Çocuk yüzlerimiz kayıp anıları geri getiriyor  

Bilim insanları, insanların kendi bedenlerini algılama biçimini değiştirerek, kayıp olan çocukluk anılarının geri getirilmesine yardımcı olacak yöntem buldu.

Cambridge’deki Anglia Ruskin Üniversitesi liderliğindeki araştırmacılar, kişinin kendi yüzünün dijital olarak çocuk haline bürünmesinin, canlı çocukluk anılarının ortaya çıkmasına yardımcı olduğunu tespit etti. Bu illüzyon, bedensel öz-algı ile otobiyografik yani yaşam öyküsüne dayalı anımsama arasındaki bağı güçlendiriyor. Ayrıca bulgular, anıları geri getirme sürecinin sadece zihinsel olmadığını, aynı zamanda kendi bedenimizi nasıl algıladığımızla derinden bağlantılı olduğunu gösteriyor. 

Scientific Reports‘ta yayınlanan makaleye göre, çalışmaya 50 yetişkin gönüllü katıldı. Deneyde, “enfacement illusion” adı verilen, kişilerin ekranda gördükleri başka bir yüzü aslında kendi yansımalarıymış gibi hissetmelerine yardımcı olan teknik kullanıldı. 

Her katılımcı, çocukken nasıl görünmüş olabileceklerine benzetmek için bir görüntü filtresiyle dijital olarak değiştirilmiş, kendi yüzlerinin canlı videosunu izledi. Katılımcılar kafalarını hareket ettirdikçe, ekrandaki görüntü de hareketlerin aynası gibi hareket etti ve çocuksu yüzün gerçekten kendilerine ait olduğu hissi oluştu. Aynı deney kontrol grubuna da yapıldı ama değiştirilmemiş, yetişkin hallerindeki yüzlerini gördüler. 

İllüzyon tamamlandıktan sonra, katılımcılardan hem erken yaşamlarından hem de önceki yıldan anıları hatırlamalarını sağlamak için tasarlanmış otobiyografik bir bellek görüşmesine katılmaları istendi.

Çocukluk anılarını hatırlamada belirgin artış

Araştırmacılar, katılımcıların epizodik (anısal) otobiyografik anılarını tarif ederken ne kadar detay verdiklerini ölçtü. Bu tür anılar, bir kişinin geçmiş deneyimlerini zihinsel olarak yeniden yaşamasına ve kendi zihninde “zamanda geriye gitmesine” olanak tanır.

Sonuçlar, çocukluk versiyonlarını gören kişilerin, normal yetişkin yüzlerini görenlere kıyasla çocukluklarından çok daha detaylı olayları hatırladığını ortaya koydu. Çalışma, bedensel öz-algıdaki ince değişikliklerin geçmiş uzak anılara ne kadar derinden eriştiğimizi etkileyebileceğine kanıt sundu. 

Çalışmanın başyazarı Dr. Utkarsh Gupta, “Hatırladığımız tüm olaylar sadece dış dünyanın deneyimleri değil, aynı zamanda her zaman orada olan bedenimizin de deneyimleri. Bedensel benliğe yönelik geçici değişikliklerin, özellikle de kişinin kendi yüzünün çocuk haline bürünmesinin, çocukluk anılarına erişimi önemli ölçüde artırabildiğini keşfettik. Bunun nedeni, beynin bir olayın detaylarının bir parçası olarak bedensel bilgiyi kodlaması olabilir. Benzer bedensel ipuçlarını yeniden tanıtmak, bu anıları onlarca yıl sonra bile geri getirmemize yardımcı olabilir.” dedi. 

Profesör Jane Aspell ise, bedensel benlik ile otobiyografik bellek arasında bir bağ olduğunu belirtti. Ayrıca gelecekte, hafıza bozukluğu olan kişilerde bellek geri çağırımına yardımcı olabilecek müdahaleler geliştirmek için illüzyonun uyarlanarak kullanılabileceğini ileri sürdü. 

Kaynak: Science Daily