Princeton Üniversitesi öncülüğünde yapılan yeni bir araştırma, evrenin ilk anlarını gösteren şimdiye kadarki en net görüntüleri sundu.
Evrenin bebeklik dönemi görüntüleri

Uluslararası bir bilim ekibi, Şili And Dağları’nda bulunan Atacama Kozmoloji Teleskobu (ACT) ile evrenin bebeklik dönemine ait şimdiye kadarki en net görüntüleri yakaladı. Bilim insanları bunu “orta yaşlarda” olan evrenin “bebeklik fotoğrafını” görmeye benzetti.
Görüntüler, evrendeki ilk ışığın fosil kalıntısı olarak tanımlanan kozmik mikrodalga arkaplan ışımasını (CMB) gösteriyor. Yüksek konumu sayesinde teleskop, 13 milyar yıldan fazla bir süredir yol alan bu ışığı yakaladı. Daha önce CMB’nin en hassas ve detaylı görüntüsü Planck Uzay Teleskobu ile çekilmişti. Ancak ACT verileri, önceki gözlemlere kıyasla beş kat daha yüksek çözünürlüklü.
Araştırmacılar, evrenin 380 bin yıl yaşında olduğu döneme dair verileri 19 Mart’ta gerçekleşen Amerikan Fizik Derneği yıllık konferansında birden fazla makale ile sundu.

Bulgular standart kozmolojik modele uygun
Evrenin yaklaşık 50 milyar ışık yılı genişliğinde olduğu ve 1.900 zetta-Güneş kütlesine (yaklaşık 2 trilyon trilyon Güneş kütlesi) sahip olduğu belirlendi. Bunun; 100 zetta-Güneşlik kısmı bildiğimiz normal maddeden oluşurken, 500 zetta-Güneşlik kısmı karanlık madde ve 1.300 zetta-Güneşlik kısmı ise karanlık enerji (boşluk enerjisi).
Evrenin yaşının 13,8 milyar yıl olduğu bir kez daha doğrulansa da evrenin genişleme hızına dair farklı ölçümler arasındaki tutarsızlık çözülemedi.
Yeni veriler, CMB tabanlı ölçümlerle tutarlı bir şekilde genişleme hızının 67-68 km/s/Megaparsek olduğunu gösterdi. Ancak galaksilere dayanan farklı ölçümler hala 73-74 km/s/Megaparsek gibi daha yüksek değerleri gösteriyor.
ACT verileri sayesinde ayrıca, erken evrendeki hidrojen ve helyum gazının yoğunluğu ve hızındaki ince farklılıklar da gözlemlendi. Araştırmacılar, daha önce nesnelerin nerede olduğunu görebilirken artık nasıl hareket ettiklerini de gözlemleyebildiklerini söylüyor.
ACT ekibi tarafından 2022’de tamamlanan gözlemler, NASA’nın LAMBDA arşivinde kamuya açık hale getirilirken, artık Simons Gözlemevi gibi daha gelişmiş teleskoplar ile yeni gözlemler yapılması planlanıyor.