Estetik amaçlı boy uzatma isteği artıyor ancak bu ameliyat; aylar süren iyileşme ve sinir eklem hasarı gibi ciddi sağlık risklerini de beraberinde getiriyor.
Birkaç santim için riske atılan hayat
Boy uzatma ameliyatı, başlangıçta doğuştan gelen uzuv kısalıkları ya da kaza gibi travmalar sonrası oluşan farklı düzeltmek için uygulanıyordu. Ancak son zamanlarda daha uzun görünmek isteyen kişilerin de tercihi haline geldi. Özel kliniklerin tanıtımları ve sosyal medya paylaşımları bu talebi daha da artırıyor.
Yöntem, tıpta “dikkatli kemik uzatma” olarak biliniyor. Uyluk (femur) ya da kaval (tibia) kemiği cerrahi olarak kesiliyor; kemiğin içine yerleştirilen bir çubuk (intramedüller çivi) sayesinde kemik uçları her gün milim milim ayrılıyor. Vücut, oluşan boşluğu yeni kemikle dolduruyor ve kişi zamanla birkaç santimetre uzuyor.
Bu ameliyat ortalama 6 ila 7 santimetre arasında bir uzama sağlıyor ancak STLR Journal ve ScienceDirect’in yaptığı araştırmalara göre vakaların yaklaşık yüzde 30 ila yüzde 50’sinde, sinir hasarı, eklem sertliği ve kemik kaynamasında gecikme gibi istenmeyen tıbbi sonuçlar ortaya çıkabiliyor.
Boy artarsa ağrı da artıyor
Normalde görünmeyen risklerin tamamı ameliyat sonrası dönemde belirginleşiyor. Özellikle uzatma miktarı arttıkça eklemlerde sertlik ve hareket kısıtlılığı, kas-tendon gerilmesi, sinir hasarı (uyuşma, karıncalanma, güç kaybı) enfeksiyon ve kemik kaynamasında gecikme gibi yan etkilerin görülme olasılığı yükseliyor. Aynı zamanda ağrı yöntemi ve uzun süreli fizik tedavi de bu sürecin kaçınılmaz bir parçası haline geliyor.
Boy uzatma ameliyatı, tek bir ameliyatla biten bir süreç değil. Kemiğin güçlenmesi ve vücudun yeni haline alışması zaman alıyor. Bu süreçte düzenli kontroller yapılması, egzersizlerin aksatılmaması ve günlük hayatın yavaş yavaş normale dönmesi gerekiyor. İşe gitmek, araba kullanmak ya da spor yapmak gibi şeyler de doktor iznine göre adım adım yapılabiliyor.
Estetik amaçlı yapılan ameliyatlar etik ve sağlık açısından hala tartışılıyor. Uzmanlar, bu kararı vermeden önce beklentilerin gerçekçi olmasını, birden fazla doktordan görüş alınmasını ve iyileşme sürecinin en baştan iyi planlanmasını tavsiye ediyor.
Kaynak: The Conversation