Japonya’nın ispace şirketi ve ABD merkezli Firefly Aerospace, Ay’a uzay aracı göndermek için ortak bir fırlatma gerçekleştirdi. Bu görev, ticari şirketlerin Ay keşfi alanında artan rolünü gözler önüne seriyor.
Japonya’nın ispace şirketi ve ABD merkezli Firefly Aerospace, Ay’a uzay aracı göndermek için ortak bir fırlatma gerçekleştirdi. Bu görev, ticari şirketlerin Ay keşfi alanında artan rolünü gözler önüne seriyor.
Ay, giderek daha fazla ilgi odağı haline geliyor. Ay görevleri, sadece bilimsel ve teknolojik birer deneme olmaktan çıkıp, küresel ölçekte özel sektörün uzay yarışındaki yerini belirlediği önemli bir sahne haline geldi. Özel şirketler, devletlerin uzay ajanslarıyla iş birliği yaparak gelecekteki insanlı misyonlara ve Ay kaynaklarının keşfine yönelik adımlar atmaya devam ediyor. Bu bağlamda, Japonya’dan ispace ve Firefly Aerospace’in yürüttüğü yeni görevler, uzay teknolojilerinin sınırlarını zorlamayı ve Ay’a iniş konusunda geçmişten çıkarılan derslerle başarıya ulaşmayı hedefliyor.
Tokyo merkezli ispace, 2023 yılında Ay yüzeyine iniş sırasında yaşadığı başarısızlıktan sonra, Hakuto-R 2 misyonu ile ikinci bir girişimde bulunuyor. 2023’deki ilk görevde bir irtifa hatası inişin son aşamasında aracın çakılmasına neden oldu. ispace CEO’su Takeshi Hakamada, şirketin bu kez başarıya ulaşmakta kararlı olduğunu ifade ederek şunları söylüyor: “Ay’a iniş artık bir hayal değil, gerçeğe dönüşüyor. Bu görevin başarısı, ispace için büyük bir adım olacak.”
Firefly Aerospace ise NASA’nın Ticari Ay Yük Taşıma Hizmetleri (CLPS) programı kapsamında Ay görevleri gerçekleştiren bir şirket olarak öne çıkıyor. NASA özel şirketleri Ay görevlerine dahil ederek bilimsel araştırmaları ve teknolojik geliştirmeleri artırmayı hedefliyor. Firefly Aerospace’in Blue Ghost 1 misyonu CLPS programı çerçevesinde gerçekleştirilen üçüncü görev olarak biliniyor.
Tarihi bir fırlatma
Hakuto-R 2 ve Blue Ghost 1 uzay misyonlarının uzay araçlar olan Resilience ve Blue Ghost, SpaceX’in Falcon 9 roketiyle 15 Ocak 2025’te Florida’daki Cape Canaveral Uzay Üssü’nden Japonya saatiyle 15:11’de (0611 GMT) fırlatıldı. İlk olarak Blue Ghost, fırlatmadan bir saat sonra roketten ayrıldı, ardından 30 dakika sonra Resilience ayrılarak yolculuğuna başladı.
Uzay araçları, temel olarak iniş teknolojilerinin test edilmesi amacıyla tasarlandı ancak her biri bilimsel ve ticari hedeflere hizmet eden çeşitli yükler de taşıyor. Japonya merkezli ispace’in Resilience aracı, Ay’ın Mare Frigoris (Soğuk Denizi) adlı bölgesine iniş yapmayı hedefliyor. Bu bölge, Ay’ın dünyaya yakın tarafında yaklaşık 60° kuzey enleminde bulunuyor. Resilience, Ay yüzeyinden örnek toplamak için tasarlanmış bir minik gezgin keşif aracı. Ay’da gelecekteki insanlı misyonlarda su ve gıda üretiminin mümkün olup olmadığını test etmek amacıyla bazı deney ekipmanları taşıyor. Bunun dışında araç Tayvan’ın ilk derin uzay yükü olan bir radyasyon ölçüm cihazını taşıyor. Bu cihaz, Tayvan’ın derin uzay araştırmaları için geliştirdiği ilk yük olup, Ay yüzeyindeki radyasyon seviyelerini ölçmeyi amaçlıyor. Resilience’ın, enerji tasarruflu bir rota izleyerek Dünya ve Ay’ın yerçekimi etkilerinden yararlanması ve Mayıs-Haziran aylarında hedefine ulaşması planlanıyor.
ABD merkezli Firefly Aerospace’in Blue Ghost aracı ise Ay’ın Mare Crisium (Kriz Denizi) adı verilen bölgesine iniş yapmayı hedefliyor. Bu bölge, Ay’ın ekvatora daha yakın bir kısmında yer alıyor. Blue Ghost, NASA tarafından finanse edilen toprak toplama cihazı “PlanetVac,” yüzeyin ısı akışını ölçen bir sondaj cihazı. Ay tozunun farklı malzemelere etkisini incelemek için tasarlanmış deneyler gibi çeşitli yükler taşıyor. Ayrıca, Dünya’nın manyetik kalkanını incelemek için bir X-ışını cihazı da bu görev kapsamında bulunuyor. Blue Ghost’un 45 günlük bir seyahatin ardından Mart ayı başlarında Ay yüzeyine ulaşması hedefleniyor.
Zorluklar ve teknik kısıtlamalar
Her iki görev de, Ay’a ulaştıklarında, bir Ay günü, yani yaklaşık 14 dünya günü süresince çalışacak şekilde planlandı. Öte yandan araçlar, Ay gecesinin aşırı soğuklarına dayanacak teknolojiye sahip değil. Ay gecesi sırasında sıcaklıkların -200°F (-128°C) seviyelerine düşmesi bekleniyor ve bu süre sonunda araçların çalışmayı durdurması bekleniyor.
Son yıllarda Ay, sadece bilimsel bir hedef olmaktan çıkıp ulusal prestij ve ticari rekabetin de bir sahnesi haline geldi. NASA, Artemis programıyla insanları 2027 yılına kadar Ay’a geri götürmeyi planlıyor. Çin ise 2030’a kadar insanlı Ay misyonları gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu girişimler, Soğuk Savaş dönemindeki uzay yarışına benzer bir rekabeti yansıtıyor. Firefly ve ispace gibi şirketler, NASA’nın gelecekteki insanlı misyonlarını destekleyecek teknoloji ve veri sağlamayı amaçlıyor. Dünya genelinde bilim insanları ve mühendisler, bu gelişmeleri dikkatle izlerken, Ay yüzeyinde bu iki aracın başarıyla iniş yapıp yapamayacağını görmek için bekliyor.