Doğal su kütlelerinin, özellikle de denizin yakınında olmanın yararları kanıtlandı. Bu etki “Mavi sağlık” olarak adlandırılıyor.
Bilim insanlarına göre suya yakın olmanın zihinsel sağlık ve sosyal yaşam üzerinde de onarıcı bir etkisi bulunuyor. Denize yakın olmak çevre kalitesini arttırırken dolaylı yoldan hem fiziksel hem de zihinsel sağlığa iyi geliyor.
Hayati bir besin ve kaynak olmasının yanı sıra, su ve denizler biyolojik köken noktası olarak kabul ediliyor. Araştırmacılara göre deniz ve insan vücudu mekanizması arasında büyük benzerlikler bulunuyor. Bu benzerlik ‘biyofili’ hipotezine dayanıyor. Biyofili hipotezi insan benliği ve diğer yaşayan sistemler arasında içgüdüsel bir bağ olduğunu öne sürüyor.
Biyofili hipotezi, insanların denize olan çekiciliğini açıklayan üç ana teoriden biri. Diğer ikisi psikofizyolojik stres geri kazanımı teorisi ve dikkat restorasyon teorisi. Bu üç yaklaşım da denizin insan hayatına kazandırdığı “refah” ve “rahatlama” duygularını kabul ediyor.
Kumda yürümek, teknede bulunmak, denizi saatlerce izleme veya deniz kenarında meditasyon yapmak zihinsel mücadelelerin bir kenara bırakılmasına ve özgür hissetmeye yardımcı oluyor. Bu aktiviteler psikolojik “restorasyon”u bulmamıza yardımcı olabiliyor. Psikolojik restorasyon, kişinin daha çok zihinsel yorgunluğunu ve stresi gidermeye dönük düşünce ve çabaların bütününü kapsıyor.
Mavi sağlık, stresi azaltmada ve ruh halini iyileştirmede güçlü bir araç. Doğayla olan bağlantı ve kaygı ve endişenin azalmasına katkı sağlıyor. Sadece deniz havasını solumak dahi ruh halini pozitif etkilerken negatif yüklü iyonlar oksijeni emmeye ve beyindeki serotonin seviyelerini dengelemeye yarıyor.
Dalgaların sakinleştirici etkisini deneyimlemek de tek başına zihinsel sağlığa yararlı. Sadece okyanusu izlemek kişileri anda tutuyor, odak harekete ve ışığa çekilirken içsel ve olumsuz düşünce kalıplarından uzaklaştırıyor. Suyun hareketi ve sesi ise dikkati, yumuşak ve tehdit edici olmayan bir şekilde çekekek sakinleştirici etkiye neden oluyor. Psikoloji profesörleri deniz sesiyle uyarılmayı “yumuşak hayranlık” olarak adlandırıyor.
Kaynak: The Conversation
