Dinlemek ve okumak aynı etkiyi yaratmıyor

Uzmanlara göre sesli kitaplar ve podcast’ler faydalı olsa da, okumak hala dikkat ve odaklanma için en etkili yöntem olarak öne çıkıyor.

Podcast’ler ve sesli kitaplar hayatımızın bir parçası haline geldi. Günümüzde birçok kişi, özellikle gençler, kitap okumak yerine sesli kitap ya da podcast dinlemeyi tercih ediyor ancak dil bilimi uzmanlarına göre, okumak ve dinlemek aynı etkiyi yaratmıyor.

Bilim insanları, okuma ve dinleme sırasında beynin farklı şekillerde çalıştığını söylüyor. Okurken beynimiz harfleri tanıyor, seslerle eşleştiriyor, anlamlandırıyor ve metin yapısından (örneğin paragraflar ya da noktalama işaretlerinden) faydalanıyor. Üstelik okurken kendi hızımıza göre ilerleyebiliyor, anlamadığımız yeri tekrar okuyabiliyoruz.

Dinlerken ise konuşmanın hızına ayak uydurmamız gerekiyor. Beyin, sesleri anında anlamlandırmak ve hafızada tutmak zorunda. Bu da özellikle karmaşık ya da bilgi dolu konularda dinlemeyi zorlaştırıyor. Bir podcast’i geri almak ya da bir noktayı tekrar dinlemek, sayfayı çevirmek kadar kolay ve pratik değil.

28 Temmuz’da The Conversation’da yayınlanan habere göre, araştırmalar da bu farkı doğruluyor. Kuzey Dakota Üniversitesi’nin 2021 yılındaki çalışmasında, aynı içeriği okuyan öğrenciler, podcast olarak dinleyenlerden daha yüksek başarı gösterdi. Dinleyen öğrenciler genellikle başka işlerle uğraşırken dinlediklerini ve bu yüzden dikkatlerinin dağıldığını belirtti.

Yine de her birey için durum farklı olabilir. Disleksi gibi öğrenme güçlüğü yaşayan kişiler için dinlemek, okumaktan daha kolay olabilir. Bu nedenle her yöntemin kendine göre avantajı var.

Sonuç olarak, dinlemek öğrenmenin bir yolu olabilir ama okumak hala benzersiz bir yer tutuyor. Uzmanlar, en iyi öğrenme şeklinin her iki yöntemi bir arada kullanmak olduğunu söylüyor. Kitaplar, sadece bilgi değil, dikkat, düşünme ve odaklanma becerisi de kazandırıyor.

Kaynak: The Conversation