ABD’de doktorlar, tıp tarihine geçen bir operasyonda, ilk mesane naklini başarıyla gerçekleştirdi.
Güney Kaliforniya Üniversitesi ve Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles’tan bir araya gelen tıp ekibi, sekiz saat süren zorlu bir operasyonla, dünyadaki ilk mesane naklini başarıyla tamamladı. Organ donöründen alınan böbrek ve mesane, böbrek hastalığının yanı sıra kanser nedeniyle bu organlarını kaybetmiş bir insan hastaya nakledildi.
Ekip, nakledilen böbreğin kısa süre içinde büyük miktarda idrar üretmeye başladığını, hastanın böbrek fonksiyonlarının anında iyileştiğini açıkladı. Ameliyat sonrası diyalize gerek kalmazken, hasta, yedi yıldır doğal yollarla yapamadığı idrarını ilk kez yapabildi.
Dört çocuk babası, 41 yaşındaki Oscar Larrainzar isimli hastanın yıllar önce her iki böbreği ile mesanesinin büyük bir kısmı alınmıştı. Ortalama bir erkeğin mesanesi 700 mililitre sıvı tutabilirken, Larrainzar’ın mesanesi yalnızca 30 mililitre kapasiteye sahipti.
Mesane nakli için dört yıl çalıştılar
Şimdiye kadar, mesanesinde ciddi hasarlar bulunan hastalar için tek seçenek, bağırsakların bir bölümünü mesane görevi görecek şekilde uyarlamaktı. Ancak bu yöntem, vakaların yüzde 80’inde sindirim sorunlarına veya idrar yolu ile sindirim sistemi mikrobiyomları arasındaki büyük farklılıklar nedeniyle böbreklerin işlevini yitirmesi gibi komplikasyonlara yol açıyor.
Mesane nakli ise, karın boşluğundaki karmaşık damar sistemi nedeniyle oldukça zorlu bir süreç olarak görülüyordu.
Nakili gerçekleştiren tıp ekibi, dört yıldan fazla süredir hazırlık yapıyordu. Bu süreçte, solunum cihazına bağlı hayatını kaybetmiş donörler üzerinde robot destekli nakil çalışmaları yapıldı.
Ekip geliştirdiği yeni teknikleri, yedi yıldır diyalize bağımlı olan Larrainzar’a uygulayarak mesane ve böbrek naklini başarıyla gerçekleştirdi. Doktorlar, Donör organı nakletmeden önce bazı damarları birleştirerek operasyonu bir miktar basitleştirdi. Vakanın karmaşıklığına rağmen her şey planlandığı gibi ilerledi ve hasta iyileşmeye başladı.
Aynı ekip, mesane nakli klinik denemeleri kapsamında dört ameliyat daha yapmayı planlıyor. Organ reddini önlemek için hastaların uzun süreli bağışıklık baskılayıcı tedavi alması veya bu tedaviye ihtiyaç duyması gerektiğini belirtiyorlar. Bu ilaçların kendi riskleri ve yan etkileri olduğundan, başka seçenek kalmadığı durumlar dışında organ nakli henüz risk almaya değer görülmüyor.
Sonraki dört vaka da benzer şekilde başarılı olursa, daha geniş kapsamlı bir klinik çalışma başlatılacak.
Kaynak: UCLA Health
