Uzmanlara göre gelecekte Karadeniz’de kış kuraklığına, lodos fırtınalarının şiddetlenmesine bağlı olarak büyük orman yangınları çıkabilir
Karadeniz’de orman yangınlarını iklim değişikliği tetikleyebilir

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, iklim değişikliği nedeniyle Karadeniz Bölgesi’nde özellikle sıradağların iç kesimlerine bakan alanlarda orman yangını olasılığının giderek arttığını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye 23,4 milyon hektar orman alanına sahip ve 2024’teki orman yangınlarında bu alanın yüzde 0,11’i yandı. Ocak-Temmuz 2024 döneminde 2 bin 209’u orman dışında, 2 bin 59’u orman içinde olmak üzere 4 bin 268 yangın çıkarken bu yıl aynı dönemde 2 bin 549’u orman dışı alanda, 1928’i ormanlık alanda toplam 4 bin 477 yangın çıktı.
Bu yıl yangınlardan etkilenen illerden biri de Karabük oldu. Meydana gelen geniş çaplı orman yangını, Karadeniz Bölgesi’nin de artık orman yangınları açısından riskli bir coğrafyaya dönüştüğünü gösterdi.
Tolunay, bu yıl orman yangını çıkan Sakarya, Karabük, Çankırı, Şarköy, İzmir gibi yerlerin, son 6 ay içinde “olağanüstü kurak” ve “şiddetli kurak” kategorisindeki bölgeler olduğunu belirtti.
Önceki yıllarda Kastamonu, Trabzon gibi Karadeniz’in çeşitli bölgelerinde yangınlar çıktığını hatırlatan Tolunay, anlık veya o yıla ait genel iklim koşulları, sıcaklıklar ve kuraklıklar gibi nedenlerle Karadeniz Bölgesi’nde de orman yangınlarının çıkmasının normal olduğunu ifade etti.
Tolunay, yağış, sıcaklık ve nem değerleri kullanılarak hesaplanan, “yangın havası indisleri” adını verdikleri indislerle Karadeniz Bölgesi’nde orman yangını olasılıklarını tahmin etmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Yangın indisi yükseliyor
İklim değişikliği projeksiyonlarından bahseden Tolunay, “Değişik senaryolara göre Karadeniz Bölgesi’nde, özellikle de Doğu Karadeniz’de Artvin, Rize ve buradaki Karadeniz sıradağlarının İç Anadolu’ya dönük kısımlarında, iç kısımlara bakan bölgelerinde Erzurum’a doğru, Orta Karadeniz Bölgesi’nde Kastamonu, Karabük, Bolu gibi illerde, gelecekte iklim değişikliğine bağlı oluşabilecek daha sıcak koşullar ve kurak koşullar nedeniyle daha fazla orman yangını çıkabileceğini söylememiz mümkün.” dedi.
Doğu Karadeniz’de sıradağların İç Anadolu’ya bakan kısımlarında gelecekte yangın havasının daha da şiddetleneceği ve yangın havası indisinin yüzde 30 yükseleceği öngörüsünü paylaşan Tolunay, bu durumun da orman yangınlarına neden olabileceği uyarısında bulundu.
Bu oranın Orta ve Batı Karadeniz’deki sıradağların İç Anadolu’ya bakan kısımlarında yüzde 10 ila 20 arasında değiştiğine dikkati çeken Tolunay, özellikle Bolu, Karabük, Kastamonu gibi illerin orman yangını risklerinin ön plana çıktığını vurguladı.
Sonbahar ve kış yangınları
Karadeniz’in özel koşulları nedeniyle orman yangınlarının bu bölgede daha çok sonbahar ve kış aylarında çıktığının altını çizen Tolunay, şu değerlendirmeleri paylaştı:
“Karadeniz fazla ısındığı için yaz aylarında yağış alıyor, orman altındaki, fındık bahçelerindeki otlar, tek yıllık otlu türler hızlı şekilde büyüyor. Sonbaharda sıcaklıkların düşmesiyle birlikte bunlar kurumaya başlıyorlar ve ince yanıcı madde yükü olarak adlandırdığımız o kuru otların miktarının artmasına yol açıyor. Özellikle kasımdan sonra lodos estiği tarihlerde fındıkçıların bahçe temizliği çalışmaları ya da ormandan geçen elektrik hatlarının lodosta birbirine değmesi sonucunda yangınlar çıktığını görüyoruz.
İşte gelecekte Karadeniz’de kış kuraklığına, lodos fırtınalarının şiddetlenmesine bağlı olarak büyük orman yangınları çıkabilir. Bu da bize iklim değişikliğini göz önüne alarak yangın mevsimi dediğimiz 1 Mayıs-1 Kasım arasındaki dönemin bütün yıla yayılması gerektiğini gösteriyor. Çünkü Karadeniz Bölgesi’nde çıkan yangınlar, helikopter, uçak, işçi gibi personelimizin yangına hazırlıksız olduğu bir dönemde çıkan yangınlar geniş alanlara yayılabilir. Bu nedenle artık yangın mevsiminden değil, yangın yılından bahsetmemiz, bütün planlamalarımızı buna göre yapmamız iyi olacaktır.”
Karadeniz’de ağaçlar yangınla uyumlu değil
Akdeniz’deki kızılçam ormanlarının yangınla uyumlu olduğunu, çok fazla miktarda kozalak barındırdığını ve bu sayede yangından sonra sonbaharda çimlendiğinin bilgisini paylaşan Tolunay, maki bitki örtüsünün ise kökleri zarar görmediği için yangından birkaç hafta sonra bile yeşerebildiğini dile getirdi.
Karadeniz Bölgesi’nde en fazla bulunan ağaç türlerini kayın, gürgen, ıhlamur, kestane, karaçam, sarıçam, göknar ve ladin olarak sıralayan Tolunay, bu bölgede çok fazla yangın olmadığı için ağaçların yangınla uyumlu olmadığına değindi.
Karabük’te yanan karaçam ormanlarında kozalak sayısının az olduğunu, bunlar da yandığı için doğal tohumlanmanın mümkün olmadığını belirten Tolunay, “Bu nedenle bu tür ormanlarda ağaçlandırma tek seçenek haline geliyor. Ancak mega yangınlarda eğer hazırlığınız yoksa fidan ve tohum stoku yetersiz kalabiliyor. Farklı bölgeden fidan getirilmesi ise genetik kirlilik riski taşıyor. Bu durumun önüne geçmek için tohum bankalarının ve fidanlıkların güçlendirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Tolunay, Akdeniz Bölgesi’nde yanan kızılçam ormanlarının 20 yıl içinde ekosistem olarak toparlanabildiğini, Karadeniz Bölgesi’nde ise bu sürecin hem daha uzun sürdüğünü hem de nemli iklimde otlar fidanları boğabildiği için diri örtüyle mücadele etmenin şart olduğunu, aksi halde dikilen fidanların tutmayacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı