Bilim insanlarına göre, Antarktika’daki alışılmadık bir kutup girdabı, ozon deliğinin oluşumunu geciktirdi.
Bilim insanlarına göre, Antarktika’daki alışılmadık bir kutup girdabı, ozon deliğinin oluşumunu geciktirdi.
Bilim insanları, Antartika’da pek görülmeyen doğa olaylarından biri olan aşırı ısınmanın, her yıl donmuş kıtaların üstünde görülen ozon deliğinin oluşumunu geciktirebileceğini söylüyor.
Bu durum, Antartika’da kış aylarında meydana gelen stratosferdeki soğuk sıcaklıklar ve kimyasal reaksiyonlar nedeniyle ozon deliğinin bu yıl beklenenden daha geç oluşmasına yol açabilir.
Ozon tabakası Dünya’yı Güneş’ten gelen zararlı morötesi (UV) ışınlardan korur. Ozon deliğinin açılması, bu koruyucu tabakanın incelmesi ve daha fazla UV ışınının yeryüzüne ulaşması anlamına gelir. Bunun sonucunda da insanlarda cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunları görülebilir.
Ozon tabakasının görevi
Ozon tabakası, atmosferin stratosfer katmanında yer alan ve dünyayı zararlı güneş ışınlarından koruyan bir gaz tabakasıdır. Güneş patlamalarından sonra dünyaya gelen zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından koruyan bir kalkan görevi görür. Atmosferin enerji dengesini düzenlemekle beraber Güneş’ten gelen enerjinin bir kısmını emerek atmosferin ısınmasına katkıda bulunur.
UV Işınlarının zararları
UV (Ultraviyole) ışınları, güneşten gelen elektromanyetik ışınların bir parçasıdır. Bu ışınlar dünyaya ulaştığı takdirde insan sağlığı için ciddi tehlikeler oluşturabilir. UV-B ışınlarına uzun süre maruz kalınması, cilt kanseri gibi hastalıklara yol açmakla beraber gözlerde kalıcı görme kaybına sebep olabilir.
UV ışınlarına karşı korunmak için güneş kremi kullanmak, şapka ve güneş gözlüğü takmak gibi önlemler almak oldukça önemlidir. Özellikle yaz aylarında ve öğle saatlerinde güneşin en yoğun olduğu zamanlarda dikkatli olmak gerekir.
Önümüzdeki haftalarda düzelebilir
Bilim insanları ozon deliğinin açılmasının geçici bir olay olduğunu önümüzdeki haftalarda bu durumun düzelip ozon deliğinin oluşmasını bekliyorlar. Bu tür olaylar, ozon tabakasının incelme sürecine dair daha fazla bilgi edinmeyi sağlarken, küresel iklim değişikliği ve atmosferik dinamiklerin nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamak açısından da önemli ipuçları sunuyor.