Bilim insanları, deja vu hissinin nedenini açıklamak için hafıza, algı ve beyin fonksiyonlarına yönelik çeşitli teoriler ortaya koydu.
Deja vu etkisi: Beynimiz bize ne oynuyor?

İnsanların üçte ikisi hayatlarında en az bir kez deja vu yaşadıklarını söylüyor. Fransızca kökenli bu terim, “zaten görülmüş” anlamına geliyor ve 19. yüzyılda Fransız filozof Emile Boirac tarafından literatüre kazandırıldı. Peki, bu etkileyici ama gizemli hissin arkasında ne var?
Britannica’nın 28 Mart 2025’te paylaşılan haberine göre, Colorado Üniversitesi’nde yapılan ilginç bir deneyde, deja vu’nun yapay olarak üretilebilmesi için sıra dışı bir yöntem kullanıldı: The Sims video oyunu. Katılımcılara bir oyun karakterinin arka bahçede dolaştığı bir sahne gösterildi, ardından çok benzer bir ikinci sahne sunuldu.
Deney sonunda bazı katılımcılar deja vu yaşadıklarını söylese de, hiçbiri sahnenin nasıl ilerleyeceğini tahmin edemedi. Bu deney, deja vu’nun bir tür “anı benzerliği” olduğunu düşündürdü. Beyin, geçmişte yaşanmış ama bilinçli olarak hatırlanmayan bir deneyimi çağrıştıran ortamlarla karşılaştığında, tanıdık hissi yaratıyor olabilir.
Deja vu’nun nörolojik bir açıklaması ise temporal lobla ilişkilendiriliyor. Temporal lob epilepsisi olan kişiler, sık sık geçmişten gelen çarpıtılmış anılar ya da halüsinasyonlar yaşadıklarını ifade ediyor. Bilim insanları, bu kişilerin yaşadığı durumun klasik deja vu’dan farklı olduğunu belirtse de, beyin bölgelerinin bu deneyimde rol oynadığı açık. Yine de uzmanlar, arada sırada yaşanan deja vu hissinin bir hastalık belirtisi olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor.
Diğer bir teori ise hafızamızın işleyiş biçimiyle ilgili. Hipokampus adı verilen beyin bölgesi, kısa ve uzun süreli bellek arasında köprü kuran bir yapı olarak biliniyor. Yoğun stres altında olduğumuzda vücudumuz kortizol hormonu salgılar ve bu, hipokampusun düzgün çalışmasını engelleyebilir. Böylece yaşadığımız yeni bir deneyim, beynimizde geçmiş bir anıyla karışır. Hiç yaşamamış olsak da, bir şeyleri “hatırlıyormuş” gibi hissetmemizin nedeni bu olabilir.
Deja vu, algının kendisiyle de ilgili olabilir. Psikologlar, beynin bilgiyi parçalı olarak kaydettiğini ve bazen aynı nesne ya da kişiyle iki kez karşılaştığımızda bu bilgilerin bilinçli farkındalığa dönüşebileceğini söylüyor. Beynin önceki kısa karşılaşmayı hatırlaması, yaşanmış gibi algılanan bu duyguyu tetikleyebilir.
İskoç bilim insanı Akira O’Connor’un çalışması ise deja vu’nun hafıza boşluklarını “tamamlama” girişimi olabileceğini gösteriyor. Beynin eksik kalan verileri tamamlamak için yaptığı bu otomatik işlem, zaman zaman deja vu’ya neden olabiliyor.
Bugüne dek farklı açıklamalar yapılmış olsa da, deja vu hala tam olarak çözülememiş bir bilmece gibi duruyor. Bazıları bunu geçmiş yaşamdan bir iz, bazılarıysa paralel evrenlere dair bir işaret olarak görüyor. Ancak bilim dünyası için deja vu, beynin bilgi işleme mekanizmalarına dair ipuçları olmaya devam ediyor. Gerçek şu ki, her deja vu anı, zihnimizin görünmeyen arka planında gerçekleşen karmaşık süreçlerin küçük bir yansıması olabilir.
Kaynak: Britannica