Özel haber: İnternette hakaret suçları, 2023’te rekor kırarak 1,6 milyon soruşturmaya ulaştı. 2nnews’a konuşan Avukat Murat Güzel, sosyal medya kullanıcılarını uyarıyor: “Bir yorum, sizi mahkemeye taşıyabilir.”
Özel haber: İnternette hakaret suçları, 2023’te rekor kırarak 1,6 milyon soruşturmaya ulaştı. 2nnews’a konuşan Avukat Murat Güzel, sosyal medya kullanıcılarını uyarıyor: “Bir yorum, sizi mahkemeye taşıyabilir.”
Türkiye’de, dijitalleşmenin hızla artmasıyla suç profilleri değişiyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, son yıllarda en sık işlenen suçlar arasında internetten hakaret suçu ilk sırada yer alıyor. Sosyal medya platformlarının yaygınlaşması, bireylerin düşüncelerini özgürce ifade edebilmesinin yanı sıra, hakaret içerikli söylemlerin artmasına da neden oldu.
2023 yılı itibarıyla, internetten hakaret suçlarıyla ilgili açılan dava sayısı yaklaşık 150 bin olarak kayıtlara geçti. Bu sayı, toplam ceza davalarının yüzde 20’sini oluşturuyor. Twitter (X), Instagram ve Facebook gibi platformlar, en fazla hakaret suçunun işlendiği mecralar arasında yer alıyor.
Avukat Murat Güzel, internet üzerinden yapılan hakaret suçlarının özellikle Twitter, Facebook ve Instagram gibi platformlarda sıkça işlendiğini belirtiyor. Sosyal medya kullanıcıları, attıkları tweetler veya paylaştıkları yorumlarla hakaret suçu işleyebiliyorlar. Özellikle futbol hakemleri, influencer’lar ve siyasetçilere yönelik ağır eleştiriler, bazen hukuki süreçlere dönüşebiliyor.
Yasal çerçeve ve ceza süreçleri
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi 4. fıkrasına göre, hakaret suçunu sesli, yazılı veya görsel yollarla işlenebilecek bir suç olarak tanımlanıyor. Bu madde uyarınca bir kişiye yönelik hakaretin cezası, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak belirleniyor.
İnternet üzerinden yapılan hakaret suçlarında ise bu ceza, 6’da 1 oranında artırılabiliyor. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar genellikle herkese açık olduğu için aleniyet şartını sağlıyor ve bu durum, internetten işlenen suçların cezalarının artırılmasının başlıca gerekçesi.
Yargıtay, ünlüler ve siyasetçilere yönelik hakaret davalarında daha esnek bir yaklaşım sergiliyor. Avukat Güzel, “Bir müvekkilim, bir siyasetçiye ‘hırsız’ demişti. Bu ifade, Yargıtay tarafından ‘ağır eleştiri’ olarak kabul edilip müvekkilim beraat etti. Ancak aynı söz sıradan bir vatandaşa söylenseydi, ceza alması muhtemeldi” diyor.
Maddi kazanç arayışı ve hakaret davaları
Güzel, bazı davaların ekonomik kazanç sağlama amacıyla açıldığını da belirtiyor. Özellikle bazı ünlüler ve fenomenler, avukatlarla anlaşarak kendilerine yönelik hakaret içerikli paylaşımları tespit ediyor ve dava açmadan önce uzlaşma yoluyla para talep ediyor. Güzel, bazı sosyal medya fenomenlerinin, bilerek hakarete yol açabilecek paylaşımlar yaparak bu durumu maddi kazanca dönüştürdüğünü ifade ediyor.
Güzel, Adnan Oktar’ın yapılanmasının kullandığı yöntemlerden biri de, hakaret davalarını ekonomik kazanca dönüştürmek olduğunu söylüyor. “Adnan Oktar yapılanmasının geçmişte kullandığı yöntemlerden biri, dikkat çekici bir hakaret davası stratejisi üzerine kuruluydu. Örgüt içindeki bazı kişiler, kamera karşısında provokatif davranışlar sergileyerek hakarete maruz kalıyor ve sonrasında bu hakaretleri dava konusu yapıyordu. Örgütün avukatları, hakaret eden kişileri tespit edip uzlaşma süreci üzerinden davaları sonuçlandırarak gelir elde ediyordu.”
Güzel, benzer bir durumun günümüzde bazı sosyal medya fenomenleri, ünlüler ve hatta Türk futbol hakemleri tarafından uygulandığını iddia ediyor. Özellikle futbol gibi duyguların yoğun yaşandığı bir spor dalında, hakemler maç sonrası sosyal medyada yoğun hakaretlere maruz kalabiliyor. Bazı hakemlerin, avukatlarla anlaşarak bu hakaretleri dava konusu yaptığı ve uzlaşma süreçlerinden ekonomik kazanç sağladığı söyleniyor.
Cumhurbaşkanına hakaret suçları
Cumhurbaşkanına hakaret davalarında da dikkat çeken bir artış yaşanıyor. Verilere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde bu suçtan dava açılan kişi sayısı 38 bin 581 oldu.
Bu rakam, önceki cumhurbaşkanlarının dönemindeki davalarla kıyaslandığında büyük bir fark ortaya koyuyor. Abdullah Gül döneminde 848, Kenan Evren döneminde 340, Turgut Özal döneminde 207, Ahmet Necdet Sezer döneminde 163 ve Süleyman Demirel döneminde 158 kişi hakkında dava açılmıştı.
Güzel, bu artışın temel nedeninin sosyal medya platformlarının yaygınlaşması olduğunu belirterek, “Hakaret suçlarının yüzde 90’ı sosyal medya paylaşımlarından kaynaklanıyor” diyor. “Sosyal medya, insanların kolayca fikirlerini paylaşabildiği bir mecra haline geldi. Ancak bu durum, hakaret suçlarının da patlamasına neden oldu.”
Toplumsal bilinçlenme şart
Uzmanlar, hakaret davalarının artmasının yalnızca yasal düzenlemelerle çözülemeyeceğini, toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurguluyor.
Güzel, “Halkımız, bu konuda daha bilinçli olmalı. Özellikle sosyal medyada yapılan yorumlar, ağır eleştiri sınırında tutulmalı. Ayrıca, avukatlar veya üçüncü kişiler tarafından arandıklarında panik yapmadan bir hukukçuya danışmaları gerekiyor. Dikkat edin, bir yorum sizi mahkemeye taşıyabilir” diyor.
Kaynak: 2N Haber