Nobel kazandıran ilham yer değiştirince geliyor

Nobel ödülünü kazananlar üzerinde yapılan bir araştırma yer değiştirmenin yaratıcılığı etkilediğini ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, daha sık yer değiştiren Nobel ödüllü bilim insanlarının, hiç taşınmayanlara kıyasla ödül kazandıran çalışmalarına ortalama iki yıl daha erken başladığını ortaya koydu. Birden fazla yerde çalışanlar ise yenilikçi çalışmalarına ortalama 2,6 yıl daha erken başlıyor.

Araştırmanın ortak yazarı ve Ohio Eyalet Üniversitesi ekonomi profesörü Bruce Weinberg, “Konum değiştiren veya zamanlarını birden fazla yerde geçiren üst düzey bilim insanları, farklı ve yeni fikirlerle karşılaşarak kendi fikirleriyle harmanlayabiliyor. Bu da kariyerlerini ileriye taşıyor. Bir yerde ilginç fikirler duyuyorlar, başka bir yerde ise farklı düşüncelerle karşılaşıyorlar. Bu fikirleri yeni ve önemli şekillerde birleştiriyorlar,” ifadelerini kullanıyor.

“Eğer hep aynı yerde kalsalardı, bu sürecin gerçekleşmesi çok daha uzun sürebilirdi ya da hiç gerçekleşmeyebilirdi.”

Weinberg, çalışmayı New York Üniversitesi Abu Dabi kampüsünden ekonomi profesörü John Ham ve ABD Ekonomik Analiz Bürosu’ndan Brian Quistorff ile birlikte yürüttü. Araştırma, International Economic Review adlı akademik dergide yayımlandı.

Daha önceki araştırmalar, Silikon Vadisi ya da Massachusetts’in Cambridge kenti gibi bölgelerde üst düzey bilim insanlarının kümelenmesinin, araştırmacıların birbirinden öğrendikleri bilgileri kullanarak bilimi ilerletmelerini sağlayan “bilgi yayılması” (knowledge spillover) açısından önemine odaklanmıştı.

Weinberg bu çalışmanın daha farklı bir açıya yöneldiğini söylüyor.

Weinberg, “Çevrenizde ne kadar parlak insan olursa olsun, bir süre sonra hepsiyle konuşmuş oluyorsunuz ve olaylara dair ortak bir bakış açısı gelişiyor,” diyor.

“Daha önce hiç duymadığınız yeni fikirlerle karşılaşmadığınız sürece büyük bir atılım yapma olasılığınız azalıyor. Bu da ancak yer değiştirerek ya da birden fazla yerde çalışarak mümkün olabilir.”

Yer değiştirenler çalışmalarına daha erken başlıyor

Araştırmacılar, 1901-2003 yılları arasında Nobel Ödülü kazanmış kimya, tıp ve fizik alanındaki bilim insanlarına dair oluşturdukları kapsamlı bir veri setini kullandı. Bu veri setinde, her yıl ödül sahiplerinin bulundukları yerler ile Nobel kazandıran çalışmalarına ne zaman başladıkları bilgisi yer alıyor.

Çalışma sonuçlarına göre, her iki yılda bir yer değiştiren bilim insanları, Nobel kazandıracak çalışmalarına ortalama iki yıl daha erken başlıyor. Her beş yılda bir taşınmak ise bu süreyi yaklaşık 0,7 yıl kısaltıyor.

Sürekli aynı yerde olmak yerine birden fazla lokasyonda bulunmak — örneğin bir fizikçinin zamanını hem üniversitesinde hem de CERN gibi büyük bir araştırma merkezinde geçirmesi — Nobel çalışmalarına başlama süresini 2,6 yıl kadar erkene çekiyor.

Veriler ayrıca Nobel çalışmalarına ilk meslek yıllarında başlayanların oranının sadece yüzde 5 ila yüzde 10 olduğunu gösteriyor. Pek çok bilim insanı bu tür çalışmalara 10 ila 20 yıl sonra başlarken, bazıları için bu süre 30 hatta 40 yılı bulabiliyor.

Weinberg, “Bir bilim insanı için laboratuvarını ve çalışmalarını başka bir yere taşımak kolay değil, ancak bu adım araştırmalarını ciddi şekilde ilerletebilir” 

“Eğer bir bilim insanı aynı yerde kalsaydı ödül kazandıracak çalışmasına 10 yılda başlayacaktı, her iki yılda bir yer değiştirmesi bu süreyi neredeyse dörtte bir oranında azaltabilir. Bu da yeniliklerin ciddi şekilde hızlanması anlamına geliyor,” diyor.

Bu çalışmanın yalnızca Nobel Ödülü kazanmış belirli bir bilim insanı grubunu incelediğini vurgulayan Weinberg, yine de bulguların yaratıcılığın ön planda olduğu diğer bilimsel alanlara da uygulanabilir olduğunu söyledi.

“Pek çok bilim insanı, bizim çalışmamızdaki kimya, tıp ve fizik araştırmacıları gibi çalışıyor. Onlar da yeni yerlere giderek, yeni fikirlerle karşılaşarak büyük fayda sağlayabilir. Bence bu durum sadece bilim insanları için değil; büyük ressamlar, sanatçılar ve yaratıcı alanlarda çalışan herkes için geçerli olabilir. Deha, yeni fikirler üretmek ve bunları özgün yollarla ifade edebilmekte yatar. Farklı yerlere gitmek ve farklı fikirlerle karşılaşmak bu süreci besler.”

Weinberg, ayrıca yeni bir ortama girmenin — yalnızca yeni insanlarla tanışmanın ötesinde — yaratıcılığı teşvik edebileceğini, ancak bu çalışmanın bu etkiyi doğrudan ölçemediğini de belirtti.

“Tamamen farklı bir çevreye, yeni bir bağlama geçmek, yaratıcı insanların düşünce biçimlerini dönüştürebilir,” 

Çalışmanın ana mesajının yer değişimi ya da farklı yerlerde çalışmanın kilit bir unsur olduğunu söyleyen Weinberg “Yeni fikirlere ulaşma ihtimaliniz; eğer yer değiştirir, yeni insanlarla tanışır, yeni deneyimler yaşar ve farklı düşünce biçimleriyle karşılaşırsanız çok daha yüksek olur,” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Phys.org