Ay’da Ay’a ait olmayan parçacıklar bulundu

Change-6 göreviyle Ay’dan toplanan örneklerin analizinde, Ay’ın “karanlık” yani Dünya’dan görünmeyen tarafındaki Ay regolitinde (yüzey tabakası) beklenmedik parçacıklar keşfedildi.

Chang’e-6 uzay aracı, 3 Mayıs 2024’te Çin’in Wenchang Uydu Fırlatma Merkezi’nden Long March 5 roketiyle fırlatıldı. 8 Mayıs’ta Ay yörüngesine giren araç, 1 Haziran 2024’te Ay’ın güney kutbu yakınlarındaki Güney Kutbu- Aitken Havzası’na indi.

Görevde Ay yüzeyinden toprak ve kaya örnekleri toplandı ve bu örnekler yörüngedeki araca aktarıldı. Yaklaşık üç haftalık bir dönüş yolculuğunun ardından kapsül, 25 Haziran 2024’te Dünya’ya başarıyla geri döndü.

Araştırmacılar, Ay toprağındaki mikroskobik parçacıkların oksijen ve silisyum izotop oranlarını ölçerek analizler yaptı. Yani bu elementlerin atomlarındaki çok küçük farklara bakıldı. Her gezegen veya göktaşındaki bu oranların tıpkı insanların parmak izi gibi kendine özgü olduğu biliniyor. Çalışmada da parçacıkların gerçekten Ay’a mı ait olduğunu, yoksa uzaydan gelen bir göktaşından mı geldiği anlaşılabildi. 

Analizlerin sonucunda parçacıkların Ay veya Dünya kökenli olmadığı ve “CI tipi karbonlu kondrit” olarak bilinen özel bir meteor sınıfıyla eşleştiği tespit edildi. Bu tip meteoritler, su molekülleri, organik bileşikler ve hidratlı mineraller içerdiği için Güneş Sistemi’nin erken döneminde su ve yaşam bileşenlerinin gezegenlere nasıl taşındığını anlamak açısından oldukça önemli görülüyor.

Bulgular, Ay’ın sanılandan çok daha canlı bir geçmişe sahip olduğunu düşündürüyor. Çünkü Ay’da atmosfer ve de Dünya’daki gibi yeri hareket ettiren levhalar bulunmadığından, milyarlarca yıl önce düşen göktaşlarının izleri hala olduğu gibi durabiliyor. 

Çalışmayı yürüten ekibe göre, bu hassas göktaşı parçalarının Ay yüzeyinde bozulmadan kalması, Güneş Sistemi’nin ilk zamanlarında gezegenler arasında nasıl madde alışverişi olduğunun anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Ekip, Chang’e-6 göreviyle elde edilen sonuçları, hem Ay’ın jeolojik geçmişini hem de Dünya’daki su ve organik bileşenlerin kökenini anlamak açısından önemli buluyor. Araştırmacılar, Chang’e-5’in Lunar Near Side (yakın taraf) ve Chang’e-6’nın Lunar Far Side (uzak taraf) örneklerini karşılaştırarak Ay’ın iki tarafı arasındaki kimyasal farklılıkları ortaya koymayı planlıyor.

Kaynak: PNAS