Nadir bir uyku fenomeni: Kısa uyuyan sendromu

Bazı insanlar günde sadece 4-6 saat uyumalarına rağmen dinç ve enerjik hissedebiliyor. Bilim insanları, bu durumun ardında genetik bir faktör olabileceğini düşünüyor.

2024 yılında Amerika’daki Cleveland Clinic tarafından yapılan araştırmada, DEC2 ve ADRB1 gibi belirli genetik mutasyonlara sahip insanların, günde sadece 4 ila 6 saat uyumalarına rağmen tamamen dinç hissedebildiği ortaya çıktı. 

Bu kişiler, sabah alarm çalmadan uyanabiliyor, gün boyunca yüksek enerji seviyelerine sahip olabiliyor ve kronik uyku yoksunluğuna dair herhangi bir belirti göstermiyor.

Amerika’da gerçekleştirilen araştırmaya katılan insanların beyin dalgaları ve uyku döngüleri incelendiğinde, kısa uyuyanların hızlandırılmış bir uyku döngüsüne sahip oldukları ve uykularının derin evrelerini daha verimli kullandıkları gözlemlendi. 

Bilim insanları, kısa uyuyan insanların sağlıklı olduklarını, ancak bu sendroma sahip olmayanların uyku sürelerini kısaltmaya çalışmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor. 

Ortalama bir insan için yetersiz uyku, hafıza problemleri, bağışıklık sistemi zayıflığı, kalp rahatsızlıkları ve depresyon gibi birçok risk barındırıyor. 

Kısa uyumak her zaman avantaj mı sağlar?

Tarihte birçok önemli figürün kısa uyuyan olduğu biliniyor. Leonardo da Vinci ve Nikola Tesla gibi isimlerin sadece birkaç saat uyuyarak günlerini verimli geçirdiği biliniyor..

Ancak uzmanlar, bu durumun herkese uygun olmadığını ve kısa uyuyanların genetik olarak farklı bir biyolojik saate sahip olduğunu vurguluyor.

Uzmanlar dünya nüfusunun yalnızca yüzde 1 ila yüzde 3’ünün kısa uyuyan sendromuna sahip olduğunu tahmin ediyor. 

Buna ek olarak, kısa uyuyan bireylerin genellikle yüksek odaklanma yeteneğine ve yaratıcı düşünceye sahip oldukları gözlemlendi. Ancak, uzun vadeli etkileri üzerine daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Genel sağlık üzerindeki etkileri 

Pennsylvania Üniversitesi Uyku ve Kronobiyoloji Laboratuvarı’ndaki bilim insanları, uyku eksikliğinin uzun vadede zihinsel işlevlerde bozulmalara, stres seviyelerinde artışa ve bağışıklık sisteminde zayıflamaya yol açabileceğini belirtiyor. 

Özellikle çalışan insanlar ve öğrenciler için düzenli uyku almanın başarı ve sağlık açısından kritik bir öneme sahip olduğu ifade ediliyor.

Ayrıca kısa uyuyan sendromuna sahip olup olmadığınızı anlamadan uyku sürenizi bilinçli olarak kısaltmak, sağlık açısından büyük riskler oluşturabilir.

Ulusal Uyku Vakfı (National Sleep Foundation)tarafından yapılan araştırmalar, uyku kalitesini artırmak adına düzenli uyku saatlerine bağlı kalmanın, teknoloji kullanımını sınırlamanın ve stres yönetimine dikkat etmenin sağlıklı bir yaşam için önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Kaynak: https://www.iflscience.com/what-is-short-sleeper-syndrome-and-is-it-a-bad-thing-to-have-78141

https://www.researchgate.net/lab/David-Dinges-Lab
https://www.cell.com/neuron/fulltext/S0896-6273(19)30652-X