Bilim insanları, bağırsak mikrobiyotasının kemoterapinin zararlı etkilerini hafifletmede önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koydu.
Bilim insanları, bağırsak mikrobiyotasının kemoterapinin zararlı etkilerini hafifletmede önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koydu.
Kanser tedavisinde kilit rol oynayan kemoterapi tedavisi, kanser hücrelerini hedef almasının yanı sıra sindirim sistemindeki faydalı mikroorganizmaları da etkiliyor. Ancak Kaliforniya Üniversitesi San Francisco’daki (UCSF) araştırmacılar, bazı bağırsak bakterilerinin kemoterapinin yol açtığı yan etkileri azaltabildiğini keşfetti. Üstelik belirli bir kemoterapi ilaç grubunun bu koruyucu bakterilerin gelişmesini desteklediği de gözlemlendi.
Çalışma, bağırsak mikrobiyotası ile ilaç toksisitesi arasında önemli bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor. Kanser gibi hastalıkların tedavisini yeniden şekillendirmek ve yeni stratejiler tasarlamak için bilim insanları, bu bağlantıyı araştırmaya devam ediyor.
UCSF’de mikrobiyoloji ve immünoloji profesörü olan Dr. Peter Turnbaugh ve ekibi, kolon kanseri tedavisinde yaygın kullanılan kemoterapi grubu “floropirimidin” ilaçlarına odaklandı. Bu ilaçların verildiği hastaların bağırsak florasının çeşitliliğinin azaldığı tespit edildi. Ancak hayatta kalan bakteriler, beklenmedik bir yetenek sergiliyordu. Bakteriler, kemoterapi ilaçlarını kimyasal olarak zararsız yan ürünlere dönüştürebiliyordu.
Araştırmanın ortak yazarlarından Dr. Wesley Kidder, “Bu bakteriler adeta ilacı ‘yiyip’ etkisiz hale getiriyor” diyerek bu bulgunun önemine dikkat çekti.
Probiyotik takviyesi kanser hastalarına umut olabilir
Araştırmacılar, bu ilaçları işleyebilen bakterileri kemoterapinin şiddetli yan etkilerini yaşayan farelere verdiklerinde, farelerin semptomlarında belirgin bir iyileşme gözlemledi. Böylece, ileride söz konusu bakteriler insanlar için probiyotik takviye olarak kullanılabilir.
Ayrıca bağırsakta bu yararlı bakterilerin miktarının ölçülmesiyle, hastaların bulantı veya kusma gibi ciddi yan etkiler yaşayıp yaşamayacağı önceden tahmin edilebilir.
İki çalışmayla bakterilerin etkisi kanıtlandı
Aynı ekibin yürüttüğü ikinci bir çalışma ise, kemoterapinin sık görülen yan etkilerinden biri olan uyuşma ve karıncalanma hissine karşı da bağırsak mikrobiyotasının koruyucu etkisi olabileceğini ortaya koydu. mBio dergisinde yayımlanan ikinci çalışmaya göre, bu etki bağırsak bakterilerinin ürettiği K2 vitamini sayesinde gerçekleşiyor.
56 kolon kanseri hastasının bağırsak mikrobiyotası incelendiğinde, floropirimidin tedavisinin bazı bakterileri öldürüp diğerlerini desteklediği görüldü. Bu süreçte gelişen zararsız bir E. coli türünün K2 vitamini ürettiği ve bu vitaminin kemoterapi kaynaklı sinirsel yan etkileri hafiflettiği tespit edildi. Fareler üzerinde yapılan deneylerde de K2 vitamini verilen grupta semptomlar önemli ölçüde azaldı.
Hastalarda daha az yan etki gözlemlenenlerin mikrobiyotasında K2 vitamini seviyelerinin daha yüksek olduğu dikkat çekti.
Yeni keşifler, kemoterapi sürecindeki yan etkilerin önceden tahmin edilmesini ve bu etkilerin azaltılmasına yönelik mikrobiyota bazlı desteklerin geliştirilmesini sağlayabilir.
Kaynak: Science Translational Medicine ve mBio