Embriyo anne karnında dondurulabilir mi? 

Cell dergisinde yayınlanan yeni bir deneysel çalışmaya göre embriyonun gelişiminin durdurulabileceği ortaya kondu.

Cell dergisinde yayınlanan yeni bir deneysel çalışmaya göre embriyonun gelişiminin durdurulabileceği ortaya kondu.

Aralarında Max Planck Enstitüsü’nden Aydan Bulut Karslığolu’nun da bulunduğu bilim insanları pek çok memeli türünde meydana gelen embriyonik diyapozun sebepleri ve insanlarda nasıl tetiklenebileceği araştırıldı. 26 Eylül 2024’te Cell dergisinde yayınlanan makaleye göre yapılan araştırmada insan embriyosunun blastokist döneminde (embriyonun 5-7. günü) gelişiminin geçici olarak durdurulabileceği görüldü.

Aydan Bulut Karslıoğlu – Max Planck Enstitüsü / Moleküler Genetik Araştırmacısı

Embriyonun dondurularak hamileliğin engellenmesi halihazırda kullanılan bir yöntem. Bu embriyolar düşük sıcaklıkta saklanıyor. Yeni geliştirilen diyapoz gelecekte embriyoların “kısa süreli bekletilmesi” için kullanılabileceğini söyleyen  Karslıoğlu, “Bu dondurma gerektirmeyen kısa süreli bekletme yöntemi, embriyo ve anne arası moleküler zamanlamayı daha iyi tutturmak için değerli fırsatlar sunuyor. Bu erteleme şu an bir kaç gün süresince mümkün, ancak gelecekte geliştirilecektir.” diyor. 

Embriyonik diyapoz (embryonic diapause)

Embriyonik diyapoz, embriyonun blastokist evresinde çok düşük bir metabolizma düzeyi ve bölünme hızıyla bulunduğu evrede kalması ve gelişiminin bir süreliğine durma noktasına getirmesi olarak tanımlanabilir. Bu, yaklaşık 130 memeli türünde meydana gelir. Embriyonik diyapozun gözlemlendiği türlerden biri, insan DNA’sının yaklaşık yüzde 85 oranında benzerlik gösterdiği fareler.

Canlıların bu şekilde ‘hamileliği’ geciktirmesinin sebebi, üreme kalitesini artırma amacı taşıyor. Canlı, mevsim koşulları, besin kaynakları, sıcaklık veya emzirme elverişliliği gibi faktörlere bağlı olarak embriyonik diyapoz sürecine girer. Bu erteleme süresi, bir yıla kadar uzayabilir. Embriyonik diyapozun gerçekleşmesi pek çok metabolik faktöre bağlı olduğu biliniyor. 

Diyapozun insanlarda kullanılması, insana dair her konunun olduğu gibi, beraberinde etik tartışmalar da getiriyor. 2N News’a Karslıoğlu konuyla ilgili şunları söylüyor:

“İnsan embriyosuyla ilgili her çalışma etik tartışmalara yol açar ve açması da gerekir, çünkü bunlar hem yavrunun hem ebeveynlerin hayatlarına dokunan işlemler. Tüp bebek yöntemleri geliştirildiğinde de benzeri tartışmalar yoğunlukla yaşanmıştı. Bilimsel çalışmalar zaten hep etik ve bilimsel kurallar dahilinde yürütülüyor. Uygulama aşamasına gelince de gerekli kurullardan fikir ve onay alınır.”

mTOR sinyal yolağı 

mTOR sinyal yolağı olarak bilinen kimyasal reaksiyonlar, hücresel ortamdaki besinlere bağlı olarak hücresel büyümeyi ve çoğalmayı düzenler. Farelerde embriyonik diyapozun gerçekleşmesinde rol oynayan önemli faktörlerden biridir. Yapılan araştırmada, erken embriyolardan elde edilen kök hücreler ve fare blastokistleri üzerinde yapılan deneylerde, mTOR reaksiyonlarının engellenmesinin, fare embriyolarında diyapoza benzer bir uyku hali başlatarak blastokist gelişimini haftalarca durdurabileceği görüldü.

Yapılan çalışma kapsamında araştırmacılar, fare ve insan blastokistleri arasındaki benzerlikleri, mTOR sinyal yolağı örüntülerini karşılaştırarak ölçtüler. Ölçümler sonucunda mTOR sinyal yolağının her iki türde de blastokist gelişimini benzer şekilde etkilediği görüldü. Blastokistlere mTOR verilmesinin insan embriyosunun gelişimini bir süreliğine durdurabileceği sonucuna varıldı. 

mTor sinyal yolağı kanser hücrelerinin gelişiminde önemli olduğu tıp çevrelerinde biliniyor. Bu yeni çalışmanın “hücresel uyku halinin embriyodaki kontrol mekanizmasını” gösterdiğini söyleyen Karslıoğlu gelecekte kanser çalışmalarıyla ilgili olarak şunları  ekliyor:  

“Embriyonik mekanizmalar kanser hücreleri tarafından sıklıkla suistimal edilir. Bu hücresel uyku hali de onlardan biri. Dolayısıyla çalışmalarımızın bir gün tedavi alanlarına yeni bakış açıları getirmesini de çok isteriz.”

Kaynak: 2N News Haber Merkezi