Fransa’da 44 yaşındaki bir adam sol bacakta zayıflık şikayetiyle gittiği hastanede beyin dokusunun anormal derecede küçük olduğunu öğrendi.
The Lancet’te yayınlanan konsültasyon raporuna göre Fransa’da 44 yaşındaki bir adam, iki haftadır sol bacağında hafif bir güçsüzlük hissettiği şikayetiyle hastaneye başvurdu. Bebekken, nedeni bilinmeyen bir beyin sıvısı birikimi (hidrosefali) nedeniyle kafatasına bir şant yerleştirilen hasta 14 yaşına geldiğinde sol bacağında dengesizlik ve güç kaybı yaşadı, ancak şantın yenilenmesiyle tamamen iyileşti. Bunun dışında, nörolojik gelişimi ve tıbbi geçmişi normaldi.
Yapılan nöropsikolojik testler, IQ’sunun 75 olduğunu gösterdi. Sözel zeka puanı 84, performans zeka puanı ise 70’ti ki bu ortalama 100’ün altında bir değerdi. Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması, beynindeki ventriküllerin (sıvı dolu boşluklar) ciddi şekilde genişlediğini gösterdi.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ise beynin ana ventriküllerinde aşırı genişleme, çok ince bir beyin korteksi tabakası ve beyincik bölgesinde bir kist tespit etti. Doktorlar, beyin omurilik sıvısının yeterince boşalamadığı “non-komünikan hidrosefali” teşhisi koydu. Bu durumun, beyin sıvısının akışını düzenleyen Magendie deliğinde bir tıkanıklıktan kaynaklanabileceği düşünüldü.
Beyin taramaları, hastanın beyninin ortalamadan en az yarı yarıya daha küçük olduğunu ortaya koydu. Beyin dokusu, kafatasına doğru itilmiş halde ince bir tabaka olarak bulunuyordu. Beyindeki ventriküller olarak adlandırılan sıvı dolu boşluklar son derece genişlemişti. Muhtemelen bu sıvı birikimi, hastanın bacak zayıflığına neden oluyordu.
Doktorlar, hastanın beynindeki fazla sıvıyı tahliye etti ve yeni bir şant yerleştirildi. Bu işlemler sonucunda, hasta bacak gücünde bir miktar iyileşme gösterdi. Rapora göre, birkaç hafta içinde hastanın nörolojik muayeneleri normal seviyeye döndü. Ancak IQ seviyesinde ve beyin taramalarındaki bulgularda bir değişiklik olmadı.
Benzersiz bir vaka
LiveScience’ın belirttiğine göre, hasta evli, iki çocuk babası ve kamu sektöründe çalışan bir birey olarak normal bir yaşam sürüyor. Beyin taramalarında, beyin dokusunun büyük bir kısmının kaybolduğu ve yerini beyin omurilik sıvısının aldığı görüldü.
İnsanların beyinleri, diğer primatlara göre belirgin şekilde büyük ve bu durum bilişsel kapasitenin ve dil ediniminin artmasına yol açıyor. Normalde daha küçük bir beyne sahip olan bir bireyin ciddi bilişsel eksiklikler yaşaması beklenirdi. Daha küçük bir beyne rağmen, hasta herhangi bir belirgin bilişsel kayıp yaşamıyor ve kamu görevlisi olarak çalışmaya devam ediyordu.
Eğer sol bacak zayıflığı gelişmemiş olsaydı, hastanın olağan dışı küçük beynine muhtemelen hiçbir zaman tanı konulmayacaktı.
Kaynak: LiveScience
