Işıkla çalışan, vücutta kendiliğinden kaybolan mikro kalp pili geliştirildi.
Işıkla çalışan, vücutta kendiliğinden kaybolan mikro kalp pili geliştirildi.
Dünya genelinde her 100 çocuktan biri doğuştan kalp rahatsızlığıyla gözlerini dünyaya açıyor. Ameliyat edilen bu bebeklere geçici kalp pili takılıyor. Yaklaşık bir hafta içinde çoğunun kalbi normale dönüyor. Ancak bu bir hafta kritik öneme sahip.
Northwestern Üniversitesinden John A. Rogers ve ekibi, özellikle yenidoğanlarda kullanılabilmesi için dünyanın en küçük kalp pilini geliştirdi. Işıkla çalışıp, vücut sıvısıyla şarj olan pilin boyutu sadece 3,5 mm. Bir şırınga ucuna sığacak kadar küçük olan bu kalp pili, vücuda cerrahi müdahaleyle bir kesi açılmadan enjekte ediliyor.
Pil, hastanın göğsüne yerleştirilen kablosuz, esnek ve giyilebilir bir cihazla eşleşiyor. Bu cihaz, düzensiz kalp atışı tespit ettiğinde hastanın derisi, göğüs kemiği ve kaslarından geçerek pile ulaşan kızılötesi ışık darbeleri gönderiyor. Bu ışık sinyalleri, kalbin ritmini düzenliyor. Pil, elektrik enerjisini ise vücut sıvılarıyla temas ederek üretiyor.
Araştırmacılar, bu mikro pillerden birden fazlasını kalbe yerleştirerek farklı bölgeleri bağımsız kontrol etmeyi başardı. Bu yöntemle aritmi gibi durumlarda kişiselleştirilmiş tedavi mümkün olacak.
Bu yeni teknoloji, büyük ve küçük hayvan modellerinin yanı sıra organ bağışçılarından gelen insan kalplerinde başarıyla test edildi.
Vücutta kendiliğinden yok oluyor
Geçici kalp pili ihtiyacı olan hastalar için tasarlanan mikro pil, biyouyumlu malzemelerden üretildi. Yani işlevi tamamlandıktan sonra vücutta tamamen çözünüyor. Böylece, ameliyata gerek olmadan vücut sıvılarıyla doğal olarak emiliyor ve pili çıkarmak için vücuda kesi atılmıyor.
Geleneksel geçici kalp pilleri, göğüsten dışarı çıkan tellerle harici bir cihaza bağlanıyor. Bu tellerin çıkarılması sırasında enfeksiyon, kanama ve hatta kalp kasında yırtılma riski var.
Mikro pil teknolojisi, sinir onarımından kemik iyileşmesine kadar birçok alanda kullanılabilecek.
Kaynak: Nature