Gençler artık tüketmiyor, üretiyor: Türkiye gençleriyle büyüyor

Özel haber: Türkiye’de yükselen mühendislik kültürünü ve gençlerin üretim gücünü İstanbul Teknik Üniversitesi rektörü Hasan Mandal’la konuştuk.

Üniversite kampüslerinden yükselen yenilikçi fikirler artık sadece akademik başarılarla sınırlı değil; çevre dostu ulaşım çözümlerinden uzaya erişimi hedefleyen roket projelerine, sosyal sorunlara odaklanan teknolojik girişimlerden küresel yarışmalarda ödül alan yapay zekâ uygulamalarına kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.

Türkiye’de gençler artık yalnızca bilgi tüketen değil, teknoloji üreten bir kuşak olarak öne çıkıyor. Geliştirdikleri teknolojilerle hem yurtiçinde hem yurtdışında ses getiren bu genç ekipler, klasik eğitim modellerinin dışına çıkarak kendi çözümlerini sahaya taşıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde kurulan öğrenci takımları bu dönüşümün en güçlü örneklerinden biri. Hibrit roket motoru geliştiren, çevreci raylı sistemler tasarlayan ve sosyal fayda odaklı projeler üreten gençler, hem teknik beceriyle hem de takım çalışmalarıyla dikkat çekiyor.

Bu konuda Prof. Dr. Hasan Mandal, gençlerin sadece bireysel başarı değil, kolektif üretim anlayışıyla hareket ettiğini belirterek, “Başarmak demek sadece derece almak değil. Yapılmayını keşfetmek ve onu hayata geçirmek demek.” diyerek bu anlayışın Türkiye’nin bilimsel geleceği için kritik bir dönüşüm olduğuna dikkat çekiyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü – Hasan Mandal (AA)

Proje değil, gerçek üretim

Öğrencilerin geliştirdiği hibrit roket motoru projesi bunun somut örneklerinden biri. Herhangi bir yarışmaya katılmadan, yalnızca “biz yapabiliriz” demek için fırlatılan roket, gençlerin teknik kapasitesini ve motivasyonunun işareti.

Mandal, bu örneğin etkisini “ Üniversitemiz’den kadaşlarımız roketlerini ve motorunu kendileri ürettiler. Tuz gölünde fırlattılar. Bir yarışma için değil, sadece biz bunu yapabiliyoruz demekti.”sözleriyle anlatarak, özgüvenle gelen üretimin önemine işaret ediyor. 

Ancak bu başarılar yalnızca teknik becerilerle sınırlı değil. Farklı mühendislik disiplinlerinden gelen öğrenciler, ortak bir hedef için iş birliği yaparak geleceğin iş modelini şimdiden uygulamaya geçiriyor.

Uluslararası başarıya giden yol

Sosyal etki odaklı projeler geliştiren gençler, insanlığa fayda sağlayan teknolojiler üretme yolunda önemli adımlar atıyor. Raylı sistemler üzerine çalışan bir diğer ekip, sıfır emisyon hedefiyle geliştirdiği ulaşım projesiyle İsviçre’de üç ödül birden alarak uluslararası başarı elde etti. 

Mandal, bu noktada gençlerin teknik yeterlilikten öte, topluma dokunan işler üretme motivasyonunun altını çizerek, “Gençler sadece kendi alanlarında ilerlemiyor, toplama fayda sağlama kaygısıyla da hareket ediyor. Bu bilinç, teknolojiyi sadece bir araç değil, sorumluluk haline getiriyor” ifadelerini kullanıyor.

Gökbörü takımının üretmiş olduğu Türkiye’nin ilk yerli ve milli roket iniş sistemi

Aynı zamanda bireysel rekabetten çok ortak üretim kültürünün öne çıktığını belirten Mandal, “Geleceğe bakarken bu gençlerin başarılarını, birbirinden öğrenen yapılar olarak görüyorum. Çünkü esas başarı, birlikte düşünmek ve birlikte üretmekle mümkün.” diyerek, Türkiye’nin bilimsel kalkınmasında bu yaklaşımın dönüştürücü etkisine dikkat çekiyor.

Üniversite takımları sadece kendi gelişimlerine değil, teknoloji ekosisteminin dönüşümüne de katkı sunuyor. Bu konuda Mandal, gençlerin sistemin şekillenmesine yön veren aktörler olduğunu vurgulayarak, “Gençler sadece sürecin parçası değil, süreci değiştiren, dönüştüren bir güç haline geldi. Onların bu etkisi, bilim ve teknoloji ekosistemini yeniden şekillendiriyor” diyor.

Bu örnekler, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında yükselen bir genç kuşağa sahip olduğunu ortaya koyarken, eğitimin artık sadece öğrenmek değil aynı zamanda üretmek üzerine kurulu bir anlayışa evrildiğini de gösteriyor.

Kaynak: 2N News