Güney Çin Üniversitesi’nden araştırmacılar, kanser tedavisinde kullanılan kurşun-212 ve bizmut-212 izotoplarının üretiminde yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem tedaviyi daha yaygın ve ulaşılabilir hale getirebilir.
Kanser, modern tıbbın çözüm bekleyen en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Yeni tedavi yöntemleri geliştirilse de, bu yöntemlerin yaygınlaşmasının önünde bazı engeller bulunuyor. Özellikle ileri radyoterapi tekniklerinden biri olan alfa-nüklid tedavisi (TAT), etkili olmasına rağmen, bu tedaviye uygun maddelerin sınırlı üretimi nedeniyle geniş çapta kullanımı mümkün olamıyor.
Güney Çin Üniversitesi’nden bilim insanları, bu duruma çare olabilecek bir çözüm geliştirdi. Araştırmacılar, kanser tedavisinde kritik öneme sahip kurşun-212 ve bizmut-212 izotoplarını nadir toprak elementlerinden biri olan toryumdan elde etmeyi başardı. Bu gelişme, kanser tedavisinde kullanılan bu özel maddelerin üretim süreçlerini iyileştirerek tedavinin daha fazla hastaya ulaşmasını sağlayabilir.
Alfa-Nüklid tedavisinde izotopların önemi
Alfa-nüklid tedavisi, kanser hücrelerini hedef alarak yok eden, ancak sağlıklı hücrelere minimum zarar veren bir tedavi yöntemi. Bu yöntem, özellikle meme, pankreas ve prostat kanserleri gibi agresif kanser türlerinde etkili oluyor. Tedavide kullanılan kurşun-212 ve bizmut-212 izotopları, kanserli hücreleri yok etmek için gereken radyasyonu sağlıyor ancak bu izotopların üretimi oldukça zahmetli ve maliyetli. Ayrıca, kısa ömürlü olmaları nedeniyle hızlı bir şekilde üretilmeleri gerekiyor. Bu durum, alfa-nüklid tedavisinin yaygınlaşmasını sınırlıyor.
Güney Çin Üniversitesi’ndeki bilim insanları, kurşun-212 ve bizmut-212’yi ayırmak için bir yöntem geliştirdi. Kullanılan özel bir ayrıştırma malzemesi olan silika destekli anyon değişim reçinesi (SiPyR-N4) sayesinde izotopların üretim hızı, geleneksel yöntemlere göre altı kat artırıldı. Daha hızlı ve verimli olan bu yöntem, hem tedavide kullanılacak maddelerin kalitesini artırıyor hem de üretim maliyetlerini düşürüyor. Araştırmacılar ayrıca radyum-228 ve toryum-228 gibi diğer izotopların da aynı yöntemle üretilebileceğini belirtiyor. Bu durum, farklı kanser türlerine yönelik tedavi seçeneklerini artırma potansiyeli taşıyor.
Kanserle mücadelede yeni bir dönem
Geliştirilen bu yöntem, laboratuvar ortamında başarılı sonuçlar verse de, klinik uygulamalarda kullanılabilmesi için bazı aşamalardan geçmesi gerekiyor. Güvenlik testleri ve uluslararası standartlara uygunluk süreçleri, yöntemin tıp dünyasında kabul görmesi için kritik öneme sahip. Araştırmacılar, tedavinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kanser tedavisine erişim konusunda yaşanan eşitsizliklerin giderilmesi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğu söylüyor.
Alfa-nüklid tedavisinin daha fazla hasta için ulaşılabilir hale gelmesi, kanser tedavisinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Eğer klinik uygulamaya geçirilirse, bu yöntem sadece tedavi maliyetlerini düşürmekle kalmayacak, aynı zamanda kanserle mücadelede daha fazla hastaya umut ışığı olacak.
Kaynak: University of South China