Komplo teorileri sandığımızdan daha hızlı yayılıyor

Trump’a yönelik suikast girişimi sonrasında yapılan anketin sonuçlarına göre; komplo teorileri siyasi spektrumun her iki tarafında da hızla yayılıyor.

Northeastern University araştırmacılarının yürüttüğü anket, komplo teorilerinin, kriz anlarında toplumun tüm kesimlerine hızla yayıldığını ortaya koyuyor. Trump’a yönelik suikast girişiminin hemen ardından yapılan çalışma, hem sağ hem de sol eğilimli insanların, üretilen komplo teorilerine neredeyse eşit oranda maruz kaldığını ve bireylerin önemli bir kısmının iddialara inandığını gösteriyor.

13 Temmuz 2024’te Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 45. Başkanı Donald Trump’a suikast girişiminde bulunuldu. Saldırı, Pensilvanya yakınlarındaki bir kampanya mitinginde meydana geldi ve Trump sağ kulağından yaralandı. 

Olayın ardından, 50 eyalette 124 bin kişiyle yapılan anket, Northeastern University’de siyaset ve bilgisayar bilimi alanında üniversite seçkin profesörü Lazer’in büyük ölçekli CHIP50 projesi kapsamında, suikast girişiminin hemen ardından gerçekleştirildi. Ayrıca çalışmanın yazarı olan Lazer, “Bu durumun ‘ilginç’ yanı boşluğu dolduracak olanın hem sol hem sağdan komplo teorileri olacağını önceden tahmin edebilmemizdi.” diyor. 

Katılımcıların yaklaşık yüzde 78,6’sı, dört soruluk Amerikan Komplo Düşünce Ölçeği’nde ortaya konan en az bir komplo fikrine katıldı; yüzde 19’u ise tüm dört fikre katıldı.

Suikast girişiminin hemen ardından, tetikçinin motivasyonu, siyasi bağlantıları ve dış gruplardan destek aldığına dair komplo teorileri, siyasi spektrumun her iki tarafında hızla yayıldı. Sağda, suikastın Trump’ın 2024 seçimlerini kazanmasını engellemek isteyen Demokrat operasyoncular tarafından düzenlendiği teorisi vardı. Solda ise, Cumhuriyetçilerin Trump’ın popülaritesini artırmak ve daha sempati duyulur hale getirmek için suikast girişimini sahnelediği teorisi yayıldı.

Katılımcıların yüzde 95’i suikast girişiminden haberdardı. Yüzde 41 sağ eğilimli katılımcı ve yüzde 53 sol eğilimli katılımcının komplo teorisini duyduğu görüldü. 

Suikastın Demokrat, yani sol kanat operasyoncular tarafından planlandığını duyanların yüzde 13’ü bunun ‘çok muhtemel’ olduğunu, yüzde 16’sı ise ‘muhtemel’ olduğunu düşündü. Cumhuriyetçiler, yani sağ kanattakiler tarafından planlandığını duyanların yüzde 12’si ‘çok muhtemel olduğunu düşünürken, yüzde 17’si ise ‘muhtemel’ olacağını söyledi. 

Lazer, “Bu, çok sayıda kişinin bu tür yanlış bilgiyi çok hızlı bir şekilde duyduğunu ve nüfusun kayda değer bir bölümünün buna inandığını gösteriyor.” dedi.

Lazer ve ekibi ayrıca komplo teorilerini nereden ve nasıl duyduklarını sordu. Sağ eğilimli komplo teorilerini duyanların yüzde 53’ü bilgiyi sosyal medyadan, yüzde 32’si kişilerarası bağlantılardan ve yüzde 28’i televizyondan aldığını söyledi. Sol eğilimli komplo teorisini duyanlarda da benzer durum görüldü. Yüzde 52’si sosyal medyadan, yüzde 34’ü başka kişilerden ve yüzde 21’i televizyondan duyduğunu bildirdi.

Kişinin komplo teorisini duyması ona inandığı anlamına gelmediğinden ekip hangi kanalların komplo teorilerine daha güçlü inanç sağladığını görmek için verileri inceledi. Lazer, “İnsanlar bu bilgiyi orantısız şekilde sosyal medyada duyuyor, ancak inanca dönüşmesi söz konusu olduğunda, bu daha çok kişisel bağlantılarla ilişkili,” dedi.

Ekip ankette, komplo düşüncelerinin en yaygın olarak 25–54 yaş arası erkekler, lise mezunu ve depresif belirtilere sahip bireyler arasında olduğunu buldu. Araştırma PNAS Nexus dergisinde yayımlandı.

Kaynak: Phys.org