Hızın ötesinde: Formula 1’de zafer nasıl şekilleniyor?

Özel haber: Formula 1 hızın ötesinde strateji, mühendislik ve doğru kararlarla kazanılan bir satranç oyunu. F1 Lastik mühendisi Vuslat Odabaşı, F1’de lastik yönetiminin ve stratejik kararların yarışın kaderini nasıl belirlediğini 2N News için değerlendirdi.

Formula 1’de lastik stratejileri, yarışın kaderini belirleyen en kritik unsurlardan biri. 2023 sezonu verilerine göre doğru lastik seçimi ve pit stop zamanlaması, tur başına 0,3 ila 1 saniye arasında fark yarattı. 

F1 lastik mühendisi Vuslat Odabaşı’na göre pistle temas eden lastikler, aracın gücü ya da pilotun yeteneğinden daha önemli ve bu temasın en iyi şekilde optimize edilmesi gerekiyor. Özellikle virajlarda lastiklerin sağladığı yol tutuşu, geç frenleme yapabilme kapasitesi ve hızlanma kabiliyeti, bir aracın gerçek performansını belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

Pirelli’nin verilerine göre, en başarılı lastik yönetimi stratejisini uygulayan takımlar, yarış başına ortalama 6,8 saniye kazandı. Ancak lastik stratejisi sadece aşınma yönetimiyle sınırlı değil; pist sıcaklığı, asfaltın pürüzlülüğü ve hava koşulları gibi birçok değişkeni içinde barındırıyor. 

Odabaşı’na göre, Pirelli sezon öncesinde pistleri analiz edip takımlarla verileri paylaşsa da, yarış haftasında gerçek koşullar her zaman farklılık gösterebiliyor. Bu yüzden takımlar, yarış esnasında anlık kararlar alarak lastik aşınmasını kontrol altında tutmaya çalışıyor.

Test sürelerinin kısıtlı olması, takımların lastik stratejilerini büyük ölçüde simülasyonlar ve sınırlı serbest antrenman seanslarıyla belirlemesine neden oluyor. Odabaşı’na göre, Pirelli’nin sağladığı test süreleri oldukça sınırlı ve yarış haftasına gelindiğinde elde edilen verilerin çoğu değişmiş olabiliyor. Bu da lastik mühendisleri ve strateji ekipleri için büyük bir belirsizlik oluşturuyor. Antrenman turlarında beklenmedik lastik aşınmaları yaşanabiliyor, bu da tüm stratejinin yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor.

Red Bull, 2023 sezonunda en iyi lastik yönetimini sağlayan takım olurken, 2024’te Ferrari ve McLaren gibi rakiplerinin geliştirdiği stratejilerle rekabetin daha da artması bekleniyor. Odabaşı’na göre, takımlar lastik yönetiminde artık daha veri odaklı bir yaklaşıma yöneliyor ve stratejik kararlar milisaniyelik farklarla şekilleniyor. 2024 sezonunda agresif lastik stratejileriyle öne çıkan takımların büyük avantaj elde etmesi beklenirken, lastik mühendislerinin sağladığı analizlerin yarış sonucunu doğrudan belirleyeceği düşünülüyor.

Formula 1’de her sezon binlerce lastik kullanılıyor ve bu lastiklerin geri dönüşümü sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor. Odabaşı’na göre, kullanılan yarış lastikleri doğrudan Pirelli’ye gönderiliyor ve burada hem analiz edilerek verileri takımlarla paylaşılıyor hem de geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor. Günümüzde lastiklerin içerdiği kauçuk malzeme, yeniden işlenerek farklı endüstrilerde kullanılabilir hale getiriliyor. Motorsporlarının sürdürülebilirlik odağını artırmasıyla birlikte, Formula 1’de atık yönetimi ve çevre dostu malzeme kullanımı giderek daha büyük bir öncelik haline geliyor.

Lastik neden bu kadar önemli?

Lastik mühendisi Vuslat Odabaşı

Formula 1’de bir aracın performansı, motor gücü veya aerodinamik yapısı kadar, lastik yönetimine de bağlı. Çünkü araç ne kadar güçlü olursa olsun, asfalta temas eden tek yüzey lastiklerdir ve bu temasın en iyi şekilde optimize edilmesi gerekiyor.

Vuslat Odabaşı, geçmişte lastiklerin öneminin yeterince vurgulanmadığını ancak günümüzde yarış stratejilerinin merkezine yerleştiğini belirtiyor. Lastiklerin, aracın pistle temas eden tek noktası olduğunu ifade eden Odabaşı, yeterli yol tutuşu sağlanmadığında en güçlü motorun bile aracı ileriye taşıyamayacağını söylüyor. Bu nedenle, lastik seçimleri ve yönetimi artık yarış sonuçları üzerinde belirleyici bir etkiye sahip.

Özellikle virajlarda lastik yönetimi kritik hale geliyor. Düzlüklerde motor gücü ve aerodinamik verimlilik ön plandayken, virajlarda aracın frenleme noktası, yol tutuşu ve hızlanma kapasitesi tamamen lastiklerin performansına bağlı. Viraj çıkışlarında zaman kazanmak veya kaybetmek, büyük ölçüde doğru lastik kullanımına dayanıyor.

Ancak takımlar için lastik yönetimi oldukça zorlu bir süreç. Pirelli tarafından sağlanan test süreleri sınırlı olduğundan, takımlar lastik performansını tam olarak anlamak için yeterli fırsata sahip değil. Odabaşı, test sürelerinin kısıtlı olmasının mühendisler için büyük bir zorluk yarattığını belirterek, sezon öncesinde yalnızca 8 saatlik bir statik test yapabildiklerini ve bu sürenin büyük bir kısmının araç ayarlarına ayrıldığını ifade ediyor. Yarış haftasına gelindiğinde elde edilen verilerin tamamen farklı olabileceğini vurgulayan Odabaşı, bu nedenle yarış sırasında lastik stratejilerinin anlık olarak revize edilmesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

Bu nedenle, takımların lastik stratejileri belirlenirken veri analizine büyük önem veriliyor. Lastik mühendisleri, takımlara en iyi hamur seçimi ve pit stop zamanlaması konusunda detaylı analizler sunarak yarış sonucunu doğrudan etkileyen kararlar alıyorlar.

Lastik seçimleri nasıl yapılıyor?

Formula 1’de lastiklerin aşınma durumu, yol tutuşu ve dayanıklılığı sürekli olarak analiz ediliyor. Pirelli, her yarış öncesinde pist yüzeyine yönelik detaylı bir çalışma yaparak, asfaltın mikro ve makro pürüzlülüğünü belirliyor. Bu veriler, takımlarla paylaşılıyor ve lastik seçimleri buna göre yapılıyor.

Odabaşı, lastik yönetiminin yarış öncesi yapılan detaylı ölçümlerle şekillendiğini belirtiyor. Pirelli’nin, yarıştan önce piste giderek asfaltın pürüzlülüğünü analiz ettiğini ifade eden Odabaşı, asfalt yapısının lastik aşınmasını doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu vurguluyor.

Ayrıca, Pirelli’nin her takıma lastik basıncı ve kamber açılarıyla ilgili belirli sınırlar içeren veriler sağladığını belirten Odabaşı, bu verilerin lastiklerin aşırı basınç nedeniyle patlamasını veya aşırı aşınmadan dolayı performans kaybetmesini önlemek açısından kritik bir rol oynadığını söylüyor.

Bunun dışında, takımlar simülasyonlarla ve simülatör testleriyle lastik verilerini analiz etmeye çalışıyor. Ancak bu testler her zaman gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Simülasyonların avantajı, maliyetleri düşürmesi ve aracı riske atmadan birçok farklı senaryonun test edilmesine olanak tanıması. Ancak yine de simülasyon verileriyle gerçek yarış verileri arasında farklar olabiliyor.

Formula 1’in geleceği, elektrikli araçlar ve lastik teknolojileri

Elektrikli araçların otomotiv sektöründe yaygınlaşması, Formula 1’de lastik teknolojilerinin de dönüşümünü gündeme getiriyor. Elektrikli araçlar için en büyük zorluklardan biri, lastiklerin sahip olduğu yuvarlanma direnci.

Odabaşı’na göre, gelecekte kullanılacak lastikler daha düşük yuvarlanma direncine sahip olacak, çünkü elektrikli araçların batarya verimliliğini artırmak için yuvarlanma direncinin minimum seviyeye indirilmesi gerekiyor. Bu durum, lastik üreticilerini yeni malzemeler ve desenler geliştirmeye yönlendirirken, elektrikli araçların daha ağır olması nedeniyle lastiklerin daha dayanıklı materyallerle üretilmesini de zorunlu kılıyor.

Formula E gibi tamamen elektrikli yarış serilerinde lastik stratejilerinin çok daha farklı olduğunu belirten Odabaşı, elektrikli yarış serilerinin lastik mühendisliği açısından daha fazla teknik zorluk sunduğunu da ekliyor.

Red Bull dominasyonu ne zaman bitecek?

Son yıllarda Formula 1’de büyük bir üstünlük kuran Red Bull, 2024 sezonu itibarıyla rakip takımların rekabetiyle karşı karşıya. McLaren ve Ferrari gibi ekiplerin yaptığı teknolojik yatırımlar, Red Bull’un farkını kapatmaya başladı.

Odabaşı’na göre, Red Bull’un üstünlüğü sonsuza kadar sürmeyecek, çünkü Formula 1’de her dominasyonun bir sonu var. Red Bull’un teknolojik avantajı büyük olsa da, McLaren ve Ferrari gibi takımların geliştirdiği yeni aerodinamik paketler ve güç üniteleri rekabeti giderek kızıştırıyor. Ayrıca, 2026’da yürürlüğe girecek yeni kurallar, Red Bull’un mevcut avantajlarını kaybetmesine yol açabilir.

Odabaşı’na göre, yeni sezonda pilot değişiklikleri de yarış dengeleri üzerinde belirleyici bir rol oynayacak. Özellikle Lewis Hamilton’ın Ferrari’ye geçişinin büyük bir etki yaratacağını vurgulayan Odabaşı, 2025 sezonunun en büyük sürprizlerinden birinin Ferrari olabileceğini düşünüyor.


Lastik geri dönüşümü ve sürdürülebilirlik

Formula 1’de her yıl binlerce lastik kullanılması, geri dönüşüm açısından önemli bir sürdürülebilirlik sorunu yaratıyor. Ancak son yıllarda Pirelli, çevresel etkileri en aza indirmek için geri dönüşüm teknolojilerine büyük yatırımlar yapıyor.

Odabaşı’na göre, yarışlardan sonra kullanılan lastikler doğrudan Pirelli’ye gönderiliyor ve burada detaylı aşınma analizlerinden geçiriliyor. Pirelli, bu lastikleri analiz ederek aşınma verilerini takımlarla paylaşıyor. Daha sonra lastikler geri dönüşüm sürecine girerek, farklı endüstrilerde kullanılabilecek şekilde yeniden işleniyor.

Bunun dışında, Formula 1 araçlarında kullanılan parçaların da mümkün olduğunca geri dönüştürüldüğünü belirten Odabaşı, motorsporlarının sürdürülebilirlik konusuna giderek daha fazla önem verdiğini vurguluyor.