Marmara’daki oksijen kaybı köpek balıklarını vuruyor

İklim değişikliği ve kirlilik nedeniyle oksijen kaybı yaşayan Marmara Denizi’nde köpek balıkları kıyılara göç ediyor.

Marmara Denizi’ndeki derin dip sularında yaşanan oksijen azlığı, köpek balıkları başta olmak üzere kıkırdaklı balıkların kitlesel şekilde kıyılara yönelmesine yol açtı. WWF-Türkiye (Dünya Doğayı Koruma Vakfı Türkiye Ofisi)  Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal, bu durumun kirlilik ve iklim değişikliğinin ortak sonucu olduğunu söyledi.

Kabasakal’a göre, köpek balıkları ve vatozlar gibi türlerin hayatta kalabilmesi için deniz suyunda en az 4,5 miligram oksijen bulunması gerekiyor ancak Marmara Denizi’nin 100 metre altındaki bölgelerinde bu değer 1 miligramın altına düşerken bazı derinliklerde oksijen tamamen sıfıra inmiş durumda. Bu nedenle, normalde açık sularda yaşayan kıkırdaklı balıklar, solunum yapabilecekleri daha sığ ve oksijenli kıyı bölgelerine göç ediyor.

Uzmanlar, Marmara kıyılarına yaklaşan köpek balıklarının saldırgan olmadığını vurguluyor. Kabasakal, “Büyük beyaz köpek balıkları gibi saldırgan sayılabilecek köpek balığı türleri 40 yıl önce Marmara’yı terk etti. Marmara kıyılarına yaklaşan köpek balıkları genelde camgözler olarak adlandırılan, boyları 2 metreyi geçmeyen ve insandan ürken türler” açıklamasında bulundu.

Kabasakal, 2021–2024 yılları arasında yürüttükleri araştırmalarda, oksijen yetersizliği nedeniyle kıyıya yönelen kıkırdaklı balıkların popülasyonunun ilk etapta kıyılarda arttığını ancak 2024 itibarıyla hızla azaldığını söyledi. Bunun başlıca nedeni, bu canlıların ne derinlerdeki oksijensiz bölgelere geri dönebilmesi ne de yoğun balıkçılık faaliyetlerinin olduğu kıyısal sularda hayatta kalabilmesi. 

Bugün dünyada yaşayan bin 266 köpek balığı türünün üçte birinin yok olma tehlikesi var. Kabasakal bu tehlikenin ana nedenleri olarak aşırı avcılığı, yaşam alanlarının yok edilmesini, iklim değişikliğini ve deniz kirliliğini gösteriyor.

Deniz ekosistemindeki dengenin korunmasında kıkırdaklı balıkların etki ettiğini vurgulayan Kabasakal, bu türlerin azalmasının besin zincirinde çöküşe neden olabileceği uyarısında bulundu.

WWF-Türkiye’nin geliştirdiği “Gözüm Doğada” uygulaması ise vatandaşların sahil şeritlerinde gözlemledikleri deniz canlılarını bildirmesini sağlayarak bu bilimsel çalışmalara katkı sunmayı amaçlıyor. Kabasakal, bu tür veri paylaşımının özellikle kıyılarda sık gözlenen olayların takibi açısından büyük önem taşıdığını söyledi.

Kaynak: Anadolu Ajansı