İnsansız hava araçlarında küresel rekabet: Avrupa, ABD ve Türkiye

İnsansız hava araçları modern savaşların merkezine yerleşti. ABD yatırımlarını artırırken, Ukrayna Avrupa’nın savunmada eksik kaldığını söylüyor. Türkiye ise küresel liderliğe aday.

İnsansız hava araçları, modern savaşların dinamiklerini kökten değiştirirken, ordular da İHA ve karşı-İHA sistemlerine yönelik stratejilerini güncelliyor. Ancak NATO ülkeleri bu dönüşüme ayak uydurmakta zorlanıyor. 

Ukrayna’nın insansız sistemlerden sorumlu askeri komutanı Albay Vadym Sukharevskyi, Reuters’a verdiği röportajda NATO silahlı kuvvetlerinin modern dron savaşlarına hazır olmadığını belirtti. Ukraynalı komutana göre, üç yıldır devam eden Rusya ile savaşta İHA’ların sağladığı teknolojik üstünlük, savaş doktrinlerini kökten değiştirdi.

Ukrayna ise yapay zekâ destekli insansız hava ve kara sistemlerini artırarak Rus dron saldırılarını engellemek için yeni teknolojiler geliştiriyor. Sukharevskyi, Ukrayna ordusunun lazer silahlarını test ettiğini ve FPV dronlar ile Rus İHA’larına karşı yeni taktikler üzerinde çalıştığını söylüyor. Ancak Avrupa başta olmak üzere NATO üyesi ülkeler, bu tür gelişmelere ayak uydurmakta hala geride kalıyor.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin radyo-elektronik harp birimi tarafından
düşürülen Rus insansız hava aracı Orlan-10 (ShutterStock)

Avrupa ordularının savunma açığı

Avrupa Birliği Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün yayınladığı bir rapora göre, Avrupa ülkelerinde özellikle kısa menzilli hava savunma sistemleri konusunda büyük eksiklikler var. Küçük ve sürü halinde uçan İHA’lara karşı mevcut radar ve hava savunma sistemleri yetersiz.

Yine aynı rapor, 2023 yılında NATO’nun insansız sistemlere karşı hava savunmasını güçlendirmek için teknik bir standart geliştirme çalışmalarına başlamış olsa da, şu an için Avrupa’daki orduların insansız tehditlere karşı etkili bir savunma stratejisi oluşturamadığını da belirtiliyor.

Öte yandan, Avrupa savunma sanayii şirketleri Rheinmetall, Thales, Leonardo, Saab gibi firmalar radar, elektronik harp, lazer silahları ve uçaksavar topçular gibi çeşitli çözümler geliştirirken 2025 başında bir Avrupa NATO ülkesi 60 milyon dolar karşılığında İsrail firması Elbit’ten “ReDrone” (Antidrone) sistemleri alımına karar verdiği öne sürüldü. Bu durum, Avrupa ordularının Ukrayna ve Rusya’nın sahip olduğu dron kapasitesine ve karşı-İHA sistemlerine sahip olmadığını açıkça gösteriyor.

ABD’nin insansız sistemlere yönelimi ve Elon Musk’ın rolü

ABD, insansız ve otonom sistemleri modern savaş alanının vazgeçilmez unsurları olarak konumlandırıyor. ABD ordusunun teknoloji edinimi, geliştirmesi ve kullanımı konularında haberler sunan DefenceScoop İHA’lar ve sürü halindeki insansız sistemlerin günümüz muharebe sahasını yeniden şekillendirdiğini ve Ukrayna savaşı gibi çatışmalardan alınan dersler ışığında Biden yönetiminin envanteri hızla genişletmek üzere yüksek bütçeli girişimler başlattığını yazmıştı. DefenceScoop’ta yer alan bilgilere göre, bu stratejinin temelinde, insansız teknolojilerin personel riskini azaltması, daha düşük maliyetle yoğun operasyon temposu sağlaması ve harp sahasında yeni avantajlar yaratması fikri yatıyor.

2024 seçimleri sonrasında göreve başlayan yeni Trump yönetiminin, göreve gelmeden önce insansız sistemlere yönelik mevcut eğilimi sürdürmeye hatta ivmelendirmeye niyetli olduğu da belirtilmişti. Hatta Trump’ın Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ocak ayında göreve gelmeden önce Kongre’de verdiği beyanlarında otonom teknolojilerin modern operasyonlara entegrasyonunun birinci öncelik olacağını açıkça ortaya koydu. Aynı şekilde “maliyeti düşük ama yetenekli insansız sistemlerin hızla edinilerek geleceğin ordusuna geçiş” yapılması da Trump yönetiminin hedefleri arasında görülüyor. 

ABD’nin savunma stratejilerinde insansız sistemlere daha hızlı geçiş yapması gerektiğini savunan en güçlü seslerden biri de Trump’ın ABD Hükümet Verimliliği Bakanı olarak göreve getirdiği Elon Musk. Musk göreve gelmeden önce özellikle Lockheed Martin üretimi F-35 programını sert bir dille eleştirerek insanlı savaş uçaklarının İHA çağında hızla demode olduğunu söylemişti.

Türkiye’nin insansız hava sistemlerindeki üstünlüğü

Türkiye, son yıllarda insansız hava aracı teknolojilerinde gösterdiği atılımla küresel ölçekte söz sahibi bir konuma yükseldi. Baykar ve TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii) gibi öncü firmalar sayesinde Türkiye, hem milli güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan yüksek performanslı SİHA’lar üretiyor hem de bu alanda dünya pazarında lider bir ihracatçı haline geliyor. 

Öyle ki, Baykar firması şu anda dünya genelinde silahlı insansız hava aracı (SİHA) ihracat pazarının lideri konumunda. 2024 yılında Baykar, 1,8 milyar dolarlık İHA ihracat geliri elde ederek üst üste üçüncü kez Türkiye savunma ve havacılık sektörünün en büyük ihracatçısı oldu. Şirketin gelirinin %90’ından fazlasının ihracattan gelmesi, Türk SİHA’larına dış pazarda gösterilen yoğun talebin bir göstergesi. 

Baykar ile Leonardo arasında insansız teknolojilerde
ortaklık anlaşması imzalandı (Anadolu Ajansı)

Türkiye’nin önde gelen insansız hava araçları üreticisi Baykar 6 Mart’ta Avrupa’nın en büyük savunma firmalarından İtalyan Leonardo ile insansız teknolojilerde ortaklık anlaşması imzaladı. Baykar ve Leonardo, Avrupa’da insansız hava araçları pazarının gelecek 10 yılda 100 milyar dolar büyüklüğe ulaşmasını bekliyor.

Toplamda 35’ten fazla ülke, Türk yapımı SİHA sistemlerini envanterine katmak üzere sözleşme imzaladı. Bu rakamlar, Türkiye’yi dünya İHA pazarının %65 gibi büyük bir bölümüne hakim bir konuma getirdi.

Kaynak: Reuters, Anadolu Ajansı, Defence News, AB Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü, DefenceScoop