ABD ve Çin’den 2 binden fazla kişinin katıldığı çalışma, umut duygusunun insanların yaşama dair tutkularını anlamlı bir biçimde güçlendirdiğini ortaya koydu.
ABD ve Çin’den 2 binden fazla kişinin katıldığı çalışma, umut duygusunun insanların yaşama dair tutkularını anlamlı bir biçimde güçlendirdiğini ortaya koydu.
Kolombiya’daki Missouri Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre umut, hem anlık, hem de uzun vadede hayatın anlamını üzerinde güçlü bir etkiye sahip. Çalışmalara ABD ve Çin’den toplam 2 bin 312 kişi katıldı.
ABD ve Çin’de 2 bin 312 kişi üzerinde yapılan araştırmada, çapraz kesitsel analizler, üç haftalık günlük kayıtlar, beş aşamalı uzunlamasına takip ve deneysel çalışmalar olmak üzere birbirinden farklı yöntemler kullanıldı. Sonuçlara göre, umut duygusu; mutluluk, coşku, şükür ve “hedeflere ulaşma” inancı gibi pozitif duygularla beraber insanlara daha anlamlı hissettiriyor.
ABD’de 301 üniversite öğrencisiyle yapılan beş aşamalı uzun dönemli çalışmada ise, aylar sonra ölçülen yaşamın anlamı hissini öngören tek pozitif duygunun umut olduğu ortaya çıktı.
Zor zamanlarda bile anlamını koruyor
Bilim insanlarına göre umut, geleceğe dair olumlu beklentiler yaratarak uzun vadeli hedeflere bağlılığı artırıyor. Bu bağ, kişiye sadece motivasyon değil, aynı zamanda zorluklara karşı baş edebilme gücü de veriyor. Böylece belirsizlik, travma veya kriz dönemlerinde bile yaşamın anlamı hissi korunabiliyor.
Araştırma ekibinden Dr. Megan Edwards, “Umut, sadece hedefe ulaşma motivasyonu değil; yaşamın anlamını besleyen temel bir duygusal deneyim” diyor.
Yapılan çalışmalarda ise, umut duygusunun yalnızca iyi zamanlarda değil; belirsizlik, stres, travma veya hedeflere ulaşmanın zorlaştığı anlarda bile hissedilebildiği görüldü.
Örneğin Çin’de 3 hafta boyunca 132 kişiyle yapılan günlük kayıt çalışmasında, kişiler mutlu, enerjik ya da coşkulu hissetmedikleri günlerde bile umutlu olduklarında hayatlarını daha anlamlı gördüklerini bildirdi.
Yani veriler, umudun pozitif duyguların ötesinde, özellikle zorluk dönemlerinde bile ortaya çıkabilen ve anlam hissini koruyabilen nadir bir olumlu duygu olduğunu güçlü bir biçimde destekliyor.
Uzmanlar, günlük hayatta küçük ama ulaşılabilir hedefler koymanın, geleceğe dair olumlu senaryolar hayaller üzerinde düşünmenin ve başarı ihtimalini hatırlatan deneyimler yaşamanın umut duygusunu güçlendirebileceğini vurguluyor.