NASA ve ESA’nın karanlık enerji ve karanlık evren adı verilen kozmik gizemleri incelemek için ortak yürüttüğü Euclid görevinden ilk veriler 15 Ekim 2024’te yayınlandı.
NASA ve ESA’nın karanlık enerji ve karanlık evren adı verilen kozmik gizemleri incelemek için ortak yürüttüğü Euclid görevinden ilk veriler 15 Ekim 2024’te yayınlandı.
NASA ve ESA’nın iştirakında geliştirilen, 1 Temmuz 2023’te fırlatılan Euclid (Öklid); karanlık enerji (dark energy) ve karanlık evreni (dark universe) anlamak için evrenin 3’te 1’inin üç boyutlu haritasını çıkararak bir kozmik atlas elde etmeyi hedefliyor. Yaklaşık 10 milyar ışık yılı mesafedeki milyonlarca galaksinin şekillerini ve hareketlerini gözlemlemeyi hedefleyen bu büyük projenin henüz yüzde 1’i tamamlandı. Araştırmanın yüzde 1’lik kısmı görselleştirilerek 15 Ekim 2024’te bir ‘mozaik’ şeklinde paylaşıldı.
Kozmik gizem: karanlık madde ve karanlık enerji
Fizikte, evrende hangi araç ya da yöntemle gözlemlendiği fark etmeksizin gözlemlenebilen her şey ‘madde’ olarak ifade ediliyor. Madde, kütlesi olan ve evrende yer kaplayan herhangi bir şey olarak tanımlanıyor. Ancak 1905’te ilk kez Albert Enstein’ın görelilik/izafiyet teorisinde ortaya attığı gibi, evrende gözlemlenebilen maddeden daha fazlası bulunuyor.
Karanlık madde ve karanlık enerjinin kozmosu etkileyen, şekillendiren “gizemli” maddeler olduğu düşünülüyor. Gizemli olarak ifade edilmesinin nedeni ise, henüz tam olarak anlaşılamamış olması. Karanlık enerjinin evreni sürekli genişleten ve galaksileri birbirinden uzaklaştıran bir enerji türü olduğunu düşünülüyor. Şimdiye dek yapılan araştırmalara ve NASA verilerine göre, evrenin yüzde 27’sini karanlık madde, yüzde 68’ini karanlık enerji ve yalnızca yüzde 5’ini gözlemlenebilir madde oluşturuyor. Bu yüzde 5’lik gözlemlenebilir madde, normal madde adıyla da biliniyor.
Şu ana dek yapılan araştırmalar, karanlık maddenin tüm evreni saran geniş, ağ benzeri bir yapıda olduğunu, kozmostaki normal maddenin çoğunu çeken kütle çekimsel bir iskelet olduğunu gösteriyor. Karanlık maddenin bilinen madde parçacıklarından oluşmadığı, çünkü öyle olsaydı evrenin çok daha farklı görüneceği düşünülüyor.
Bilinen klasik fizik kurallarına göre, hareketli bir cisim onu durduracak bir engel yoksa hareketine devam ediyor. Örneğin Dünya’da fırlatılan bir cisim sürtünme ve yer çekiminden dolayı enerji kaybına uğrayarak bir noktada duruyor. Aynı cisim yer çekimi veya sürtünme yaratacak bir atmosfer bulunmayan uzayda fırlatılırsa karşısına bir engel çıkana kadar hareket ediyor. Evren ölçeğinde düşünüldüğünde bu ‘engel’ kütle çekimi olarak karşımıza çıkıyor. Ancak evrenin kendisi klasik fizik kurallarının aksine, durmadan artan bir hızla genişliyor. Bilim insanları evrenin genişleme hızını artıran bir enerji olması gerektiğini düşünüyor. Henüz olduğu varsayılan bu enerjiye karanlık enerji ismi veriliyor.
Karanlık madde ve karanlık enerjinin araştırılması ve ne olduklarının anlaşılması, evrene dair “neden?” ve “nasıl?” sorularına verilen yanıtları köklü bir biçimde değiştirebilir. Bu kozmik gizemlere dair geliştirilen teoriler ve yapılan gözlemsel araştırmalar çok büyük önem taşıyor.
Karanlık enerji ve karanlık madde adı verilen kozmik gizemlerin aydınlatılmasını amaçlayan NASA ve ESA’nın ortak görevi Euclid, evrenin 3’te 1’inin üç boyutlu bir haritasını çıkaracak. Temmuz 2023’ten bu yana oluşturacağı haritanın henüz yüzde 1’i tamamlandı. Euclid tarafından elde edilen veriler 15 Ekim 2024’te Milano’da düzenlenen Uluslararası Astronot Kongresi’nde paylaşıldı.
Kaynak: NASA, ESA