Çin’den yeni yapay zeka inisiyatifi: Adil teknoloji çağrısı

Çin, Küresel Yapay Zeka Yönetişim İnisiyatifi ile adil, etik ve kapsayıcı bir teknoloji ekosistemi çağrısında bulunuyor.

Çin, teknolojik uçurumu kapatmak ve bilim-teknoloji inovasyonunun yalnızca zengin ülkelerin ayrıcalığı haline gelmesini önlemek amacıyla Küresel Yapay Zeka Yönetişim İnisiyatifi’ni sundu. Çin Ulusal Halk Kongresi’nin üçüncü oturumunda konuşan sözcü Lou Qinjian, yapay zekanın sağlıklı gelişimini teşvik etmek için uluslararası iş birliği yapılması gerektiğini belirtti. Çin’in veri gizliliği ve güvenliğini yasalara uygun şekilde koruduğunu vurgulayan Lou, ulusal güvenlik kavramının gereğinden fazla genişletilmesine ve ekonomik, teknolojik konuların siyasallaştırılmasına karşı olduklarını ifade etti. Çin’in önerdiği Küresel Yapay Zeka Yönetişim İnisiyatifi, yapay zekanın sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamasını ve insanlığın ortak yararına hizmet etmesini hedefliyor.

İnisiyatif, yapay zekanın toplum güvenliğini ve etik değerleri koruyarak geliştirilmesini savunuyor. Çin, yapay zekanın kamuoyunu manipüle etmek, dezenformasyon yaymak veya ülkelerin iç işlerine müdahale etmek amacıyla kullanılmaması gerektiğini vurgularken, tüm ülkelerin büyüklükleri veya sosyal sistemleri ne olursa olsun, yapay zeka geliştirme ve kullanma hakkına eşit şekilde sahip olması gerektiğini belirtiyor.

Çin’in önemli yapay zekâ etkinliklerinden biri olan
beşinci Dünya Zekâ Kongresi’nden bir görüntü (Xinhua)

Yapay zeka teknolojilerinde tekelleşmenin önüne geçilmesi gerektiğini savunan Çin, ideolojik ayrımlara dayalı grupların oluşturulmasına ve yapay zeka tedarik zincirinin tekelleştirilmesine karşı çıkıyor. Yapay zeka geliştirme sürecinde veri güvenliği, etik kurallar, şeffaflık ve hesap verebilirliğin temel prensipler olarak benimsenmesi gerektiğini ifade eden Çin, Birleşmiş Milletler bünyesinde uluslararası bir yapay zeka yönetişim kurumu kurulmasını desteklediğini açıkladı.

Çin, yapay zeka risklerini önlemek ve etik yapay zeka yönetimini güçlendirmek için teknolojik kapasitenin artırılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin yapay zeka alanında desteklenmesi ve yönetişim kapasitelerinin artırılması gerektiğini belirten Çin, küresel yapay zeka yönetiminde tüm ülkelerin eşit haklara, fırsatlara ve kurallara tabi olması gerektiğini savunuyor.

Çin’in küresel yapay zeka hedefler

Çin, 2017 yılında yayınladığı Yeni Nesil Yapay Zeka Gelişim Planı ile 2030 yılına kadar dünyanın en büyük yapay zeka inovasyon merkezi olmayı hedeflediğini duyurmuştu. Avrupa Parlamentosu Araştırma Servisi’nin raporuna göre Çin, özellikle üretim, yönetişim ve savunma alanlarında yapay zekayı geniş ölçekte kullanmayı planlıyor​. 2020 itibarıyla Çin, yapay zeka araştırmaları ve patent sayısı bakımından dünya lideri haline geldi. Ancak rapor, Çin’in hala ileri düzey yarı iletken üretimi ve yetenek açığı gibi önemli zorluklarla karşı karşıya olduğunu da vurguluyor. Çin’in kamu politikaları, yapay zekayı sadece ekonomik bir rekabet unsuru olarak değil, jeopolitik bir silah olarak da gördüğünü gösteriyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in, “modern devletin en güçlü silahı ileri teknolojidir” sözleri, yapay zekanın stratejik önemini ortaya koyuyor. Bu doğrultuda Çin hükümeti, 2025 yılı sonuna kadar yapay zeka araştırmalarına yıllık %7’den fazla bütçe artışı sağlamayı planlıyor.

Çin’in Şanghay kentinde düzenlenen Dünya Yapay Zeka
Konferansı’ndan bir görüntü (Bloomberg Finance LP)

Küresel rekabet kızışıyor

Çin’in yapay zeka alanındaki hızlı yükselişi, ABD ve Avrupa Birliği’nde de endişelere yol açıyor. 2021’de ABD Kongresi’ne sunulan Ulusal Güvenlik Yapay Zeka Komisyonu (NSCAI) raporu, Çin’in yapay zeka alanındaki ilerleyişini ABD’nin “II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez teknolojik üstünlüğünü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu” şeklinde değerlendirdi​.

Öte yandan Çin’in yapay zeka kullanımındaki etik boyutlar da tartışma konusu. Özellikle Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kullanılan yüz tanıma sistemleri ve sosyal kredi uygulamaları, Çin’in AI politikalarının insan hakları açısından riskler taşıdığına dair eleştiriler almasına neden oluyor. Çin ise yapay zekayı kamu güvenliği, pandemi yönetimi ve ekonomik dönüşüm gibi alanlarda etkili bir araç olarak sunduğunu savunuyor.

Çin’in yapay zeka alanındaki hızlı ilerlemesi, küresel düzeyde ciddi bir rekabetin kapılarını aralarken diğer büyük güçlerin teknolojik üstünlüklerini kaybetme endişelerini artırıyor. Ancak, bu gelişmeler sadece ekonomik ve stratejik bir tehdit olarak değil, aynı zamanda etik ve insan hakları açısından da tartışmaları beraberinde getiriyor.

Kaynak: Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiği, China Daily,  Avrupa Parlamentosu, Ulusal Güvenlik Yapay Zeka Komisyonu, BBC