NASA’nın Juno görevi, Jüpiter’in uydusu Io’nun volkanik aktivitelerinin kaynağını ortaya çıkardı.
Güneş sistemi’nin en volkanik cisminin sırrı çözüldü

NASA’nın Juno görevi, Güneş Sistemi’nin en aktif volkanik cismi olan Jüpiter’in uydusu Io’nun yoğun gelgit etkileri sırasında nasıl ısındığını ve bu süreçteki volkanik aktivitelerinin kaynağını buldu.
Yapılan araştırmalara göre, Io’daki volkanik faaliyetler, yüzeyinin altındaki küresel bir magma okyanusundan değil, her bir volkanın altında yer alan yerel magma haznelerinden besleniyor. Bu bulgu, 44 yıldır devam eden bilimsel bir gizemi aydınlattı.
Io, yaklaşık 400 aktif volkana sahip ve sürekli lav püskürmeleriyle biliniyor. 1979’da NASA’nın Voyager 1 görevi sırasında Linda Morabito tarafından fark edilen volkanik aktivitelerin kaynağı, bugüne kadar çözülememişti. Ancak Juno uzay aracı, Aralık 2023 ve Şubat 2024’te Io’nun yüzeyine bin 500 kilometre kadar yaklaşarak elde ettiği yerçekimi verileriyle bu gizemi aydınlatmayı başardı.
Juno’nun yaptığı ölçümler, Io’nun Jüpiter’in güçlü yerçekimi etkisiyle sürekli sıkışıp genişlediğini, bunun da aşırı bir iç sürtünme ve ısınmaya neden olduğunu gösteriyor. Bu “gelgitsel esneme” fenomeni, uydunun iç kısımlarında devasa bir enerji üretiyor. Ancak bu enerjinin, küresel bir magma okyanusu yerine, yerel magma hazneleri yaratarak volkanik aktiviteleri tetiklediği anlaşıldı.
Io’nun eliptik yörüngesi, her 42,5 saatte bir Jüpiter’in etrafında dönmesini sağlıyor. Bu süreçte değişen mesafeler, Jüpiter’in çekim kuvvetinin sürekli değişmesine neden oluyor ve bu da Io’nun durmaksızın sıkışıp büzülmesine yol açıyor.
Araştırmacılar, bu esneme etkilerinin yalnızca Io’nun yapısını anlamakla kalmayıp, diğer uydular ve ötegezegenlerin oluşumu ile evrimi hakkında da önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor.
Araştırmanın sonuçları Nature dergisinde yayımlandı ve Amerikan Jeofizik Birliği’nin yıllık toplantısında paylaşıldı. Bu buluş, Io’nun dinamik yapısını anlamamızı sağlamanın yanı sıra, Satürn’ün Enceladus ve Jüpiter’in Europa uyduları gibi diğer gök cisimlerinin iç yapıları hakkında da yeni sorular ortaya çıkarıyor.
Kaynak: NASA