Çin’in kıyı şehirleri batıyor

Rutgers Üniversitesi araştırmacıları deniz seviyelerinin son 4 bin yılın herhangi bir zamanından daha hızlı yükseldiği Çin’in kıyı şehirleri için ciddi risk uyarısı yaptı.

Bilim insanları, deniz seviyelerinin 4 bin yılın herhangi bir zamanından daha hızlı yükseldiğini ve  Çin’in büyük kıyı şehirlerinin özellikle risk altında olduğunu söylüyor. Hızlı artış, okyanusların ısınması ve buzun erimesinden kaynaklanırken, yeraltı suyu pompalama gibi insan faaliyetleri durumu daha da kötüleştiriyor. Bazı bölgelerde, arazinin kendisi okyanusun yükselmesinden daha hızlı batıyor. 

Rutgers Üniversitesi araştırmacıları liderliğindeki bir bilim insanı ekibi, eski mercan resifleri ve mangrov oluşumları gibi doğal göstergelerden binlerce jeolojik kaydı analiz ettiler. Bu ortamlar, geçmiş deniz seviyelerinin uzun vadeli kanıtlarını koruyor. Ekip, bu verileri kullanarak, son büyük buzul çağından sonra başlayan Holosen döneminin başlangıcına kadar neredeyse 12.000 yıl öncesine dayanan okyanus değişikliklerini gözlemledi.

Nature’da yayınlanan çalışma, küresel deniz seviyelerinin 1900’den bu yana yılda ortalama 1,5 milimetre (yaklaşık on altıda biri inç) arttığını bildiriyor. Bu hız, son dört bin yılda kaydedilen herhangi bir asırlık dönemden daha hızlı.

Araştırmayı Rutgers’ta doktora sonrası ortak olarak yürüten ve Avustralya’nın ulusal araştırma ajansı Hobart’taki Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Örgütü’nde bilim adamı olan Yucheng Lin, “1900’den bu yana küresel ortalama deniz seviyesi yükselme oranı, en az son dört bin yılın en hızlı oranıdır” dedi.

Lin’e göre, hızlı deniz seviyesi yükselmesinden iki ana süreç sorumlu: Termal genleşme ve buzun erimesi. İklim değişikliği gezegeni ısıtırken, okyanuslar ısıyı emerek suyun genişlemesine neden olur. Aynı zamanda, Grönland ve Antarktika’daki eriyen buzullar ve buz tabakaları denizlere büyük miktarlarda su ekliyor.

Lin, “Isınmak okyanusunuzun daha fazla hacim kaplamasını sağlar. Ve buzullar daha hızlı tepki verir çünkü genellikle kıta büyüklüğünde olan buz tabakalarından daha küçüktürler. Şu anda Grönland’da giderek daha fazla hızlanma görüyoruz.” diyor.

Kıyı şehirleri çifte tehditle karşı karşıya

Deniz seviyesinin yükselmesi küresel bir endişe olsa da, Çin doğal ve insan faktörlerinin tehlikeli bir birleşimiyle karşı karşıya Şangay, Shenzhen ve Hong Kong da dahil olmak üzere  büyük şehirlerinin çoğu, zamanla doğal olarak batan yumuşak, suya doymuş tortudan oluşan delta bölgelerinde yer alıyor. Bu bölgelerdeki insan faaliyetleri de bu batmayı hızlandırıyor.

Araştırmacılar, Çin’in deltalarına yönelik riski değerlendirmek için jeolojik kayıtları, arazi çökme ölçümlerini ve insan etkilerine ilişkin verileri birleştirdiler. Birkaç megaşehre ve kilit sanayi bölgelerine ev sahipliği yapan iki bölge olan Yangtze Nehri Deltası ve İnci Nehri Deltası’na odaklandılar.

Lin, Şangay’da şehrin bazı kısımlarının 20. yüzyılda yoğun yeraltı suyu pompalaması nedeniyle bir metreden (yaklaşık üç fit) fazla battığını söyledi. Bu oran, deniz seviyesinin yükselmesi için mevcut küresel ortalamadan çok daha yüksek.

Delta bölgeleri doğal olarak düz ve verimlidir, bu da onları tarım, ulaşım ve kentsel gelişim için ideal kılar. Ancak aynı özellikler onları sel baskınlarına karşı son derece savunmasız hale getirir.

Lin, “Deniz seviyesinin santimetre yükselmesi, deltalarda sel riskini büyük ölçüde artıracak. Bu alanlar sadece yurt içinde önemli değil, aynı zamanda uluslararası üretim merkezleri. Orada kıyı riskleri meydana gelirse, küresel tedarik zinciri savunmasız olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Araştırma ekibi ayrıca yerel yönetimlerin ve şehir planlamacılarının yüksek riskli bölgeleri belirlemelerine ve gelecekteki deniz seviyesi yükselmesine hazırlanmalarına yardımcı olmak için güvenlik açığı haritaları oluşturdu.

Kaynak: Eurekalert