Araştırmacılar, karıncaların milyonlarca yıldır kendi gıdalarını yetiştirdiğini ve insanlıktan önce tarıma başladığını keşfetti.
Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nden araştırmacılar, karıncaların mantarlarla olan karmaşık ilişkisini inceleyerek, bu etkileşimin ekosistem dengesine katkı sağladığını ortaya koydu.
Bu çalışma kapsamında 475 mantar türü için evrim ağacı modeli oluşturdu ve 276 karınca türü için benzer şekilde oluşturulmuş modelle karşılaştırdı.
İncelemeler sonucu 288 mantar türünün 208 farklı karınca türü tarafından yetiştirildiği saptanan araştırmada, karıncalar ile mantarlar arasındaki bu mutualist (karşılıklı fayda birlikteliği) ilişkinin yaklaşık 66 milyon yıl öncesine dayandığı keşfedildi.
Araştırmada bu ilişkinin, Dünya’ya çarpan meteorun güneş ışığını kesmesi sebebiyle yaşayan bitki türlerinin neredeyse yarısının yok olduğu Kretase döneminde başladığı ortaya konuldu. Bunun çürüyen yapraklar gibi organik maddelerden beslenen mantarların karıncalarla ekosistemde bulunmasından kaynaklandığı belirtildi.
Kaynak: Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi
Karıncaların gizli çiftçiliği
Karıncaların bu dönemde bitki ve organik materyallerin azalması sebebiyle besin için mantarlara yöneldikleri, daha gelişmiş tarımsal faaliyetlerinin ise yaklaşık 40 milyon yıl önce ortaya çıktığı kaydedildi.
Mantarları kuru alanlara taşımak, karıncalara bağımlı halde gelişmelerini sağlayacak izole alanlarda büyümelerini temin etmek gibi gelişmiş tarımsal faaliyetlerin ilk kez yaklaşık 27 milyon yıl önce görüldüğü, bu gelişmiş sistemlerin özellikle Atta karıncalarında gözlendiği belirtildi.
Atta karıncalarının çeşitli bitkilerle besledikleri mantarlarda büyüyen bazı parçaları tükettikleri bildirildi.
Araştırmanın başyazarı Ted Schultz, “Karıncalar, insanların var olduğundan çok daha uzun süredir tarım ve mantar yetiştiriciliği yapıyor.” ifadesini kullandı.
Karıncaların mantarları, insanların ekinleri evcilleştirdikleri gibi evcilleştirdiklerine dikkati çeken Schultz, “Olağanüstü olan şey, artık karıncaların mantarları ilk olarak ne zaman yetiştirdiklerini bilmemiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Araştırma, “Science” dergisinde yayımlandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı
