Bir grup kuramsal fizikçi, “kütleçekimsel bellek” olarak adlandırılan etkinin gözlemlenmesi için yeni bir yöntem önerdi. Kütleçekim dalgalarının kalıcı izler bırakabileceğini öne süren bu teori, evrenin en şiddetli olaylarına ışık tutabilir.
Bir grup kuramsal fizikçi, “kütleçekimsel bellek” olarak adlandırılan etkinin gözlemlenmesi için yeni bir yöntem önerdi. Kütleçekim dalgalarının kalıcı izler bırakabileceğini öne süren bu teori, evrenin en şiddetli olaylarına ışık tutabilir.
Albert Einstein’ın genel görelilik teorisi, evrenin dokusunda geçmişte yaşanmış olayların bir iz bırakabileceğini öngörüyor. Özellikle, kara delik birleşmeleri gibi büyük kozmik olaylardan yayılan kütleçekim dalgalarının, uzay-zaman üzerinde kalıcı değişikliklere neden olabileceği düşünülüyor. LiveScience’a göre, yeni bir çalışma, bu teorinin sonunda test edilip doğrulanabileceğine işaret ediyor.
Genel görelilik teorisine göre, büyük kütleli cisimlerin hareketi, uzay-zamanda dalgalanmalar yaratıyor. İki kara deliğin birleşmesi gibi olaylar, evrene kütleçekim dalgaları yayarak uzay-zamanın yapısını değiştiriyor. Ancak bu dalgaların oluşturduğu kalıcı değişimler, bugüne kadar doğrudan gözlemlenemedi.
Araştırmacılar, bu etkinin izlerinin kozmik mikrodalga arka plan radyasyonunda saklı olabileceğini öne sürüyor. Büyük Patlama’dan kalan bu zayıf radyasyon, evrenin erken dönemine dair önemli bilgiler içeriyor. Eğer kütleçekimsel bellek etkisi burada tespit edilirse, bu sadece Einstein’ın teorisini doğrulamakla kalmayacak, aynı zamanda evrenin geçmişinde yaşanmış devasa olaylara dair yeni ipuçları sunacak.
Araştırmacılar, kara delik birleşmelerinin kozmik mikrodalga arka planda nasıl bir etki bırakabileceğini hesapladı. Bu olaylar, arka plan radyasyonunda gözlemlenebilecek sıcaklık değişiklikleri yaratıyor. Ancak bu değişimler son derece küçük, yalnızca trilyonda bir derece civarında ve mevcut teleskoplarla tespit edilmeleri oldukça zor.
Çalışmanın ortak yazarlarından Miquel Miravet-Tenés, LiveScience’a yaptığı açıklamada, bu fenomenin gözlemlenmesinin yeni bilgiler sağlayacağını belirtiyor. Kütleçekim dalgalarının bellek etkisinin tespit edilmesi, süpernovalar veya kara delik birleşmeleri gibi olaylar hakkında da yeni veriler sunabilir.
Gelecekte daha hassas gözlem araçlarıyla bu izler tespit edilirse, bilim insanları kara delik birleşmelerinin sıklığını, kütlelerini ve evrenin farklı dönemlerindeki dağılımlarını daha iyi anlayabilecek. Böylece, gökbilimciler evrenin büyük ölçekli yapısının nasıl evrildiğine dair yeni bilgilere ulaşabilecek.
Kaynak: LiveScience