Özel haber: Dijitalleşmenin medya dünyasında yarattığı dönüşüm, geleneksel medya ile dijital medya arasındaki rekabeti körüklerken, spor haberciliğinde hız ve emek çatışmasını yeni bir boyuta taşıyor.
Dijital medya haberciliğinde emek sorunu: Çözüm ne ?

Teknolojinin hızlı ilerleyişi, medya dünyasında dengeleri kökten değiştirdi. Geleneksel medya, uzun yıllardır bilgi aktarımında lider konumdayken, dijital medya bu tahtı zorlamaya başladı. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte bireysel içerik üretiminden sosyal medya platformlarına kadar geniş bir yelpazede yeni araçlar ortaya çıktı. Bu araçlar yalnızca bilgiye erişim hızını artırmakla kalmadı, aynı zamanda tüketici alışkanlıklarını da kökten değiştirdi.
2N News’e konuşan AA Spor Haberleri Direktörü Kaan Elbir, dijitalleşmenin medya üzerindeki etkilerini değerlendirirken, internetin yaygınlaşmasının medya dünyasında önemli bir dönüşüm yarattığını ifade ediyor. Filmli fotoğraf makinelerinden dijital fotoğraf makinelerine geçişin ve taşınabilir canlı yayın cihazlarının kullanımının habercilik süreçlerini büyük ölçüde değiştirdiğini belirten Elbir, “Yeni cihazlarla hızlı bir şekilde dünyanın her yerinden çok daha düşük maliyetlerle canlı yayın yapabilme imkanına kavuşuldu. Bu teknolojik gelişmeler ilk başta geleneksel medyaya kolaylık getirirken, uzun vadede ise insanlara ulaşım anlamında alternatifler ortaya çıkardı,” ifadelerini kullanıyor.

Dijitalleşmenin geleneksel medya üzerindeki etkisi, yazılı basın için daha da yıkıcı oldu. Reklam kayıpları ve tiraj düşüşleri, gazetelerin çevrimiçi platformlara yönelmesine neden oldu. Elbir, yazılı basının yaşadığı bu mücadeleyi şu şekilde özetliyor:
“Yazılı basın, bu anlamda en fazla reklam kaybı yaşayan taraf oldu. Bu süreçte bazı yazılı basın kuruluşları sadece internet üzerinden haber vermeye dönmek zorunda kaldı. Dünyanın en önemli gazete ve dergileri teknolojinin getirdiği hıza ayak uydurmakta, yeni döneme adapte olmakta zorlandı. Gelecek, özellikle yazılı basın için oldukça sıkıntılı bir sürece işaret ediyor.”
Hız mı, emek mi?
Dijital medya, bilgiye erişimi kolaylaştırırken habercilik süreçlerini derinden etkiliyor. Sosyal medya platformları ve anlık bilgi paylaşımı, haberin hızını artırsa da doğruluk ve emeğin önemini zaman zaman gölgede bırakıyor. Kaan Elbir, habercilikte hız ve emeğin çelişkisini şu şekilde açıklıyor:
“Haberciliğin temeli, bilgiyi nihai tüketiciye en hızlı, hatta ilk ulaştırmak üzerine kuruludur. Tabii ki burada en önemli şey bilginin doğruluğu. Muhabirin kaynaklarla ilişkisi, bilginin ilk kime geleceğinde belirleyicidir. Güvenilir kaynak ağını oluşturmak, bu kaynaklardan haber akışı sağlamak çok önemlidir ve büyük bir emek, çalışma ister.”
Hız ve emek arasındaki bu dengeyi sağlamak, doğruluk ve güvenilirlikten ödün vermeden habercilik yapmayı gerektiriyor. Elbir, bu dengeyi şu sözlerle ifade ediyor:
“Haberin hızı ile emek karşılaştırması doğru bir kıyaslama sağlamaz. Çünkü haber geliştirilebilir bir üründür. Hem ilk haberi vermek hem de bu haberi uzun vadede ayrıntılandırmak, içeriğini genişletmek, emek süreçleridir. Buradaki en önemli konu, içeriğin doğruluğu ve güvenirliğidir. Haberi ilk vermek için hatalı/eksik bilgiler yaymak, büyük risk taşır. Bu nedenle en doğru ve dolu içerikli haberi en kısa sürede verebilmek çok önemlidir.”
Spor haberciliğinde emek hırsızlığı

Galatasaraylı oyuncu Mauro Icardi’nin fotoğrafını çekiyor.
(Anadolu Ajansı)
Dijitalleşmenin spor haberciliğine etkisi, diğer alanlardan daha çarpıcı şekilde hissediliyor. Sahadaki sıcak gelişmeler, transfer haberleri ve maç analizleri gibi içerikler, dijital platformlarda hızla tüketiliyor. Bu hız, çoğu zaman spor muhabirlerinin emeğini görünmez kılıyor. Elbir, spor haberciliğinde bu soruna şu şekilde dikkat çekiyor:
“Yeni transfer olan bir oyuncunun havalimanında çekilmiş fotoğrafı veya görüntüsü, takibini yapan kurum ya da kişi tarafından takipçilerine/abonelerine aktarılmasından saniyeler sonrasında çok sayıda hesap tarafından paylaşılıyor. Bu da emek hırsızlığı anlamında irdelenmesi gereken bir durum.”
Elbir, özellikle sosyal medya platformlarında yaşanan bu etik sorunların altını çizerek şunları ekliyor:
“Sosyal medya üzerinden paylaşılan bir bilginin, konuyla ilgili aslında bilgisi olmayan onlarca hesap tarafından da kaynak dahi göstermeksizin ‘kopyala/yapıştır’ yapılarak dağıtılması… Bu da emek hırsızlığı anlamında irdelenmesi gereken bir konu. Çünkü işini doğru yapan kişi ve kurumların üstlendiği hiçbir maliyete girmeden, muhabirin emeğini hiçe sayan bu durum, günümüzde tartışılması gereken en önemli konu.”
Dijitalleşme ile dönüşen habercilik
Medyanın geleceği dijitalleşmenin etkisiyle şekilleniyor. Hızlı tüketim alışkanlıkları, habercilik süreçlerini giderek daha da karmaşık hale getiriyor. Elbir, haberciliğin temel taşlarından olan muhabirlik mesleğinin ise bu dönüşümde önemini koruyacağı görüşünde. Elbir bu konuda şunları söylüyor:
“Tüm dünyada hızlı tüketim toplumuna geçişin etkileri medyada, dolayısıyla da muhabirlikte çalışma sistemini etkilemektedir. ‘Fast food’ kültürünün medyaya yansıması, dijital medya üzerinden oldu. Yıllar önce edinilen bilginin haberleştirilmesi, kontrol mekanizmalarından geçişi, izleyiciye/okuyucuya ulaştırılması süreci saatler, hatta günler alırken, mevcut durumda saniyeler içinde ürün tüketiliyor.”
Muhabirlik mesleğinin temellerinin değişmeyeceğini vurgulayan Elbir, “Muhabirlik burada bir değişim geçirmek zorunda. Daha çok haber üretmek, daha hızlı paylaşım yapmak, daha fazla rekabete girmek gerekiyor. Ancak haberciliğin temeli muhabirliktir. Mecralar, yöntemler değişse de muhabirlik yani bilgiye ulaşmanın önemi değişmeyecektir.” diyor.
Yeni medya çağında, haberciliğin etik değerlerden ödün vermeden ve teknolojiyi yaratıcı çözümlerle harmanlayarak ilerlemesi, yalnızca medya sektörünün değil, toplumun bilgiye erişim ve doğruluğu arama kültürünün geleceğini şekillendirecek gibi görünüyor.
Kaynak: 2N News