behaviour dergisinde yayınlandı.
McGill Üniversitesi ve Mila–Quebec Yapay Zeka Enstitüsü’nden araştırmacıların öncülüğünde yürütülen ve Nature Human Behavior dergisinde yayımlanan kapsamlı bir çalışma, insanların ‘sabahçı’ mı yoksa ‘gece kuşu’ mu olduğunu belirleyen nörobiyolojik temelleri ortaya koydu. Araştırma, 27 binden fazla kişinin beyin görüntüleme verileriyle 976 farklı biyolojik ve çevresel özelliğini analiz etti.
Beynin hangi bölgeleriyle ilgili?
Araştırmada gri madde hacmi, beyaz madde bütünlüğü ve işlevsel bağlantılar olmak üzere üç farklı beyin görüntüleme yöntemi kullanıldı. Bulgulara göre kronotiple en yakından ilişkili beyin bölgeleri arasında bazal gangliyonlar, limbik sistem, hipokampus ve beyincik öne çıkıyor. Bazal gangliyonlar, alışkanlıkların oluşumu ve ödül temelli davranışların düzenlenmesinde önemli rol oynarken, bu yapıların aktivitesindeki farklılıklar bireyin günün hangi saatlerinde daha motive ve enerjik olduğunu etkileyebiliyor. Limbik sistem, duygusal tepkilerin yönetilmesinden sorumlu olduğu için gece geç saatlerde aktif olan bireylerde bu bölgedeki yapısal veya işlevsel değişiklikler, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal bozukluklara daha açık hale gelinmesine neden olabiliyor. Hipokampus, öğrenme ve hafıza süreçlerinin merkezi olarak biliniyor ve kronotipe bağlı farklılıklar, bireyin hangi saatlerde daha verimli öğrendiğini veya bilgileri ne kadar iyi hatırladığını etkileyebiliyor. Beyincik ise motor koordinasyonla sınırlı kalmayan, aynı zamanda düşünsel denge ve duygusal düzenlemede de görev alan bir yapı olarak, bireyin ruh hali ve bilişsel ritmini şekillendiren önemli bir merkez olarak öne çıkıyor.
Bu nörobiyolojik farklılıklar, yalnızca sabahçı ya da gececi olmayı belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda bireyin genel sağlığı, yaşam tarzı tercihleri ve ruhsal dayanıklılığı üzerinde de etkili oluyor. Nitekim araştırmacılar, gece kuşlarının daha sağlıksız yaşam alışkanlıklarına sahip olma eğiliminde olduğunu, fiziksel uygunluklarının genellikle daha düşük ve ruh sağlığı sorunlarına daha yatkın olduklarını vurguluyor. Araştırmada ayrıca bireylerin gün içindeki hareket düzenini ölçen giyilebilir cihazlardan elde edilen veriler de beyin yapılarıyla ilgili bulguları doğruluyor ve bu yapıların kronotip üzerindeki etkisini günlük yaşam davranışlarıyla ilişkilendiriyor.
Araştırmacılara göre, gece kuşları genellikle daha sağlıksız yaşam alışkanlıklarına sahip, ruh sağlığı sorunlarına daha yatkın ve fiziksel olarak daha az formda oluyor. Bu çalışma, bireylerin kronotiplerinin sadece alışkanlık değil, aynı zamanda öğrenme, ödül mekanizmaları ve duygusal düzenleme gibi beyin işlevleriyle de bağlantılı olduğunu vurguluyor.
Bu çalışma, şimdiye kadar kronotip üzerine yapılmış en kapsamlı nörobiyolojik incelemelerden biri olarak dikkat çekiyor. Elde edilen sonuçlar, kronotipin sadece bir alışkanlık ya da tercihten ibaret olmadığını, derin biyolojik kökenlere sahip olduğunu gösteriyor. Bu bulgular, ilerleyen dönemde bireylerin biyolojik ritimlerine uygun kişiselleştirilmiş sağlık yaklaşımlarının geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Uyku bozuklukları, depresyon ve dikkat eksikliği gibi sorunlarda, kişinin kronotipine göre düzenlenecek tedavi ve yaşam tarzı müdahaleleri daha etkili sonuçlar verebilir.
Kaynak: Nature Human Behaviour