Beyin kazançtan çok kayıptan kaçınmak için çalışıyor 

Beyin yeni keşiflere girmektense, kayıplardan kaçınmak için daha “fazla” çalışıyor. İnsan beyni, ancak güvenli seçenekler kaybolduğunda keşfe çıkıyor.

Yapılan yeni bir araştırmaya insan beyninde kayıptan kaçınma ve kazanç arama stratejileri farklı çalışıyor. Yeni kazançlar peşinde olmaktansa en az kaybı yaşamak için güçlü bir efor sarfediliyor.

Weizmann Bilim Enstitüsü’nden araştırmacılar, insanların kayıptan kaçınmaya çalışırken neden kazanç ararken olduğundan daha cesur ve agresif davrandığını açıklayan bir beyin mekanizmasını ortaya çıkardı. Araştırma, amigdaladaki sinir hücrelerinin etkinliği ve bu sırada oluşan sinyal “gürültüsünün” keşif yapma kararlarımızı nasıl etkilediğini gösteriyor.

Hayatta kalma içgüdüleri, keşif ve mevcut kaynakları kullanmaya dayanıyor. Sık gidilen yerleri, menüsüne aşina olduğumuz bir restoran gibi bilinen “yolları” kullanmak güven duygusu verir. Ancak tanıdık kaynaklara fazla bağımlı olmak, çevredeki koşulların değişmesiyle bir risk haline gelebilir.

Daha iyi seçenekler bulma umuduyla farklılıkları denemenin ise kendi riskleri ve ödülleri var. Örneğin klasik tatları yeniden yorumlayan bir restoran bulunabilir ancak bu yemek beklentilerimizi karşılamayarak akşamımızı mahvedebilir.

Keşif ve kullanım (exploration-exploitation, EE) ikilemi üzerine yapılan araştırmalar genellikle kazanç elde etmeye odaklı. Bu çalışmalar, beynin yüzeysel bölgeleri (korteks) ve derin bölgeleri (amigdala) dahil olmak üzere keşifle ilgili aktiviteleri ortaya koyuyor. İnsanlar hangi seçeneğin kazanç sağlayacağını bilemediklerinde, yeni seçenekleri deneme eğilimi artar.

Kayıptan kaçınma stratejileri ise kazanç peşinde koşmaktan farklı ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD), kaygı ve ruh hali bozuklukları gibi olumsuz etkilerle ilişkili. Nature dergisinde yayımlanan “Rate and noise in human amygdala drive increased exploration in aversive learning” adlı çalışmada, araştırmacılar beyindeki kazanç ve kayıp arasında aktif olan yapıyı inceledi.

Phys.org’da yer alan habere göre çalışmada katılımcılara farklı deneme türlerinin karışık şekilde sunulduğu iki seçenekli bir oyun oynatıldı. Araştırmacılar, nöronların her seçimden hemen önce ne kadar güçlü bir şekilde tetiklendiğini ve bu aktivitenin denemeler boyunca ne kadar değişken olduğunu incelediler. Değişkenlik “nöral gürültü” olarak kaydedidi.

Sonuçlar, kayıp denemelerinde kazanç denemelerinden daha fazla efor gösterdi. Hem amigdala hem de temporal kortekste, nöronların tetiklenme oranı arttı. Kayıp denemelerinde ayrıca uyarıcı işaretinden seçime kadar amigdala aktivitesinde daha fazla hareket gözlendi. Kayıptan korkma ve kaçınmanın amigdala aktivitesini agresifleştirdiğini ortaya çıktı.

Çalışmaya göre doğrudan yeni keşiflere yönelmektense ancak, güvenli veya tanıdık seçimlerin kaybıyla karşı karşıya kalındığında yeni kaynaklar arama ihtiyacı ortaya çıkıyor. Herhangi bir zamanda yeni bir restoran denemeyi düşünebilecekken, sadece favori mekanımız tadilat için kapalıysa gerçek bir “keşfe” başlıyoruz.

Kaynak: Phys.org