Azalan füze stoğu İsrail savunmasını zayıflatıyor

Arrow füzelerindeki stok sorunu, İran’dan gelebilecek uzun menzilli tehditlere karşı İsrail’in savunma kapasitesini güçsüzleştirdiği öne sürüldü.

İsrail, balistik füze tehditlerine karşı kullandığı en önemli savunma sistemlerinden biri olan Arrow interceptor füzelerinde ciddi bir tedarik sıkıntısıyla karşı karşıya olabilir. 

ABD’li bir yetkilinin Wall Street Journal’a yaptığı açıklamaya göre, bu durum özellikle İran’dan gelebilecek uzun menzilli füze saldırılarına karşı İsrail’in savunma kapasitesini zayıflatabileceği gerekçesiyle endişe yaratıyor.

Haber göre Washington yönetimi, söz konusu kapasite sorunlarının farkında ve aylar öncesinden İsrail’e karadan, denizden ve havadan ek savunma sistemleri göndererek destek vermeye başladı. Buna rağmen, çatışmaların Haziran ayında tırmanmasıyla birlikte ABD’nin de bölgedeki kendi önleyici füzelerin stoklarının hızla azaldığı belirtiliyor.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin Füze Savunma Projesi Direktörü Tom Karako, “Ne ABD ne de İsrail tüm gün boyunca füze önlemeye devam edemez. İsrail ve müttefikleri, yapılması gereken ne varsa bir an önce adım atmalı çünkü artık bu durumu sürdürmek mümkün değil.” diyerek durumu özetliyor. 

Arrow’u üreten İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI), konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise yaptığı yazılı açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri her türlü senaryoya karşı hazırlıklı ve kararlıdır ancak mühimmatla ilgili konularda açıklama yapamıyoruz,” ifadelerini kullandı.

İsrail’in hava savunma kalkanı: Arrow

İsrail, Demir Kubbe, Arrow-2 ve Arrow- 3 gibi birkaç füze savunma sistemine sahip.

Arrow 2 sistemi, kısa ve orta menzilli balistik füzeleri yeryüzünden yaklaşık 50 kilometre yüksekte, üst atmosferde imha etmek üzere tasarlandı. Bu sistemin geliştirilmesine 1991’deki Birinci Körfez Savaşı’nın ardından, Irak’ın İsrail’e onlarca Sovyet yapımı Scud füzesi fırlatmasıyla başlandı. Arrow 2, 2000 yılında aktif olarak hizmete girdi.

Sistem, 500 kilometre mesafedeki tehditleri tespit edebiliyor ve füzeleri 100 kilometreye kadar olan menzilde, nispeten kısa mesafeden durdurabiliyor. Arrow 2 füzeleri ses hızının dokuz katı hızla hareket ediyor ve aynı anda 14 hedefe angaje olabiliyor. Bu sistemin 2017 yılında Suriye’den atılan bir karadan havaya füzeyi imha ederek ilk kez gerçek bir çatışma ortamında kullanıldı.

Arrow 3 ise uzun menzilli balistik füzeleri, yörüngelerinin en üst noktasında yani Dünya atmosferinin dışındayken durdurmak üzere geliştirildi. 2 bin 400 kilometre menzile sahip olan sistem, 2023 yılında Yemen’deki Husiler tarafından İsrail’in güneyindeki Eilat kentine fırlatılan bir balistik füzenin havada imha edilmesiyle ilk kez gerçek savaş koşullarında test edildi.

Arrow sistemi, İsrail’in çok katmanlı hava savunma mimarisinde en yüksek irtifalı tehditleri önleme görevini üstleniyor. Bu sistemin zayıflaması durumunda İsrail’in füze kalkanında stratejik bir boşluk oluşabileceği değerlendiriliyor.

Kaynak: WSJ