Cilt hastalığı psikolojik sorunların habercisi

Yapılan yeni bir araştırmaya göre dermatolojik semptomlar, psikozda kötü sonuçların erken göstergesi olabilir.

Yeni araştırmalar, ilk psikoz ataklarını yaşayan ruh sağlığı hastalarının cilt rahatsızlıklarına sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu ve bu hastaların önemli ölçüde daha yüksek depresyon ve intihar riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Çalışmada, döküntüler veya kaşıntı gibi dermatolojik semptomları olanların, olmayanlara göre intihar düşünceleri bildirme olasılıkları üç kat fazla çıktı.

Bulgular, cilt sorunlarının fiziksel sağlıkta bir uyarı işareti gibi, kötü psikiyatrik sonuçların erken bir biyolojik göstergesi olarak hizmet edebileceğini gösteriyor. Bilim insanları, bu bağlantının beyin ve cilt arasındaki ortak gelişimsel ve enflamatuar yollardan (vücutta iltihap oluşumunu ve bu iltihap sürecini yöneten biyolojik mekanizmalar ve sinyal yolları) kaynaklanabileceğini söylüyor.

Çalışma, ilk psikozunu yaşayan 481 kişi üzerinde yapıldı. (bir kişinin sanrılar, halüsinasyonlar veya gerçeklikten kopma gibi belirtileri ilk kez yaşaması durumu). Katılımcıların yüzde 14,5’inde döküntü, kaşıntı veya ışığa duyarlılık gibi cilt sorunları görüldü.. Tüm katılımcılara dört hafta boyunca antipsikotik tedavi (psikoz, şizofreni veya ağır ruhsal bozukluklar gibi durumların tedavisinde kullanılan ilaçlarla yapılan tedavi) uygulandı ve ardından araştırmacılar çeşitli zihinsel sağlık göstergelerini değerlendirdi.

Dört haftalık takip sonrasında, cilt sorunlarıyla birlikte ilk psikoz epizodunu yaşayan hastalarda daha yüksek düzeyde depresyon ve intihar riski görüldü. Cilt sorunu olmayan hastaların yalnızca yüzde 7’sinde intihar düşüncesi tespit edilirken, cilt sorunu olan hastaların yaklaşık yüzde 25’inde intihar düşüncesi olduğu gözlemlendi.

Gregorio Maranon Sağlık Araştırma Enstitüsü’nden Baş araştırmacı Dr. Joaquın Galvan “Bu keşif, cilt sorunlarının varlığının, ilk psikoz epizodunu yaşayan ve cilt sorunu olmayan hastalara kıyasla, daha kötü sonuçlar için daha yüksek risk taşıdığını göstermektedir.” dedi.

Araştırma ekibi, eğer ileri çalışmalar bu sonuçları desteklerse, cilt belirtilerinin, kan testlerinin kanser veya kalp hastalığı riskini göstermesi gibi, artmış zihinsel sağlık riskleri için erken uyarı işareti olarak kullanılabileceğini belirtti.

Bilim insanları, beyin ve cildin aynı embriyonik tabaka olan ektodermden geliştiğini göz önünde bulundurarak, bu iki sistemin nasıl bağlantılı olabileceğini araştırmayı hedefliyor.

Bu bağlantının nedeninin hala net olmadığını söyleyen Galvan “Çalıştığımız hipotez, cilt ve sinir sistemlerinin ortak gelişim kökenlerine ve inflamatuvar (iltihapla ilgili) yollarına sahip olmasından kaynaklanabileceği yönünde; ancak bunun doğrulanması gerekiyor” diyor.

Kaynak: Eureklaert