Open AI’den Trump’a ‘teknolojik soğuk savaş’ önerisi

OpenAI, Trump yönetimine sunduğu gizli belgede, yapay zekânın ABD hegemonyası için seferber edilmesini ve Çin’e karşı teknolojik bir cephe kurulmasını öneriyor.

Küresel yapay zekâ lideri OpenAI, kurulduğu günden bu yana insanlık yararına teknoloji geliştirme vaadinde bulunmuştu. Ancak The Intercept’in elde ettiği 13 Mart tarihli gizli belgelere göre şirket, bu küreselci vizyonunu bir kenara bırakarak Donald Trump yönetimine ABD’nin çıkarlarını temel alan bir “teknolojik Soğuk Savaş” stratejisi önerdi.

OpenAI’nin küresel ilişkiler sorumlusu Chris Lehane tarafından kaleme alınan belge, yapay zekânın artık “demokratik değerleri” korumak bahanesiyle Amerikan çıkarlarını savunmak için kullanılması gerektiğini savunuyor ancak belgede “insanlık” kelimesi hiç geçmiyor. Onun yerine, Çin karşıtı bir dil ve Amerikan liderliğinde şekillenecek bir yapay zekâ düzeni öne çıkıyor.

Belgede, ABD hükümetinin yapay zekâ sektörüyle doğrudan temas kurması, istihbarat birimleriyle veri paylaşımının artırılması ve ulusal güvenlik için özel modellerin geliştirilmesi gibi adımlar öneriliyor. OpenAI, dünyayı üç kategoriye ayırarak Çin ve müttefiklerinin yapay zekâ sistemlerinden tamamen dışlanmasını savunuyor.

OpenAI, bir yandan “demokratik değerlerden” söz ederken, diğer yandan 2024’te politikalarından sessizce “askeri kullanım yasağını” kaldırdı. Bu hamleyle birlikte, Pentagon ve istihbarat ajanslarıyla daha yakın işbirliklerine kapı aralandı. Şirketin bazı çalışanları The Intercept’e yaptıkları açıklamalarda, bu söylem değişikliğinin samimi değil, çıkar odaklı olduğunu ifade etti.

Çalışanlara göre şirketin asıl amacı, ABD hükümetinin doğrudan desteğini alarak düzenleyici risklerden korunmak ve şirketin uluslararasılaştırılması ya da kamulaştırılması ihtimalini bertaraf etmek. Öyle ki bazı çalışanlar, Çinli çalışanların kökenine dair ajanlık şüphelerinin bile ofis içinde tartışıldığını aktardı.

Şirketin uluslararası projeleri de çelişkili. 500 milyar dolarlık “Project Stargate” kapsamında, yapay zekâ altyapısı inşa etmek üzere Abu Dabi hükümetiyle işbirliği yapılması, “demokratik ilkeler” söylemini sorgulatıyor. OpenAI CEO’su Sam Altman, Birleşik Arap Emirlikleri Ulusal Güvenlik Danışmanı Tahnoun bin Zayed’i “yakın dostum” diyerek övdü. Ancak Tahnoun, daha önce ABD vatandaşlarını da hedef alan yasa dışı siber casusluk operasyonlarıyla gündeme gelmişti.

OpenAI’nin Trump yönetimine sunduğu bu belge, yapay zekânın insanlık yararına ortak bir proje değil, artık doğrudan Amerikan çıkarlarına hizmet eden bir jeopolitik araç olarak konumlandığını gösteriyor. Şirket, bu yeni yönelimi “özgürlük” ve “güvenlik” gibi kavramlarla meşrulaştırmaya çalışsa da, birçok eski çalışanına göre mesele aslında şirketin küresel güç yarışındaki yerini garantilemek.

Kaynak: The Intercept