ABD ve Çin arasındaki küresel rekabet uzay ittifakları ile derinleşiyor. Çin Afrika’da kurduğu uzay tesisleri ve istasyonlarla bölgedeki varlığını ve “gözetim ağını” genişletiyor
ABD ve Çin arasındaki küresel rekabet uzay ittifakları ile derinleşiyor. Çin Afrika’da kurduğu uzay tesisleri ve istasyonlarla bölgedeki varlığını ve “gözetim ağını” genişletiyor
Uzay alanında ABD’yi geride bırakma çabasında olan Çin, Afrika ülkeleriyle kurduğu uzay ittifakını genişletiyor. Uydu ve altyapı yatırımları, Çin’e daha fazla dost kazandırırken, ülkeye aynı zamanda gökyüzünde daha fazla “gözetim” imkanı veriyor.
Çin’in Afrika’daki uzay etkisi, kıtada uydu tesisleri, istasyonlar ve gelişmiş teleskoplar inşa etmesiyle giderek artıyor. Pekin’in Mısır, Güney Afrika ve Senegal gibi ülkelerle kurduğu stratejik ortaklıklar, Çin’in dünyanın önde gelen uzay gücü olma hedefine doğru attığı adımları hızlandırıyor.
Uzay teknolojilerinin kontrolü, uzay diplomasisini jeopolitik güç mücadelesinin savaş alanı haline getiriyor. Önümüzdeki on yıl içinde Çin, uzaya 40 bin uydu fırlatmayı planlıyor ve bu alanda SpaceX’in Starlink gibi endüstri liderleriyle doğrudan rekabet etmeyi amaçlıyor.
Uzaya artan yatırımlarla, Çin, özellikle Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) gibi organizasyonlar aracılığıyla uluslararası standartları ve kuralları etkilemeyi hedefliyor. İddialı uydu programları ve denizaşırı altyapı yatırımları sayesinde Çin, uzay ve dijital iletişimde stratejik bir avantaj kazanıyor. Afrika ülkeleri için bu ortaklıklar ileri teknoloji transferine erişim sunuyor.
Afrika’da gelişen ortaklıklar
Çin’in uydu altyapısı yatırımları ve uzay işbirliği yoluyla Afrika ülkeleriyle derinleşen ortaklıkları, ülkeye geniş fırsatlar sunuyor. Bu ortaklıklar aynı zamanda dünyanın en hızlı büyüyen bölgelerinden birinde bir dayanak sağlamak için uzay diplomasisini kullanmanın daha geniş bir stratejisini de yansıtıyor.
Bu projeler genellikle kalkınma yardımı adı altında sunuluyor, ancak perde arkasında Çin, önemli uydu verilerine erişim sağlıyor ve kilit uzay merkezlerinde sürekli bir varlık gösteriyor.
Örneğin, Afrika’da türünün ilk örneği olarak tanıtılan Mısır’daki uydu tesisi, doğrudan Çin’den gelen ekipmanlarla ve çoğunlukla Çinli mühendisler tarafından işletiliyor.
2023’te faaliyete geçen uydu tesisi, Çin’in son iki yılda Mısır’a hediye ettiği uzay teknolojisi paketinin bir parçası. Kamuya açıklanan transferler arasında, iki tanesi dünyanın en güçlü teleskoplarından olan yeni bir uzay izleme merkezi ile 2023’te fırlatılan iki Yer gözlem uydusu bulunuyor.
Uydu tesisi, Kahire’nin 30 kilometre doğusunda inşa edilen ve “Uzay Şehri” olarak adlandırılan kompleksin merkezini oluşturuyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi, son yıllarda Çin ile daha yakın ilişkiler geliştirdi, özellikle Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında altyapı ve enerji projeleri imzalayarak bu bağları güçlendirdi.
ABD’nin önemli askeri müttefiklerinden biri olan Mısır, Çin’in etkisine çekilen tek Afrika ülkesi değil. Pekin, Afrika’da uydu görüntüleri ve verileri toplamak için uydu ve yer istasyonlarına yatırım yapmayı içeren 23 ikili uzay ortaklığına sahip. Geçtiğimiz yıl içinde, Mısır, Güney Afrika ve Senegal, Çin ile birlikte bir ay üssü için işbirliği yapmayı kabul etti.
Eylül ayında Pekin’de düzenlenen ve onlarca Afrika liderinin katıldığı bir toplantıda, Xi, uydu teknolojisi ile derin uzay keşiflerinin, önümüzdeki üç yıl boyunca Afrika’ya yönelik 50 milyar dolarlıklık yatırımlarının öncelikleri arasında olacağını söyledi.
Reuters’ın özel dosyasına göre göre Çin yaptığı yatırımlar karşılığında çok daha fazlasını elde ediyor. Buna, uydu ve teleskoplar aracılığıyla toplanan gözetim verilerine erişim ve inşa ettiği tesislerde kalıcı bir varlık bulundurmak da dahil. İsmi açıklanmayan kaynaklara göre, Çin’in Afrika’daki uzay projelerinden çok daha büyük kazanımlar elde ettiği söyleniyor.
ABD istihbarat görevlisi ve Çin casusluk operasyonları uzmanı Nicholas Eftimiades, Pekin’in gelişmekte olan ülkelere yerleştirdiği uzay ekipmanlarının, Çin’in “küresel gözetim ağı” kurmasına yardımcı olduğunu söylüyor.
Uzay diplomasisinde ABD ve Çin yarışı
Çin’in Afrika ve diğer gelişmekte olan bölgelerdeki uzay projelerinin güvenlik riski oluşturduğunu ifade eden Pentagon, Pekin’in hassas verileri toplayabileceğini, askeri yeteneklerini geliştirebileceğini belirtiyor.
Çin’in inşa ettiği uydu yelpazesine erişim, Pekin’e askeri operasyonları daha iyi koordine etme yeteneği sağlıyor. Bu uydular aynı zamanda Çin’e, dünya genelindeki ABD askeri faaliyetlerine dair daha net bir görüntü sunabiliyor. Örneğin, Mısır’da montajı yapılan gözlem uydusu, ABD ve Mısır’ın ortak askeri tatbikatlarını gerçekleştirdiği bölgelerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini alabilme kapasitesine sahip.
Çin’in Etiyopya’da kurduğu ve Namibya ile planladığı istasyonlar, askeri operasyonları koordine etmek, fırlatılan füzeleri takip etmek ve diğer ülkelerin uzay varlıklarını izlemek için kullanılabilecek. Bunlar, deniz altı internet kabloları ve 5G ağları da dahil olmak üzere geniş bir küresel veri toplama altyapısı ağını güçlendiriyor.
Bu tür altyapılar, Çin’in askeri faaliyetleri izleme ve küresel gözetim ağını genişletme kapasitesine ilişkin endişeleri da artırıyor. Çin’in Afrika’daki ortaklıkları, bölgedeki uzay endüstrilerini geliştirmek için önemli bir fırsat olarak görülürken, aynı zamanda ABD’nin dış yardımlarını azaltmaya başlamasıyla eş zamanlı olarak kıtada uzay diplomasisinde önemli bir boşluğu dolduruyor.
Çin’in Afrika’daki artan uzay varlığı, kıtanın kalkınma hedefleri için hem bir fırsat hem de bir zorluk oluşturuyor. Çin’in sağladığı yardımlar, Afrika uzay kapasitelerinin büyümesini hızlandırmış olsa da, Afrika’nın kendi iradesini geliştirilmesine yönelik bir taahhüt gerektiriyor.
Çin Uzay Bilimi ve Teknolojisi Şirketi (CASC), ülkeyi 2045 yılına kadar dünyanın en büyük uzay gücü yapmayı hedeflediğini açıkladı. Planlar arasında 2030’a kadar astronotları aya göndermek, bir ay üssü inşa etmek ve nükleer enerjili uzay mekiği geliştirmek yer alıyor.
ABD, hala dünyadaki en büyük uzay programına sahip ve bu program SpaceX ve diğer birçok özel uzay şirketi tarafından destekleniyor. Yine de, Çin’in uzaydaki ilerlemeleri, Trump için bir meydan okuma niteliği taşıyor. Şu an için, ABD’nin bu eğilimi tersine çevirip çeviremeyeceği ya da Çin’in Afrika’daki uzay yarışında baskın bir konum elde edip etmeyeceği henüz net değil.
Kaynak: Reuters, Overseas Development Institute, Africa Center for Strategic Studies